Atatürk'ü hazmedemeyenler

ASLINDA her şey güzel başlamıştı. Ülkenin güney sınırının hemen ötesinde yuvalanmak, Türkiye'yi tehdit edecek bir güç kurmak isteyen terör unsurlarını yok etmek üzere başlatılan Zeytindalı Harekatı'nda kahramanca çarpışan...

ASLINDA

her şey güzel başlamıştı.

Ülkenin güney sınırının hemen ötesinde yuvalanmak, Türkiye'yi tehdit edecek bir güç kurmak isteyen terör unsurlarını yok etmek üzere başlatılan Zeytindalı Harekatı'nda kahramanca çarpışan Mehmetçik'e manevi destek vermek için kurulan Alanya Afrin Platformu, geçtiğimiz Cumartesi dev bir yürüyüş organize etti.

(Üç beşini biliyoruz ama platformda kimler var, kimler yok, hedefleri nedir, hâlâ büyük bir muamma.)

Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu'nun oluruyla, Cumartesi günü saat 14.00'de Kuyularönü Cami önünde buluşan Alanya Belediye Başkanı, Ak Parti, CHP, MHP, İyi Parti, Vatan ve Saadet Partisi temsilcileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yüzlerce vatandaş, tekbir ve sloganlarla İskele Şelale önüne kadar yürüdü.

Kalabalığı burada Alanya Belediyesi'nin Mehteran Takımı karşıladı, ardından konuşmalara geçildi.

Meydanda okunan duaların ardından yürüyüşü organize eden Alanya Afrin Platformu'nun sözcüsü Adnan Yavuz adlı şahıs, Alparslan'dan başlayarak tüm Türk büyüklerinin isimlerini saydı.

Son olarak 2. Abdülhamit'in adını söyleyerek yürüyüşe katılanlara teşekkür eden Yavuz'a ilk tepki CHP İlçe Başkanı Ali Takavüt'ten geldi.

Takavüt, "Konuşmanda tüm liderleri saydın, neden Atatürk'ü saymadın" diye sorunca meydanda kısa süreli gerginlik yaşandı.

Meydandakiler konuşmacı Yavuz'a tepki göstererek, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attı.

Bunlardan biri de İyi Parti'nin Antalya İl Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi, adaşım Alper Arıkan'dı.

Tepkilerin ardından kürsüye çıkan bir platform yetkilisi karışıklık olduğunu söyleyerek özür diledi, bu arada kürsüden inmek üzere olan Adnan Yavuz adlı şahsın ağzından "Unutmuşum" kelimesi duyuldu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu, Asrın Lideri'ni, Ebedi Başkomutan'ı unuttun öyle mi!

Peki, ben hatırlatayım o halde, Atatürk'ün kim olduğunu.

Daha da önemlisi, Atatürk olmasaydı bu topraklarda neler olurdu, bir iki örnekle anlatayım.

Mesela, Afrin Platformu diye bir şey olmazdı, çünkü tıpkı Anadolu gibi Suriye toprakları da ya Fransız'ın, ya İngiliz'in, ya da İtalyan'ın elinde olurdu.

Mesela; tıpkı Atatürk'ü sevmeyen, içine sindiremeyen bazı şahıslar gibi dövizcilikten, dolayısıyla faizden para kazanma işi de olmazdı, çünkü ülkenin para birimi zaten direkt Euro, Dolar veya Sterlin olurdu.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde özgürce ibadet yapabilme hakkını, Atatürk'ün eşsiz dehası sayesinde ezanların hiç susmamış olmasını falan saymıyorum bile.

Buna benzer yüzlerce örnek sıralanabilir.

Şarlatanlığa, soytarılığa gerek yok!

"Atatürk'ü sevmek zorunda mıyız?" diyenleri biz de sevmiyoruz ama aynı topraklarda yaşıyoruz.

Bir de, cumhuriyetin kazanımlarına aşık bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak şunu sevmiyorum.

Madem sırf Atatürk'ü unuttu diye tepki gösterdiniz, böylesine ulvi, önemli, yüzlerce insanı bir araya toparlayacak bir platforma sözcü seçilirken neredeydiniz?

İn midir, cin midir, geçmişi nedir, hiç bakmadınız mı?

Bugün bakkaldan sakız alırken bile nerede üretildiğine, son kullanma tarihine dahi bakan siz, madem böyle bir platforma girdiniz, "Bunun başkanı, sözcüsü, üyeleri kim olacak?" diye sormadınız mı, sorgulamadınız mı?

Bugün yöneticisi olduğunuz siyasi partilere üye kabul ederken, sahibi olduğunuz firmalara işçi alırken bile geçmişini, ıcığını cıcığını sorgulayan siz, yürüyüş sonrası kim konuşacak, neler diyecek, konuşmasında hangi mesajları verecek, bakmadınız mı, incelemediniz mi?

Bu yüzden, arkadan sessizce yanaşıp ensenize şaplağı yapıştıranlara değil, onlara bu cesareti veren kendinize kızacaksınız.

Özetle...

Unutanın kanı kurusun!

Atatürk asrın lideridir.

Ebedi başkomutandır.

Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz.

Değil üç beş soytarı, yedi sülaleleri gelse bize Ata'yı unutturamaz.

(NOT: Alanya Afrin Platformu ölü doğmuştur. Bu önemli yürüyüşte yaşananlar tarihe not olarak geçmiştir. Ve en önemlisi, Atatürk'ün manevi şahsına, Atatürk'ü sevenlere hakaret edilmiştir. Eğer en azından 'benzer vakaların önüne geçmek için' bu konuda soruşturma açılmazsa, konu incelenip kamuoyuna resmi bir açıklama yapılmazsa, 10 Kasım'da, 23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta, 30 Ağustos'ta Ata'nın manevi şahsına çelenk sunup karşısında saygı duruşunda bulunanlara sadece tebessüm ederim, o kadar.)