Atam sıra bizde

TARSUS'UN düşman işgalinden kurtuluşunun 96. yıl etkinlikleri Toroslar ilçesinde çok büyük bir coşku ile, mehter takımı eşliğinde, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sevdiği şarkılar ve yüce ordumuzun gücünü, halkımızın...

TARSUS'UN

düşman işgalinden kurtuluşunun 96. yıl etkinlikleri Toroslar ilçesinde çok büyük bir coşku ile, mehter takımı eşliğinde, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkılar ve yüce ordumuzun gücünü, halkımızın vefasını dile getiren marş ve milli türküler dile getirilerek kutlandı. Ben televizyon kanallarını tararken rastladım ve milli duygularım kabardı. Kökenimin Mersinli olması dolayısıyla gurur ve sevinç duydum. Koca meydan atamızın çocukları ve torunları ile dolu idi, göklerde yüzlerce balon uçuşuyordu. Kocaman bayraklar binalarda, ellerde nazlı nazlı kimi dalgalanıyor, kimi sallanıyor, minik çocuklar bile o nazik elleri ile sıkı sıkı tutmuşlar. Kimi babanın ensesinde, kimi annesinin elini tutmuş bayrak sallıyor, hem de büyük bir mutlulukla. Onlar da bugünü büyüdüklerinde anlatacaklar çocuklarına ve atamızın sevgi seli kuşaklar boyu devam edecek. Bu büyük Türk destanında başta Atamız olmak üzere komutanlarımızın, şehitlerimizin, anne, babalarımızın, çocuklarımızın çok büyük payı var. O marşları dinledikçe, o türküleri dinledikçe kalbim, yurdum Türkiye’nin sevgisi ile doldu taştı. Ve çok eski yıllara uzandım. Annem ve dayımın çaldığı ud ve keman sesleri kulağımda çınladı. O zamanlarda annemin güzel sesinden ‘Tuna Nehri akmam diyor' gibi türküleri dinlerdim. Türkülerine eşlik ederdim. Gururlanırdım. O devirde ailelerde bilhassa hanımlarda müzik tutkusu vardı. Çünkü çoğu ev hanımıydı. Yazım yine tarihi yıllara uzadı. Güzel milli anılar asla unutulmuyor. Onlar altın hazinemiz, onun için eskiden müziğe her ev değer verirdi. Tangolar, valslar ve Türk Sanat Müziği dersleri alırlardı. Yetenekli bestekarlar vardı. Ruhları şad olsun. Ama ne yazık ki sanat müziğine daha çok destek vermemiz lazım, gençlere sanat müziğini öğretmek lazım, Türk Sanat Müziği birçoğumuzun içinde yaşar ve yaşayacaktır. Tıpkı marşlarımız ve türkülerimiz gibi. Kalemim aklıma geleni yazdı. Çocukluğumdan ölümsüz anılar.
Tekrar Toroslar yazıma dönüyorum. Konuşmalar çok güzel ve duygulu idi. Atamıza ne söylesek ne yazsak az. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk şaha kalkmış bir atın sırtında büyük bir azamet ve huzur içindeki heykeli Torosların güney girişine konmuş ve askeri kıyafetli, çok görkemli idi. Bu heykel bana göre dünya küresinin üstünde 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh'u canlandırdı. Onun tek arzusu bu idi, o her devlet ile dost idi. Devletlerarası saygındı ve seviliyordu. Birçok devlet adamı onu ziyarete gelirdi. Atamızın en büyük arzusu idi dünya barışı.
Belediye başkanının etkinlikteki atamız, büyük önder, ilk cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk hakkında söyledikleri beni çok gururlandırdı. Sevinç gözyaşları döktüm. Sayın başkanın adını bilmiyorum ama başta bu konuşmayı yapan ve 'Sıra bizde' diyen başkana, tüm konuşmacılara, emeği geçenlere, bilhassa bu heykelin yapımına karar verenlere şükranlarımı sunarım. Saygı ile eğilirim. Atamın dost torunları sizle gurur duyuyorum. Sağ olun, var olun. Tüm halkımıza da sağlıklı, rahat bir yaşam ve barış dolu bir dünya diliyorum.

MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜYORUM

Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal’i gibi
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere…
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Ölmemiş bir Kasım sabahı
Yine bizimle beraber her yerde
Yaşıyor dört köşesinde vatanın,
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.

Ümit Yaşar Oğuzcan