“ERGENEKON”
ve diğer malum davalarda hep yasadışı gizli örgüt kurulması ve darbe yapılacağı konusu iddia edildi. Malum gazeteler ve onların televizyon kanalları bu masallar üzerinde onca yayın yaptılar. Önceki makalemizde de belirtiğim gibi bir çok dini bütün bildiğimiz insanı da kandırdılar. Oysa örgütün bir logosu olur, örgütün bir lideri olur, örgütün sloganları olur. Pekala bu saydıklarımız nerede? Bugüne kadar hiç duymadım. Bunlar tamamen asılsız şeylerdir. Ordumuz üzerinde dışarıda hazırlanıp, içeride uygulanan iğrenç bir tezgahtır. Kimse suçunu başka yerlere yüklemesin. Kuzu sarması olduklarınız ile “Orduya kumpas kuruldu” diyerek işin içerisinden çıkamazsınız. Adama sormazlar mı “Bu kumpas kurulurken neredeydiniz?” diye. Yani, olay baştan sona tam bir rezalet.
Beyler, darbeyi ordu yapar. Hem de öncelikle Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri ile. Deniz Kuvvetleri ise onlara sadece uyar. Ancak bakıyorsunuz ki bu tezgahta en büyük mağduriyet Deniz Kuvvetleri’nin payına düşmüş. “Terfi ettirecek komutan bulamıyorum” sözü bir itiraftır. Yukarıda belirttiğim gibi bu iğrenç tezgahın baş aktörü dışarıda yani Pentagon’dur. Bunu herkes bilmektedir. İçeridekiler ise şu anda kavgalı olanlardır. Kesinlikle de masum değillerdir.
Darbeyi ordu yapar ama her nedense bu darbe yapacak olanların içersinde ne ararsanız bulursunuz. Üniversite öğrencisi delikanlılardan tutun da, saygın bilim adamlarına, işadamlarına kadar hepsi var. Hatta sırf Yunanistan memnun olsun diye Türk Patriği Sevgi Erenol dahi darbeci yapılmış. Eğer kendisi ile bir gün karşılaşırsam “Elinin hamuru ile erkeklerin işine karışma” diye uyaracağım. Hem de “Sakın ha” diyerek. Kadıncağız onca yıl hapis yattı. Senin darbe marbe neyine be kadın!
Aslında maalesef üzülerek ifade ediyorum. “Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kaç komutan istifa etmiş ve neden istifa etmiş?” sorularına cevap aransa bu tezgahların iğrençliklerinin boyutları daha iyi anlaşılır. Evet son birkaç yıl içerisinde istifa süresini doldurunca istifa eden komutan sayısı bir rekordur. Hem de Cumhuriyet tarihinin toplam istifa sayısının kat ve kat fazlasıdır. İğrenç bir tertibe kurban gitmektense, kazanılan hakları da kaybetmektense, en iyi çare istifa etmek olmuştur.
Bu olaylar baştan sona bir maskaralıktır. Zira bir Suriye müdahalesinde dahi “İleride yargılanmayacakları güvencesi” istenilmesinin konuşulması dahi olayın boyutlarını ortaya koymaya yeter de artar bile.
Aziz okuyucular bu davalarda nahoş kokular olduğu ayan beyan ortadadır. Mağdur komutanların çoğunun geçmişteki hizmetlerine bakılırsa olay kendiliğinden anlaşılır. Yıllarını terörle ve teröristle mücadele ile geçiren insanlara lütfen, nasıl “terörist” ithamı yapılabilir? Bunu hangi akıl, hangi vicdan kabul eder. Bunu yapanlarda hiç mi Allah korkusu yoktur?
Evet, temennimiz yeniden adil bir yargılama ile karanlığın aydınlatılmasıdır. Eğer gerçekten suç işleyen var ise mutlaka hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır. Böylece kamuoyunun rahatsızlığı da giderilmiş olur. Aksi takdirde sorumluları tarih affetmez. Ahireti de unutmayalım.