Adı üstünde, aşk işte! Ne yaş bilir, ne hastalık tanır, ne göz görür, ne kulak işitir.
Ne yeri vardır, ne coğrafyası, ne dili ne de dini.
Aşk işte, adı üstünde.
Ne zaman, nerede geleceği belli olmaz, sağ gösterse de sol vurabilir.
Aşk işte, adı üstünde.
Basından duyduğunuz ve izlediğiniz üzere, Ayşe Özyılmazel'le reklamcı Ali Taran Cuma günü Bodrum'da evlendi.
İstanbul’daki en bomba haber bu aralar bu ani evlilik olacaktır.
Zaten çok sıkılmıştı herkes bu seçimlerden, Nihat Doğan’dan, Survivor’dan.
Basına da, insanlara da iyi malzeme çıkar birkaç hafta.
Eh ne de olsa söz konusu olan aşksa, herkesin iyi kötü söyleyecek bir sözü olacaktır.
Şimdi Ayşe'yi de Ali'yi yerden yere vuracaklar, eski eşinin hastalığını temcit pilavı gibi pişirip pişirip önümüze koyacaklardır.
En geç 3 hafta sonra her şey durulacak, her şey gibi bu da büyük bir hızla unutulacaktır.
Ki bakınız Defne Joy'un adı bile geçmiyor artık.
Buraları karışa dursun, Ayşe ile Ali hayatlarının, belki de en mutlu dakikalarını geçiriyor olacaktır.
İki aşık insan.
Şu an dünya yansa umurlarında olmayacaktır.
Canları acımayacaktır, kırılmayacaklardır bile yazılanlara çizilenlere.
Aşık iki insanı, birbirlerinden başka kimse üzemez, yıkamaz, yaralayamaz.
Görüyorsunuz ya aşk kadar kuvvetli bir duygu yok bizim gezegende.
Ne sonu var, ne başı.
Ne sorgulaması var, ne de vicdan muhasebesi.
Bir anda oluveriyor işte.
Hepimiz gibi, ağaç gibi, çiçek gibi, böcek gibi, sonsuzluk gibi...
Ben buradan ikisine de mutluluklar diliyorum.
Aşkınızın tadını çıkartın, mutlu olabildiğiniz kadar mutlu olun.
Bize, hepimize aşk lazım aşk...