Aşırı tedbir, özgüven duygusunu engeller…

ÇOCUKLARIMIZIN, kendi yaşamlarıyla ilgili kararlar alabilmeleri, sorumluluklarını düzenleyebilmeleri özgüvenlerinin gelişimine bağlıdır. Özgüven, çocuklarda kişisel gelişimden duygusal ve sosyal gelişime kadar her alanda etkili olan bir...

ÇOCUKLARIMIZIN

, kendi yaşamlarıyla ilgili kararlar alabilmeleri, sorumluluklarını düzenleyebilmeleri özgüvenlerinin gelişimine bağlıdır. Özgüven, çocuklarda kişisel gelişimden duygusal ve sosyal gelişime kadar her alanda etkili olan bir kavramdır. Çocuğun özgüveninin gelişebilmesi için anne-babanın hayatında çok önemli bir yeri vardır. Küçük bir örnekle anlatmaya çalışırsak eğer; 'Anne sofraya tabakları ben götürebilir miyim?' diyen bir çocuğa annenin cevabı 'Hayır. Kırarsın' ise çocuk annesinin yanından kırıklığa uğramış bir şekilde ayrılır. Burada özgüven geliştiremez. Eğer anne burada tabakları taşımak isteyen çocuğa izin veriyor. Ve çocuk tabakları götürürken kırıyor. Burada anne, çocuğu suçlamadan onun göz hizasına iniyor ve 'kötü hissediyorsun değil mi? Bende tabak kırdığım zaman böyle hissederim. Neden kırıldığını bulalım. Belki şu şekilde taşırsan bir daha düşürmezsin' şeklinde bir yaklaşım özgüveni destekleyecektir.

Aşırı titizlik, çocuğun eşyaları elleyip incelemesini, keşfetmesini yasaklamak, bunları tanımasını olası tehlikeleri öğrenmesini engeller. Bu da çocuğun gelişimi açısından zararlıdır. Çocuğun hayatı öğrenmesi zor taraflarını göstermeden güzel kısımlarını göstererek olmamalıdır. Çocukları gözetiminiz altında, karşılaşabilecekleri zorluklarla kendi baş etmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Aşırı koruma, kollama ve müdahale çocuğun girişimci ruhunu ve kendi başına karar verme yeteneğini köreltir, bağımsızlaşmasını engeller. Gerçek yaşamda herkes yapması gereken ve yaptığı işlerden sorumludur. Kendi ayakları üzerinde durması ve kararlar verip uygulaması gerekir. Eli suya sabuna dokunmamış mücadele etme yönü gelişmemiş gençler aldıkları ilk darbede kendi içlerine çekilebilirler. Zorluklardan kaçıp kendilerine 'sığınabilecekleri bir hayaller dünyası' sunan alışkanlık ve bağımlılıklara tutsak olabilirler.
Anne-baba ve eğitimciler, çocukların yaşantılarının güç kaynaklarını destekleyerek onları yaşama hazırlama konusunda bilinçlenmeye ve kendilerini geliştirmeye ihtiyaçları vardır. Çünkü günümüz dünyasında yaşanılan her yeni olay, çocukları geleceğe hazırlama konusunda anne- babaya yeni görevler veriyor. Bu yüzden çocuklarımıza özgüven becerisini mutlaka kazandırmalıyız.