Arıkan Yılmaz Dim'in ardından

SAYIN Arıkan Yılmaz Dim'i aramızdan ayrılışının 11'inci yıldönümünde büyük bir saygıyla anıyorum. Kızım Ayşe Bilge'ye bir de baktım ki elinde Yeni Alanya gazetelerini işyerinden getirmiş. Bana uzattı, elime aldım. En...

SAYIN

Arıkan Yılmaz Dim'i aramızdan ayrılışının 11'inci yıldönümünde büyük bir saygıyla anıyorum. Kızım Ayşe Bilge'ye bir de baktım ki elinde Yeni Alanya gazetelerini işyerinden getirmiş. Bana uzattı, elime aldım. En üstteki gazetede Arıkan Yılmaz Dim’in o dostça, hafifçe gülen resmi vardı, içim acı ile burkuldu. Aradan 11 yıl geçmiş. Oysa sanki dün gibi. Yıllar ne çabuk geçiyor. İnsanların hayatı büyük bir koşuşturma ve hizmetle geçiyor. Bir bakarsınız ta kaç yaşına gelmişsiniz. Her sene göreviniz ve hayat yükünüz biraz daha artar ve ağırlaşır. İnsan nereye koşup nereye yetişeceğini bilemez. O zaman Arıkan Yılmaz Dim öğretmendi. Ve büyük bir koşuşturmayla okul, gazete, haber alma ve ev arasında mekik dokuyordu. Sayın eşi Şadan Hanım çok iyi bir eş, çok iyi bir anne ve çok iyi bir hayat arkadaşı. İkisi en iyi şekilde el ele vererek çocuklarını yetiştirdiler. En iyi şekilde okuttular. Güvenilir, çalışkan, saygılı, sevecen, dostluğu çok iyi bilen gençler oldular. Anne, baba ne kadar gurur duysalar az, zaten çocuklar anne ve babanın eseridir. Gazete Arıkan Yılmaz Dim'i çok yordu. Ve çok zarara uğrattı. Suçu doğru yazılar yazması idi. Kimseyi kayırmazdı. Hep doğruları yazardı. O yüzden çok zarar verdiler. Gazeteye harcadığı parayla şimdi bir işhanı olurdu ama gazetecilik onun kanında vardı ve kanına işlemişti. O para hırsı olmayan hakiki bir gazeteciydi. O hiçbir şeyin fazlasını istemedi. Hep hakikatleri yansıtmak ve insanları bilinçlendirmek isterdi. Dostluğa ve arkadaşlığa çok önem verir, saygı duyardı. Eşimin çok yakın arkadaşıydı. Eşim onu çok severdi. İkisi de Demokrat Partili idi. Ama görev olunca hangi partili olursa olsun haklının yanında olurlardı. İkisi de nur içinde yatsın ve ruhları şad olsun. İsterdim ki, memleketimize büyük hizmetler veren insanların isimleri parklardaki ağaçlara yazılsın. Ve orada gezen insanlar okuyup, saygıyla ansın. Çok hak eden insanlarımız var. Oysa gelecek nesiller bunu okuyup ruhen kamçılanmalı. Onlar da büyük hizmetler vermeli. Çünkü dünya eğlence, moda, yemek, içmek, seyahat ve gezmekten ibaret değil. Memleketimize, yurdumuza ve insanlığa hayırlı ve yararlı hizmetler vermemiz lazım. En büyük görev gençliği okutan sevgili ve değerli öğretmenlerimize düşüyor. Zaten çocuk doğduğu andan itibaren anne ve babaların ilgisinde büyüyor. Kocaman baba çınarımız ve öğretmenimiz Arıkan Yılmaz Dim, hem çocuklarını, hem gazete çalışanlarını, hem de talebelerini en iyi şekilde yetiştirerek memleketimizin medarı iftarı ve yüz akı oldular. Onun için seven ve sayanları asla onu unutamaz. Ben
yazı hayatına sayın hocam Arıkan Yılmaz Dim'in cesareti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Vekili ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim'in teşvikiyle başladım. Yazı hayatına başlamayı aynı zamanda Yeni Alanya Ailesi'ne borçluyum. Yeni Alanya'dakilerin hepsi benimle her zaman öz ablalarıymışım gibi ilgilenir. Yazı yolumda yine değişik konulara değinip zikzaklar çizmeye başladım. Onun için yazımı burada noktalarken, Dim Ailesi'nin ve Yeni Alanya Ailesi'nin üzüntülerini paylaşarak herkese sağlık diliyorum.