TARİHİN EN DERİNLERİNE YOLCULUK
Antalya, Toros Dağları’nın eteklerine kurulmuş konumu sayesinde yalnızca deniz, kum ve güneş değil; aynı zamanda mağara turizmi açısından da Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri konumunda.
Meteoroloji ve jeoloji raporlarına göre Antalya’da 500’e yakın mağara tespit edilmiş durumda. Bunların büyük bölümü kalker yapı üzerinde oluşmuş, doğal güzellikleriyle göz kamaştırıyor. İşte Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre halka açılan ve mutlaka görülmesi gereken mağaralar:
KLEOPATRA'NIN GİZEMLİ GÖLGESİ: DAMLATAŞ MAĞARASI (ALANYA)
Damlataş Mağarası, Alanya’nın merkezinde, deniz kıyısında yer alıyor. Yaklaşık 15 metre yüksekliğindeki bu mağara, sahip olduğu sarkıt ve dikitlerle görsel bir şölen sunarken, astım hastaları için şifa arayanların da uğrak noktası. Nem oranı yüksek, sabit ısıda ve radyoaktif havasıyla biliniyor.
ÇAM ORMANLARININ ARDINDAKİ DOĞA HARİKASI: DİM MAĞARASI (ALANYA)
Alanya merkeze 12 km uzaklıktaki Dim Mağarası, Cebereis Dağı’nın yamaçlarında yer alıyor. Sarkıt ve dikitlerin eşsiz uyumu içinde yürürken doğanın sabrıyla şekillendirdiği bu yeraltı sarayına hayran kalmamak mümkün değil. Mağaranın ikinci girişi ve içindeki gölet ile görsel zenginlik zirveye ulaşıyor.
PALEOLİTİK İZLERİN PEŞİNDE: KARAIN MAĞARASI (YAĞCA, ANTALYA)
Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biri olan Karain, hem doğal yapısı hem de arkeolojik önemiyle öne çıkıyor. Mağarada Paleolitik Çağ'dan bu yana insan yaşamının izleri bulunuyor. Girişe ulaşmak için 470 basamak tırmanmak gerekiyor; ancak tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için bu zahmetin değdiği kesin.
TOROSLARIN GÖLGESİNDEKİ CENNET: ALTINBEŞİK MAĞARASI (AKSEKİ)
Altınbeşik Mağarası, 2.5 km uzunluğu ve göletleriyle Türkiye’nin en dikkat çekici yatay mağaralarından biri. Çevresindeki karstik yapı ve çam ormanları ile birlikte hem doğa yürüyüşü hem de mağara keşfi için harika bir rota.
DEVASA BİR GALERİ: KOCAİN MAĞARASI (AHIRTAŞ, ANTALYA)
Antalya’nın kuzeyinde yer alan Kocain Mağarası, Türkiye’nin en geniş giriş ağızlarından birine sahip. İçinde Roma döneminden kalma sarnıç ve dev sütunlar bulunuyor. Tek parça büyük galeri yapısı ile dikkat çekiyor.
BİR DOĞA HARİKASI: ZEYTİNTAŞI MAĞARASI (SERİK)
Zeytintaşı Mağarası, Serik’in Akbaş köyü yakınlarında, makarna sarkıtlarıyla ünlü bir yeraltı oluşumu. Küçük yapısına rağmen içerdiği zengin damlataş oluşumları, onu mağara fotoğrafçılarının da gözdesi haline getiriyor.
DUVARLARINDA RESİMLER VAR: BELDİBİ MAĞARASI (KEMER YOLU)
Çamdağ tüneli çıkışındaki bu kaya altı sığınağı, tarih öncesi çağlara ait çakmak taşı aletler ve kaya resimleriyle arkeolojik sit alanı olarak korunuyor. Üst Paleolitik ve Mezolitik dönemlerin izleri burada açıkça gözlemlenebiliyor.
GİZLİ GİRİŞLER VE GÖZ ALICI MANZARA: GEYİKBAYIRI MAĞARASI (ÇAKIRLAR)
Antalya’ya 26 km uzaklıktaki Geyikbayırı Mağarası, yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal. Mağaranın derinliği 6,5 metreye kadar ulaşıyor ve özellikle yazın serin atmosferi ile dikkat çekiyor.
DENİZLE BULUŞAN MAĞARA: KONAKALTI MAĞARASI (ATATÜRK PARKI)
Konakaltı Mağarası, Atatürk Parkı falezlerinin altında, yalnızca deniz yoluyla ulaşılabilen özel bir lokasyon. Sarkıtlarla süslü batı salonu, sular altındaki doğu bölümüyle birleştiğinde etkileyici bir mağara deneyimi sunuyor.
EŞSİZ MANZARALAR SUNUYOR: YALAN DÜNYA MAĞARASI (GAZİPAŞA)
Henüz tamamen turizme açılmamış olsa da Yalan Dünya Mağarası, Gazipaşa’da adeta bir gizli hazine gibi bekliyor. Adını girişten görünmeyen iç derinliğinden alan mağara, adeta doğanın kurguladığı bir masal dünyası gibi.
ANTALYA, SADECE KIYILARDAN İBARET DEĞİL!
Antalya, her yıl milyonlarca turisti ağırlarken kıyılarının ötesinde yeraltında da büyüleyici bir dünya barındırıyor. Doğal oluşumlar, tarihî izler ve serin atmosferiyle mağaralar; alternatif turizmin en değerli durakları arasında.
Özellikle yaz aylarında farklı deneyimler arayan gezginler için bu mağaralar kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor.