Antalya-Alanya hızlı tren hattı

Geçen yıl bir Rus turist Türkiye'ye bundan sonra Rus turist akınının yaşanacağını söyledi. Nedenini sorunca, 'Mısır'da pek çok Rus turistin ölümüne sebep olan turist otobüsü kazalarını” söyledi. Rusya'da bu trafik...

Geçen yıl bir Rus turist Türkiye’ye bundan sonra Rus turist akınının yaşanacağını söyledi. Nedenini sorunca, “Mısır’da pek çok Rus turistin ölümüne sebep olan turist otobüsü kazalarını” söyledi. Rusya’da bu trafik kazalarının çok büyük infial yarattığını, tur operatörlerinin de tur planlarını yaparken bunları göz önüne aldıklarını ifade etti. Ülkemizde de maalesef can kaybıyla sonuçlanan tur otobüsü kazaları gittikçe artmakta. Geçenlerde bir gazetede de iki İngiliz karı-kocanın Türkiye’ye çok gelmek istediklerini, neden gelmedikleri sorulunca “Sizin ülkenizde de trafik kazaları çok” cevabını verdiklerini okumuştum.
Hiçbir turist can güvenliğinin olmadığı bir ülkeye gelmek istemez. Ülkemizde trafik kazası oranları maalesef çok yüksek. Trafik kazalarını azaltmanın en önemli yollarından biri demiryollarına önem vermekten geçiyor. Trenle seyahat en az riskli seyahat türlerinden birisi. Bunun dışında gittikçe artan hızları, ulaşım maliyetlerinin düşük oluşu ve konforu trenlerin cazibesini gittikçe arttırmakta. Gelişmiş ülkelerin tamamı yurtlarını baştan aşağı demirağlarla örmüşlerdir. Saatte 250-500 km. arasında giden hızlı trenlerle bu ülkelerdeki ulaşım, önemli bir oranda demiryollarından gerçekleşmektedir.
Ülkemizde demiryolları maalesef çok ihmal edilmiştir. Petrol ithalatçısı bir ülkenin ulaşımının tamamına yakınını karayollarından yapması inanılacak bir şey değildir. Tren maliyeti en ucuz ve yakıt olarak da elektrik kullanabilen bir ulaşım aracıdır. Taşıma maliyetlerinin azalması ülkemizdeki işletmelerin rekabet gücünü arttıracak, petrol giderlerini azaltıp, cari açığı düşürecektir. Ülkemizde geçmişteki niteliksiz ve yeteneksiz siyasetçi ve bürokratların öngörüsüz ve yanlış tercihleriyle demiryolları çok fazla ihmal edilmiştir. Şu anda yolcu taşımada demiryollarının oranı sadece % 2, yük taşımada ise % 4’tür (www.tcdd.gov.tr). Bu oranlar gelişmiş ülkelerde 8-10 kat daha fazladır. Bu oranlar utanç vericidir ve geçmiş dönemlerdeki bürokrat ve siyasetçilerin nasıl bu oranlardan utanmadıkları ve pişkince hüküm sürdükleri inanılmazdır.
21. Yüzyılın hızlı değil, çok hızlı, adeta uçan trenler çağı olacağı belli olmuştur. Bu alanda yapılan yatırımların halen yeterli olduğunu söylemek zordur. Eskişehir-Ankara-Konya arası hızlı trenlere kavuşmuştur ancak, ülkemizde 81 tane il bulunmaktadır ve bunların pek çoğundan daha tren geçmemektedir. Mevcut geçenlerin de çoğunda geçmiş yüzyıldan kalma trenler ve raylar kullanılmaktadır. Ülkemizdeki tren yollarının çoğu eski olduğu için tren yolu güzergahları gereksiz yerlerden geçmektedir. Ülkemizde tren yollarının çoğu tek gidiş gelişlidir, bunların hemen çift geliş gidişli ve hızlı trenlere uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizin turizm merkezi olan Antalya’da tren yolu bulunmamaktadır. Turizm potansiyeli olan Karadeniz Bölgemizin de pek çok ilinde tren yolu yoktur. Turizm bölgelerimizin birbiriyle hızlı trenlerle bağlanması gerekmektedir. Pek çok yabancı, ülkemizde öncelikle İstanbul’u ve Antalya’yı görmek istemektedir. İstanbul’dan 3 saatte Antalya’ya geldiğinizi düşünün. Bu şehirlerimizden birine gelen bir turist, 3 saatte diğerine hem de çok uygun bir fiyata gidebilse Antalya ve İstanbul’un turist sayısında çok büyük artışlar olacaktır. Turistin sayısından çok, bir turiste daha fazla para harcatmak önemlidir. Ülkemizdeki turizm bölgelerinin hızlı trenlerle birbirine bağlanması turist başına harcama oranını da çok yukarılara çekecek, turizm bölgeleri daha fazla canlanacak ve hatta yeni turizm destinasyonları ortaya çıkacaktır.
Sözgelimi Antalya Havaalanı’na gelen bir turistin Alanya’daki bir otele gelmesi (tur otobüslerinin turistleri otellere dağıtarak geldiği için) 4-5 saati bulmaktadır. Bir otele havaalanından geliş süresi turistlerin otel tercihlerinde çok önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla Alanya’daki oteller Kemer, Belek ve Lara’daki otellere göre daha az tercih edilmekte ve fiyatları da bu bölgedeki otellere göre daha düşük olmaktadır. Antalya Havaalanı'na çok uzak olması nedeniyle Alanya’nın doğusu turizm yönünden az gelişmiştir ve çok güzel bakir sahillere, tarihi ve doğal güzelliklere sahiptir. Gazipaşa’dan başlayacak, Alanya’dan geçecek, Konaklı, Avsallar, Manavgat-Side, Belek-Serik, Havaalanı, Lara, Antalya Merkez ve Beldibi, Göynük ve Kemer’e kadar uzanacak bir hızlı tren hattı Antalya bölgesindeki turizmi inanılmaz bir oranda arttıracak, turist sayısı ve turist başına düşen harcama oranları katlanacaktır. Antalya Havaalanı’ndan gelen bir turistin 45 dakikada hızlı trenle Alanya’ya geldiğini düşünün. Hem Alanya’daki otellerin gelirleri ve rekabet güçleri artacaktır, hem de Alanya’nın doğusundaki turizme henüz açılmamış yeni destinasyon merkezlerinin oluşmasını sağlayacaktır.
Bu örneği ülkemizdeki bütün turizm bölgelerine uygulayabiliriz. Bu şekilde turizm bölgelerinin demirağlarla birbirine bağlanması ulaştırma maliyetlerini düşürecek, yeni turizm destinasyonları ortaya çıkaracak, mevcut turizm bölgelerini daha cazip hale getirecek ve sonuçta ülkemizin turizm rekabet gücü inanılmaz bir oranda artacaktır.
Hızlı tren yolları için gerekli finansal kaynak yap işlet devret modeliyle elde edilebilir. Bunun dışında 2 B arazilerinin satışından gelecek finansal kaynak ülkemizin geleceği için son derece önemli olan hızlı tren yollarına yatırılabilir.Ülkemiz yöneticilerinin ve turizmcilerinin bu konuyu sürekli gündemde tutmaları ve bir an önce bu hızlı tren hatlarının yapılması son derece önemlidir.