Anoreksiya Nevroza; aşırı zayıflamaya rağmen şişman olmaktan yoğun bir şekilde korkma, beden imgesinde bozukluk, normal beden ağırlığının en az %25’i kadar ağırlık kaybetme, yaş ve boya göre ideal ağırlığa gelmeyi reddetme durumudur. Geri dönüşü olmayan bazı durumlara sebep olan, çok dikkatli davranılması ve acilen tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Anoreksiya nevroza (açlık hastalığı) genellikle genç kızları (15-25 yaş) etkileyen bir yeme bozukluğudur. Tehlikeli olabilecek derecede zayıf olmalarına rağmen aynaya baktıklarında kendilerini şişman görürler. Anoreksiyalı insanlarda kilo alma ve vücut şekillerinin kontrolünü kaybetmeye karşı çok şiddetli bir korku vardır. Ancak çok zayıf oldukları halde bile bu kişiler de kendini kilolu görme eğilimi daha kuvvetlidir. Hiçbir zaman zayıf olduklarını kabul etmezler ve daha sıkı diyet ve ağır egzersizler yaparak sürekli zayıflamaya çalışırlar.
AÇLIK HASTALIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR:
Bu gibi ciddi yeme bozukluğu davranışları erkeklere nazaran kızlarda daha sık görülmektedir. Anoreksiya nervoza’nın ergen kızların %0,5 ile 1’inde görüldüğü tahmin edilmektedir. Kızlarda erkeklerin 10 ila 20 kat daha sıktır. Tüm yaş dönemindeki erkek ve kadınlarda görülebilmektedir. Ama en sık görüldüğü 10-35 yaş aralığındaki bireylerdir.
AÇLIK HASTALIĞI NASIL OLUŞUR
Bu hastalığın kesin sebebi henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak başlangıcı çocuğun doğumuna kadar uzanabilir. Özellikle anne-çocuk ilişkisi, çocuğun bireyselleşme dönemi önemlidir. bu dönemde yapılacak baskılar ya da psikolojik travmalar çocuğun yaşamı boyunca etkin kalmaktadır. Adolesanın psikoseksüel bozuklukları, beden imgesinden korkma, kadın cinselliğinin reddi, anne-baba kaybı ortaya çıkmasındaki etkenlerdendir. Kişi genelde kendine güvenini artırmak adına diyet yapmakta, diyet gittikçe katılaşmakta ve artık tek başına bu durumdan kurtulamamaktadır.
Ayrıca anoreksik insan ilişkilerinde problemler olabilir ya da geçmişlerinde beden veya kiloları ile dalga geçilmiş olabilir. Zayıflığı güzellik ölçütü olarak dayatan arkadaşlarının baskısı, aynı şekilde toplumun zayıflık ile ilgili baskıları da hastalığın oluşmasında etken olabilmektedir.
Unutmamak gerekir ki her zayıf insan sağlıklı olacak anlamı taşımamaktadır. Zayıflık bir güzellik ölçütü olmaktan çıkmalı daha çok bireyin yaşam kalitesi üzerinde ki etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.
AÇLIK HASTALIĞI OLAN BİREYDE NE GİBİ BELİRTİLER VARDIR
•Karamsarlık, Alınganlık, Depresyon
•Cinsel istek azalması,
•Uyku düzensizliği,
•Aileyi inkar,
•Çabuk doyma, isteyerek kusma
•Adetten kesilme,
•Aşırı zayıflama, birkaç ay veya hafta içerisinde hızlı kilo kayıpları
•Çok aşırı zayıflamasına karşın diyete inatla devam etme
•Yiyecekler, kalori değerleri, yiyecek hazırlama ve pişirmeye karşı aşırı ilgi ve istek
•Kilo kaybını gizlemek için bol giysiler giyme
•Laksatif, mushil veya diyet ialçları kullanmak
•Sürekli hasta olma hali
•Saç dökülmesi, tırnak kırılması, üşüme, aşırı zayıflama, diş kayıpları, anemi, gibi fiziksel bulgulara da görülmektedir.
BİREYİN ANOREKTİK OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ:
Bu hastalığı tanımlamak zor olabilmektedir. Çünkü hastalar bu durumlarını başarılı bir şekilde saklamaktadır. Kişide ilk göze çarpan hızlı kilo kaybıdır. Çok zayıf olmasına karşın hala kendini kilolu hissetmektedir. Bu durumda öncelikle hekim bireyde kilo kaybına sebep olabilecek diğer hastalıkları araştırmalıdır. Aşağıdaki durumlar dikkatli bir şekilde incelenmeli ve bir bütün olarak bakılmalıdır. Çünkü her bireyde aşağıda sayılan durumlardan bir veya birkaçı görülebilir. Ancak açlık hastalığı olan bireylerde ise bu durumların hepsi görülmekte ve bu hastalıkla karakterize edilmektedir.
1.Birey zayıf olunmasına rağmen diyet yapar ve bu diyette ısrarcı olurlar; oldukça katı bir diyet uygular. Sadece belli düşük kalorili yiyecekleri yer. Genelde karbonhidratlı besinleri terk eder, düşük kalorili, su içeriği yüksek, hacimli besinleri ve bol bol meyveyi tercih ederler
2.Kalori, besinlerin gramajı ile ilgili takıntılar; bireyin besinler ve beslenmeyle ilgili takıntıları vardır. Her gıdanın kaç kalori olduğunu bilirler. Diyet kitaplarını okumaya aşırı bir merakları vardır.
3.Yer gibi yapar veya yediğine dair yalan söyler; yemekten kaçınmak için yiyeceği atar, yemekle oynar veya yemeği saklar. Yemekten kaçmak için bahaneler bulur. Yemek yediğinde ise pişman olur ve bunu çıkartmanın yollarını arar.
4.Yemek yapma ve arkadaşlarını yemeğe çağırırlar; çok az yer ama sürekli yemek düşünür. Başkaları için yemek pişirebilir, tarif toplayabilir, yemek dergileri okuyabilir veya yemek planları yapabilir. Sık sık başkaları içi yemek yaparlar. Ama kendileri bu yemekten yemezler.
5.Garip veya gizli yiyecek adetleri; yemek yemekle ilgili yeni durumlar belirlerler. Örneğin yiyecekleri belirli bir şekilde kesmek, kıvamı ile ilgili istekler ve sadece belirli bir tabaktan yeme gibi yemeği bir ayinsel havaya büründürürler
6.Aşırı kilo kayıpları; tıbbi bir nedeni olmayan hızlı kilo kayıpları vardır. Ama zayıf olduklarını inkar ederler kilo ile ilgili hassastırlar.
7.Beden imgesine aşırı düşkünlük – kilo, vücut şekli ve beden numarası ile ilgili takıntılı olmak. Sık sık tartılmak ve vücut ağırlığındaki küçük değişikler nedeniyle endişelenmek. Aslında yeterince zayıf olmadıklarını düşünürler. Aşırı zayıf olduğunu inkar ederler. Tartılmadan önce bol bol su içer, kendine büyük ve ağır kıyafetler giyerler, hatta ağırlık yapacak herhangi bir eşyayı tartılmadan önce üzerlerine gizlerler
8.Diyet hapları, laksatif veya diyüretik kullanmak; kusmayı veya dışkılamayı artırıcı hapları kötüye kullanırlar. Sağlıksız diyet haplarına yönelir ve diyetle ilgili çok fazla bilgileri vardır.
9.Yedikten sonra kusmak; Öğünlerden sonra sıklıkla ortadan kaybolur veya lavaboya gider. Bunu saklama içinde çeşitli yöntemlere başvurular ve inkar ederler.
10.Ağır fiziksel hareket yaparlar; Kalori yakmayı hedefleyen oldukça zorlayıcı bir egzersiz programı uygular. Ve asla vazgeçmezler.
Kişi ağrılarından bile zevk alır. Çünkü bu durum onun besinlere karşı koyabilme, kendi vücudunu kontrol edebilmesinin bir göstergesidir. İlk başlarda hissedilen açlık, yaklaşık bir yıl içerisinde azalır ve kaybolur.
AÇLIK HASTALIĞININ TEDAVİSİ;
Bu hastalığın tedavisi oldukça zor ve uzun sürebilmektedir. Çünkü birey sürekli olarak rahatsızlığını inkar eder ve kabullenmek istemez. Tedavide Psikiyatrist + Diyetisyen + Hemşire ayrıca doktor ve ailede bulunmak zorundadır. Bu ekipten birinin eksik olması tedavinin aksaması anlamına gelir.
Tedavi birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Yeme bozukluklarının belirtileri ve davranış şekli kolayca geçmez. Ancak doğru ekip ve iyi bir yardımla iyileşme şansı yakalayabilirler. Bunun gibi olumsuz vücut imajı şüphesinde bulunan ergen bireylerin mutlaka beslenme uzmanına gidip kilolarının sağlıklı hedefler içerisinde olup olmadığı hakkında bilgi alması, eğer kilo fazlalığı varsa büyüme ve gelişme faktörlerini engellemeyecek şekilde sağlıklı beslenme reçetesi ile güvenli kilo verime başlamaları yemek yeme bozukluklarının görülmesini engeller. Bunun için sağlıklı beslenme ilkelerinden kesinlikle taviz verilmemesi gerekmektedir.
Diyetisyen Erkan YAVUZ
Form-Time Diyetle Yaşam Merkezi