Anneler Günü'ne yaklaşırken

Senede bir güne sıkıştırılmayacak kadar yüce bir duygudur, 'Annelik'. Ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim anlatamayız ki onları… Anlatılmaz bir duygudur çünkü bir annenin dizine başını koymak, onun dizinde uyuyakalmak,...

Senede bir güne sıkıştırılmayacak kadar yüce bir duygudur, 'Annelik'. Ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim anlatamayız ki onları… Anlatılmaz bir duygudur çünkü bir annenin dizine başını koymak, onun dizinde uyuyakalmak, hastalandığında başucunda ilk onu bulmak… Kuşkusuz 'Anne', dünyanın en kutsal varlığıdır. En vefakâr, en şefkatli, en anlayışlı, en hünerli, ne yaparsak yapalım asla ve asla hakkını ödeyemeyeceğimiz, bizi biz yapan nadide birer çiçektir, onlar. Bizleri dokuz ay boyunca tüm sıkıntılara göğüs gererek karnında taşıyan, taşırken gururlanan, mutlu olan, kendi bedeninde bir can oluşturan, daha karnındayken kalbinden kalbimize sevgisini aktaran, bizim yüzümüzden günlerce gecelerce uykusuz kalan fedakârlığın diğer adıdır, annelerimiz. Onlara olan bağlılığımız, gözlerimizi dünyaya ilk açtığımız andan itibaren başlar. Nefes alıp verdikçe daha çok bağlanırız, onlara. Henüz daha hiçbir şeyin farkında bile değilken annemizin şefkatli kucağında güler, ağlayan gözlerimiz. Konuşmaya başladığımız gün, ilk öğrendiğimiz 'Anne' kelimesiyle yüceltir, mutlu ederiz onları. Bizler için gözünü kırpmadan canını verebilecek olan, ömrümüzün her gününde bizlerle ağlayıp bizlerle gülen, canımız yandığında bizlerden önce canı acıyan, sevincimizle mutlu olup başarılarımızla gurur duyan, ömrü boyunca yüreğinin içinde yaşattığı bizleri sabırla, sevgiyle, tıpkı nadide bir çiçek gibi büyüten, elleri öpülesi, baş tacı edilesi yüreği büyük insanlardır, Annelerimiz. Ve o analar ki ayakta saygıyla alkışlanılası! Baş tacı yapılası, gurur duyulası… Savaşlarda, kendi açlığını susuzluğunu düşünmeden ivedilikle askerlerimize yemek götüren, dondurucu soğuklarda canını yoluna koyduğu evlatlarına gözünü kırpmadan mermi taşıyan altın kalpli, gönlü büyük anaları, bu vatan uğruna korkusuzca savaşan ve hiç düşünmeden canını veren şehitlerimizin elleri öpülesi annelerini saygı ve minnetle anıyorum.Canım annem, bendeki ilk kokun, ilk nefesin ne zamandan kalma bilmiyorum. Çocukluğumun çok erken dönemlerini hatırladığımı sanıyorum. Daha sonra çocukluğumun yaşama sevincinden ve dünyayı ilk tanıma bilicinden ibaret o renkli günlerini… Ne güzeldin. Parmakla gösterir, her vakit örnek alır, gururla anlatırdım seni. Hastalandığımda bir dakika olsun başımdan ayrılmayışınla, umut verici sözlerin ve her koşulda gülümseyebilen gözlerinle sen benim yoluma ışık tutan biricik annemsin! Kutsal bir mabedin ayazmasından su içer gibi başımı göğsüne gömdüğümdeki o yalın ana kokusunu hiçbir şeye değişmem! Ne çok şeysin sen… Gülen gözlerim, umut ışığım, dertlerime deva, gönlüme şifasın. İlk durağımsın sen, benim. Yol arkadaşım, hayatı öğretenim, öğütleyenimsin. Gururum, mutluluğum, en çok sevdiğimsin. Emeği, kıymeti, değeri saymakla yazmakla bitmeyenimsin… Bütün yaşantım boyunca bana bıraktıkları yolda saygı, sevgi, şefkat, anlayış ve fedakârlıkla o aileden biri olmakla gurur duyduğum, yaşamlarının bir parçası olmakla kendimi şanslı hissettiğim ve hissedeceğim, mutlu bir yaşam sağlayan ailemin yapı taşı olan canım annemin, tüm dünya annelerinin, anne adaylarının ve içinde annelik sevinci taşıyan yeryüzündeki bütün kadınların Anneler Günü'nü kutluyorum. İnanın satırlara sığmayacak kadar değerli, önemli ve de vazgeçilmezsiniz. Sizler, bizim kahramanımızsınız. Bütün bu saydıklarımızın -aslında saymakla bitmez ama- ışığında gelin, bugün onları bir kez daha kucaklayalım, sarılalım, öpelim... 'O, benim annem değil ama' demeden tüm annelerin ellerini öpüp teşekkür edelim onlara. Haklarını her ne yaparsak yapalım asla ve asla ödeyemeyeceğimiz annelerimize daha çok değer verelim, üzmeyelim. Gözyaşları üzüntüden değil, sevinçten olsun ve onlara her zaman saygı ve sevgi dolu olalım. İyi ki varsınız!