Anne ve babaların dikkatine!

0-6 yaş çocukların ilk bilinçlerinin şekillenerek oluştuğu en önemli yaş aralığıdır. Bu yaşlarda çocuk çevreyi gözlemleyerek, model alıp bilincine kayıt eder. Öğrenmeye aç ve meraklı olan çocuk, neyin doğru ya da neyin yanlış olduğunu...

0-6 yaş çocukların ilk bilinçlerinin şekillenerek oluştuğu en önemli yaş aralığıdır. Bu yaşlarda çocuk çevreyi gözlemleyerek, model alıp bilincine kayıt eder. Öğrenmeye aç ve meraklı olan çocuk, neyin doğru ya da neyin yanlış olduğunu bilmeden her türlü bilgi ve veriyi kabullenir. Ona ne gösterilir ne öğretilirse sorgulamadan kabullenir. Ebeveynler çocuk için en önemli veri toplam objesidir. Çocuk anne ve baba sınırsızca güvenir, ilk çekirdek inançlarını ebeveynlerin inançlarından alır. Bilincin ilk ego bilgileri 0-6 yaş dönemde bulunduğu durum ve durumdaki kişiler tarafından oluşur. Çocuk, büyür ve yetişkin olduğunda ilk çekirdek inançları bilinçaltının en derinlerde hafızada kayıtlı olarak kalmaktadır. Kabullenilmiş o düşünceler yıllarca sık sık tekrar edilmiştir. Aslında bireyin temel düşünce kalıpları oluşmuştur. Gençlik ve yetişkinlikte öğreneceği her yeni bilgiyi bu kalıpların üzerine inşa eder. 0-6 yaşta edindiği inançları hem daha eskiye hem de sık tekrara dayandığı için, yaşamının her alanında tekrardan ortaya çıkmasına sebep olur.Bir bireyin ileriki yaşlarda, kilolu olup olmaması alışkanlıklarının temelini ebeveynler oluşturmaktadır. Yetişkin olup kiloluysanız ve kilolarınızı bir türlü çözemiyorsanız, bunun sebebi geçmişinizde kabullendiğiniz kök inançlarınıza dayanmaktadır. Bu kök inançlarınızı fark etmeden ve bilincinizde etkisiz hale getirmeden yeni inançlarınızı oluşturmanız bir hayli zor ve karmaşıktır. Kök inançların gücünü etkisiz hale getirmeniz gerekir. Bunu kendi kendinize düşünce mollalarında yüzleşerek etkisini zayıflatabilir, yeni alışkanlık ve inançları tekrardan güçlendirebilirsiniz.Otuz beş yaşıma kadar kilolu bir hayat sürdüm. Sürekli zayıflayabilmek için her şeyi ama her şeyi yaptım. Zayıflaya bilme uğruna zaman, para harcadım ve birçok bedenime diyetlerle işkence yaptım. Zaman zaman zayıfladım, ama tekrardan kilo aldım.Bakın benim ebeveynlerimin benim bilincime inanç olarak oluşturdukları düşünce ve alışkanlıklar kalıplarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki de bazıları size tanıdık geliyordur ?EBEVEYNLERİMİN 0-12 YAŞ ARASI TELKİNLERİ- Tabağındaki yemeği bitir sünnettir.(Anne sünnet amenna da,üç kişilik koydun tabağa)- Yaptığım yemeği sevmedin mi, sen seviyorsun diye yaptım.- Yemeğini bitirmesen boyun uzamaz.- Bak bu çok sağlık bunu da ye.- Ağlama oğlum,erkekler ağlamaz, bak sana çikolata aldım.- Biz ailecek yemeği çok severiz.- Benim oğlum tosun gibi maşallah.- Kasabın oğlu, berberin oğlunu yağlı güreşte yenmiş hikayesi. (Ne zaman saçlarım kestirilecek ise berberin oğlu kazanır, ne zaman yemek yedirecekler ise kasabın oğlu kazanır)- Zengin adam göbekli olur, sermayeler burada yatıyor.- Falancının oğluna zayıflamış, çocuğa hiç bakmıyorlar.- Dayak bularsan kaç, yemek bulursan yanaş.- Dışarıda hayat çok zor. Aç kalmamak için çalışacaksın.- Can boğazdan gelir.- Tosunum benim...- Tombulum.- Sen otur kalkma, ben getiririm.- Çabuk çabuk ye de büyü, yoksa kuşlar gelip yerler.- Yemezsen hastalanırsın.- Meyveler şifadır (anne daha yeni yemek yedik) meyve yemek değildir oğlum.- Tatlı yede tatlı çocuk ol.- Okula gideceksin, kahvaltını iyi yap ki kafan iyi çalışsın.- Erkek dediğin ekmeğini taştan çıkartır, hadi ye de ilerde biz yaşlanınca bize bakarsın.- Benim oğlum iyi yemek yer maşallah.- Falancının oğlu kup kuru, herhalde çocuk hasta.- Böyle çocuk mu olur, bir deri bir kemik, üflesen uçacak.- Sıska kalırsan, sonra kızlar seni beğenmezler .- Tabağını bitirmezsen, küserim, annen olmam sonra..BÜYÜYÜP ZAYIFLAMAK İSTEDİĞİM YAŞTAKİ EBEVEYNLERİMİN TELKİNLERİ- Diyet yapmalısın yoksa askere almazlar.- Böyle gidersen evlenemezsin.- Çikolata yeme kilo yapar.- O yağlı, bu tuzlu, o tatlı…- Kızartma, hamur işi çok yeme kilo alırsın.- Şişmanlık zararlı.- Sen dayına çok beziyorsun, oğlanlar dayıya benzermiş. (Aslında halaya benzer ama kilolu olan dayı)- Tembel çocuksun ,hiç yerinden kalkmıyorsun. (Baba anneye; sen alıştırdın bunu böyle)- Kendine dikkat et, şişmanlık ilerde bir çok hastalığa sebep olur.- Biraz spor yap yoksa zayıflayamayacaksın- Zayıflamak istiyorsan az ye çok koş- Sende şeker olabilir, annende de var.- Annene çekmişsin onunda metabolizması az çalışıyor.- Oğlum bende yıllardır çekiyorum bu şişmanlıktan.- Bizim sülalemiz şişmandır, seninde kilo olman normal.- Kilo genetik oğlum, bize benzemişsin.- Şişmanlık çok kötü…vb…Büyüdük aklımız eriyor, ihtiyaçlarımız değişti, ikna etmek zorlaştı, daha mantıklı konuşmaları gerekir. Bilinçaltı için fark etmiyor, iyisine ve kötüsüne bakmıyor gündemdeki konuyu büyütüyor. Bu sefer de gündemde yine kilo var. Daha küçük yaşlarda iken yemenin faydalarınla büyürken şimdi kilonun zararlarını anlatıyorlar. Bilinç üstü neye odaklanırsa bilinçaltında onu geliştirerek güçlendiriyor. Bilinçaltı iyi yada kötü kavramını algılamadan odaklandığını güçlendiriyor. Gündemde kilonun kötüsünü konuşsanız yada iyi olduğunu konuşsanız o yinede kilo yapan konuları büyütüyor.Soruyorum size, sizin ebeveynleriniz size neler söyledi, o küçük beyinlerinize neleri telkin ettiler. Ben yukarıdaki sözleri binlerce kez duydum. Duyunca ne oldu biliyor musunuz ? İnanarak, inançlarım oldu. Çocuk yaşta kime güvenecektim, üstelik ben onları, onlarda beni seviyorlardı. Ben onlara sınırsızca seviyor ve güveniyorum.18 yaşında evi terk edip kendi evimde yaşamaya başlamıştım ,kısacası durumumu değiştirdim. İlk yıllar kilo verdim çok değil ama balık etli olmaya başardım, bir süre sonra tekrardan kiloları geri aldım. Diyet, spor, yasaklar ardı ardına tekrarladı ,verdim aldım, verdim aldım toplamda 1000 kilo vermiş almışımdır. Ama sonuç 120 kilo…Ta ki yetişkin olduğumu fark ettiğim güne kadar kilolarım beni yalnız bırakmadı, otuz beş yaşında yetişkin olduğumu düşünüyordum .“Ebeveynlerden taşıdığın miras olan düşünce ve inançlardan özgürleşmediğin sürece yetişkin olunmuyormuş”.Yetişkinlik kendi düşünce ve inançlarını oluştuğu zaman başlıyor. Ebeveynlerin mirası olan inançlar ile yüzleştikten sonra eski inançlarımın yerine, kendi inançlarım oluşunca kilolarımda eski inançlarımla beraber gittiler. Yeni inançlarım bedenimi asla kilo aldırmadı. Artık çok mutluyum ne yersem yiyeyim, kilo almıyorum ne içersem içeyim kilo almıyorum. Yasakları kaldırdım, diyeti unuttum üstelik zayıflamak için artık spor yapmaya gerek kalmadı, sporu kondisyonumu artırmak için zaman zaman yapıyorum….Darısı başınıza..Şükran ve sevgilerimle...