**
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Alanya'nın en büyük sivil toplum kuruluşu...
Binlerce üyesi var...
Bu üyelerin arasında farklı siyasi görüşlere, farklı dünya görüşlerine sahip yine binlerce insan var...
İşte bu nedenle ALTSO "Siyaset üstü" bir kurum...
Öyle olmalı, olmak zorunda...
İki dönem ALTSO Başkanlığı görevini üstlenen ve önümüzdeki seçimlerde Alanya Belediye Başkanlığı hedefi olduğu için aday olmayacağı açıkça görünen Mehmet Şahin, bunu çok iyi başardı doğrusu...
ALTSO'yu hiç bir konuda "Siyasete bulaştırmadı"...
ALTSO, üyelerini kucaklayan, tek hedefi hizmet olan, Alanya'ya katkı sağlayan bir kurum oldu...
Önümüzdeki dönemde de böyle olmaya devam etmeli...
İki gün önceki köşe yazımda ortaya attığım Albimo Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Gömeç, bu anlamda da ALTSO Başkanlığı görevi için tam da "biçilmiş kaftan"...
Herkesi kucaklayan, insanların siyasi tercihlerine göre tavır takınmayan, birleştirici, bütünleştirici bir yapısı var...
Geçmiş dönemlerde olduğu gibi, bir siyasi partiyi ya da ne bileyim, Alanya Belediye Başkanını arkasına alıp, bunlara güvenerek yola çıkan adaylar hep kaybetmeye mahkum oldu zaten...
Albimo gibi bir dünya markası yaratan, yüzlerce kişiye ekmek veren, Aytemiz Alanyaspor'a önemli katkılar sağlayan, ticareti, sanayiyi, iş dünyasını avucunun içi gibi bilen Bilal Gömeç, "Ayrım yapmayan, kucaklayıcı" tavrı ile de ALTSO Başkanlığı görevine "Cuk" diye oturuyor...
Alanya iş dünyası bu fırsatı iyi değerlendirmeli...
Nokta...
**
Alanya plajları
hala başı boş
**
Alanya'nın Kargıcak Mahallesi'ndeki plajlardan birisi...
Biraz daha ayrıntı vereyim, Kargıcak Mezarlığı'nın hemen önündeki plaj büfesi...
Kime güvendi, arkasında kim ya da kimler var bilmiyorum ama işi gerçekten çok abartmış, hatta "Zıvanadan çıkarmış"...
Fotoğrafa iyi bakın...
Plajın ortasına betonarme bina yapmışlar...
Hep söylerim, bir kez daha söyleyeyim...
"Utanmasalar kumsala villa yapacaklar"...
Bunun en güzel örneği bu işte...
Plajlar başı boş kalırsa olacağı bu...
Durum yıllardan beri böyle...
Hiç kimse "Durumdan vazife çıkarıp" bu doğa katliamına "Dur" demiyor, ne hikmetse...
Hiç bir kurum sorumluluğu üzerine almıyor, almak istemiyor...
Alanya plajları bu kadar sahipsiz, bu kadar başıboş...
Biz yazmaktan bıktık...
Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti...
Ama değişen bir şey maalesef yok...
Ayıptır, yazıktır, günahtır...
Nokta...
**
Halimiz tıpkı devenin dediği gibi...
**
Alanya'nın sorunlarına karşı her zaman "Duyarlı" olan, yardımsever yönüyle tanınan sevgili dostum iş insanı Turgut Alper, iki gün önce bir fotoğraf gönderdi...
Fotoğrafta "Kapalı ve kilitli" olan demir bir kapı var...
"Hayrola" dedim...
Anlattı...
Kilitli kapı, ana cadde kenarında olan bir otelden plaja çıkan altgeçitin kaldırıma açılan kapısıymış...
Kanunlara göre bu altgeçitten, otel müşterisi olmayan insanların da faydalanma hakkı varmış...
Ancak otelciler kapıyı sürekli kilitli tuttuğu için diğer vatandaşlar faydalanamıyormuş..
Sadece otel müşterileri otelin içindeki girişi kullanarak faydalanabiliyormuş...
"Kalabalık araç trafiği içinde karşıdan karşıya geçerken Allah'a emanet gidiyoruz" dedi..
Güldüm ve deve geldi aklıma...
Hani sormuşlar deveye "Neren eğri" diye..
Deve de "Nerem doğru ki" demiş...
Başka söze gerek yok sanırım...
Nokta...
**