Şunu peşin peşin söyleyeyim…
Alanya’nın gururu olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, bu memlekete yaptığı en büyük iyilik olan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, hiç kimsenin ne babasının malı ne de çiftliğidir…
Kurulduğu hatta kurulmaya başlandığı ilk günlerden beri yakından takip ettiğim, ettiğimiz üniversitemizin üzerine yıllardan beri titriyoruz…
Bu üniversite, ne başında bulunan rektörün, ne filan fakültesi dekanının ne akademisyeninin ne de öğrencilerinindir…
Bu üniversite, Alanya’da yaşayan, bu memleketin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını teneffüs eden herkesindir, tüm Alanya’nındır…
İsminin önünde hangi unvan olursa olsun, hiç ama hiç kimse, ne beni, ne mesai arkadaşlarımı ne de çalıştığım kurumu “üniversiteyi itibarsızlaştırmaya çalışmakla” filan itham edemez…
Hiç kimsenin haddi değil…
Olayları çarpıtarak, farklı göstermeye çalışarak toplantıyı amacından saptırma gayretleri bir “bilim adamına hiç ama hiç yakışmadı”…
Neden bahsettiğimi anladınız sanırım…
Anlamayanlar için anlatayım…
Dün, Alanya Belediyesi tarafından sahillere yaptırılmak istenen T-Mahmuz Projesi için bilgilendirme toplantısı yapıldı…
Alanya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya, hemen hemen her kesimden insan katıldı…
Hızla yok olmaya doğru giden Alanya sahillerinin geleceği ile ilgili böylesine önemli bir konu, böylesine önemli bir projenin, eğrisiyle doğrusuyla masaya yatırılarak “doğru yolun bulunması” beklenen toplantı, maalesef hem amacından hem de çığırından çıktı…
İsminin önünde “Doktor ve Öğretim üyesi” sıfatı bulunan ve kendini “bilim adamı” diye tanıtan birisi, daha ilk dakikalarda “intikamcı” bir tavır takınıp, tek derdi projenin doğru ve faydalı olmasının önünü açmak olan basını hedef alıp, verdi veriştirdi…
Kendini ve proje ortağı arkadaşını tanıtırken öve öve adeta “göklere çıkaran” bu bilim adamı, projeyle ilgili görüş bildiren diğer bilim adamlarından ve üniversitelerden bahsederken, “falan üniversite, filan üniversite” diyerek küçümsemeye çalıştı…
Hanımlar, beyler bakın…
En başta da dediğim gibi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi başta sizler olmak üzere kimsenin babasının malı ya da çiftliği filan değildir…
Siz, bugün bizim yani Alanya’nın üniversitesi olan ALKÜ’nün akademisyeni olarak bu üniversiteden maaş alıyor, para kazanıyor olabilirsiniz…
Ancak siz bugün varsanız, yarın olmayabilirsiniz…
Üç gün sonra başka bir üniversitede görev yapıyor olabilirsiniz…
Ama biz Alanya’da yaşayıp, kendini Alanyalı hissedenler olarak her zaman buradayız…
Bu üniversiteye sahip çıkmak sizlerden önce bizlerin en asli görevidir…
Ve hepimiz bu görevin sonuna kadar bilincindeyiz…
Herkes haddini bilecek…
Nokta…