Aliksan'a 'Eferim' deyom

BİLADER geçen cuma aşaamı Şalvarcı Aliksan belediye düün salonunda terzilere, yorgancılara, nakışcılara, ayaggabı dikicilerine bi yemeg vermiş. Aliksan'a engi sanat erbablarını unudmadıı uçun engirden pırava deyom. Engi Alanya'da...

BİLADER

geçen cuma aşaamı Şalvarcı Aliksan belediye düün salonunda terzilere, yorgancılara, nakışcılara, ayaggabı dikicilerine bi yemeg vermiş. Aliksan'a engi sanat erbablarını unudmadıı uçun engirden pırava deyom. Engi Alanya'da adamları bi araya billeeb engile toplantı yapmag gönülezabı. Hindi engirden hemşerilerimi kötülemiş gibi olmaayan emme lekin biz Alanyalılar bi araya billenemeyiz. O ötekini hazedmez, beriki ötekinin olduu yere gedmez, biri aşşaa çeker, biri yokarı çeker, velasıl kelam bi tüllü billenemeyiz. Aliksan bayaa terzi, ayaggabı tamircisi, yorgancı billemiş. Yemegde de gülüglü çorba, etli nohud, pilav, salata, bi de dadlı vermiş. Magsad yemeg deel. Orda bi arada o deelden ıcıg gıldıramag. Hindi terzi dedig de aglıma geldi, benim güccüglüümde bayaa meşur terziler varıdı. En meşurları terzi Yaşar'ıla terzi Selim'idi. Yırtım malı satan bir iki düggen varıdı. Yırtım malında da Nadide'nin Fevzi Efendi, Yusuf'un Musdafa Efendi, Şifa'nın Nevzad Efendi en meşurlarıdı. Köylü kömedli engi manifaturacılara gelir, şalvarlıg kesdirir, gömleglig kesdirir, pantullug kesdirir, götürür terzilere digdirirleridi. Hindi engile manifaturacı da galmadı gari. Herşey asortigleşdi. Hindi hazır satan düggan kakılı orteer.

Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.