TÜKETİCİLERİN
…
Emeklilerin…
Çevrecilerin…
Sorunlarını kimler dile getirecek?
Kimler Kent Konseyi’ne getirecek?
Kimler Ankara’ya taşıyacak?
Yargıya götürüp, haklıyı savunacak, haksıza dur diyecek.
Özünle, sözünle dosdoğruydun.
Hiçbir şahsi çıkar gözetmeden, kimseye eyvallah demeden.
Hiçbir kimseyi şahsi olarak hedef almadın.
Hep yasalardan yana oldun.
Sen hep tüketicinin, emeklinin, dar gelirlilerin yanında oldun.
Sen hep Antalya’nın deresi, çayı, ağacı, denizi, atık suyu ile uğraştın.
Bak Ali kardeş şimdi oldu mu bu?
Daha sana çok ihtiyacımız varken bırakıp gittin bizi.
Hem de sana inanan hayat arkadaşını da aldın gittin.
Şimdi geride sevdiklerine derin üzüntüler bıraktın.
Senin savunduklarını neden hiçbir siyasi algılamadı dersin?
Neden savunmadılar Antalya’yı dersin?
Senin temennah etmediğin çıkar dünyası yüzünden.
Neden bu dünyada kötülükler var, işte bu yüzden Ali kardeşim.
Neden senin ve eşinin canına kıydılar, vahşice katlettiler.
Değer mi bir avuç toprağa, taşa?
Yarın o toprağın altında kalacaklar, kefenin cebine koyamadan paraları.
Doğaya, çevreye, insana kıyanlar da, onlara yol verenler de çekecek bu günahı, vebali.
Senin hiç gözün açık gitmesin.
Sen bu dünyada çarpık düzene, hırsıza, uğursuza, çıkarcılara dur dedin.
Ali kardeş, bizler senden memnunduk.
Haklarını helal et, bizden de sana ve can yoldaşın eşine de helal olsun.
Antalya Kent Konseyi ve Antalya yaşayanı olarak seni özleyeceğiz.
Işıklar içinde uyu Ali kardeş.