ALEVİLERDE
ibadetin amacı;
Bir görevi yerine getirmek değildir.
İnsanın olgunlaşmasını ve yücelmesini...
Nefsin terbiyesini...
Bütün eksiklerden arınmasını...
Suçlardan ve kötülüklerden kurtulmasını...
Ve Allah ile bir olmayı kapsar.
****
Dede adı verilen bilgeleri vardır.
Sözlü kültürün taşıyıcıları onlardır.
Sözleri dinlenir, nasihatleri tutulur.
Danışma makamı gibi hareket ederler.
Ağır başlı ve sakin kişilerdir.
Her hareketleriyle Alevilere örnek olurlar.
****
Alevi öğretisindeki en büyük ibadet...
İyi insan olmak ve kötülük yapmamaktır.
Alevilerin ibadetleri belli ritüele bağlı değildir.
Belli bir zamanı da yoktur.
Hayatın her anında ve her safhasında...
Her yaşında yerine getirilmesi gerekir.
Şeklen değil, tavır ve davranışlarla...
Ahlak anlayışıyla kendini göstermesi gerekir.
Yunus'un da dediği gibi;
"Yaratılanı hoş görürler, yaratandan ötürü."
****
Aleviler başkalarını hoş görmüşler ama...
Hiçbir zaman hoş görülmemişlerdir.
Tarihin her döneminde zulme uğramışlar...
Hakaret ve iftiralar altında kalmışlardır.
Kendini Allah'ın temsilcisi sanan kimi fert...
Ve kurum Alevileri dinsizlikle suçlamış...
Baskı ve şiddet sergilemiştir.
****
Çok uzak değil, yakın zamanlarda...
12 Eylül öncesinde Çorum ve Maraş'ta...
Acımasızca saldırılarla katledilmişlerdir.
Bugün bile sapkın kişiler ortaya çıkıp...
Alevilerden kız alınmaz...
Alevilerin yemeği yenilmez...
Vs. sözleri edecek kadar cahil ve yobazdır.
****
Müslüman olmak bile kurtaramamıştır Alevileri.
Zulüm her devirde devam etmiş...
Aşağılanma ve hakaret hiç durmamıştır.
Bu insanlar Sünni olmaya zorlanmış...
Halen de zorlanmaktadırlar.
Alevi inanç ve kültüründeki güzellikler...
Hoşgörü, sevgi ve saygı göz ardı edilmiştir.
****
Oysa ülkemiz Müslüman’ı, Hristiyan’ı, Musevi’siyle...
Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Rum’u, Ermeni’siyle...
Sünni’si, Şafi’si, Ortodoks’u, Alevi’siyle...
Çok özel bir kültür mozaiği sergiler.
Bu mozaiğin ayrılmaz parçası Alevi kültürüdür.
Onlar Türk toplumunun geçmiş yansımasıdır.
Orta Asya'nın ruhu, Anadolu'nun sesidir.
- Devam Edecek –