Alerjik hastalıkların tedavisindeki temel prensipler, öncelikle şikayetleri tetikleyen alerji yapan maddelere veya irritanlara maruziyetin azaltılması ve bu maddelerin uzun süreli maruziyetinden dolayı oluşan vücuttaki değişikliklerin ve şikayetlerin ilaçlarla tedavisini içerir.Çocuğunuza uzman hekim tarafından alerjik bir hastalık tanısı konulduktan sonra artık yapılması gereken şey, tedavinin düzenlenmesidir. Bilinmesi gereken şey tedavideki en önemli adımın alerjenlere maruziyeti azaltmak yani ev ve çevre önlemlerinin alınması olduğudur. Tedavideki diğer basamak, hekimin önerdiği gibi düzenli ve uygun bir şekilde ilaçları kullanmaktır. Bu cümlelerden anlaşıldığı üzere tedavinin başarısı yüzde 60 aileye, yüzde 40 hekime bağlıdır.Çocuğumuzun alerjik bronşiti-astımı, alerjik burun hastalığı, egzama veya atopik-alerjik deri hastalığı gibi alerji kökenli hastalıklarının tedavisinde bize düşen görevler, ev ve çevre önlemlerini almaktır.ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN KONTROLÜÇocuklar zamanlarının çoğunu ev, okul veya kreş ve yakın dost-akrabaların evlerinde geçirirler. Yaşadığımız ortamlar yıllar içinde teknolojin de gelişmesi ile daha az hava geçirgen hale gelmiştir. Bu da ev içi ortamlarındaki havanın neminde, alerjen ve irritan maddelerin konsantrasyonunda artışa neden olmuştur. Yapılan çalışmalarda ev içlerinde en sık olarak ev tozu akarı, kedi ve hamamböceği, yün alerjenlerinin görüldüğü saptanmıştır. Bununla beraber sigara dumanı gibi irritan maddeler ile küf-nem mantarlarına maruziyette sorun olmaktadır.Ev tozu akarları yani mite’lar (mayt) ev tozunda bulunan en önemli alerji yapan etkenlerdir. Akarlar ortamın nem ve ısısına çok duyarlıdır. Oda nemlendiricilerinin yanlış ve uzun süre kullanımının akarların yaşam süresini uzattığı gösterilmiştir. Ortam nem oranı yüzde 50’nin altında ise akarlar yaşayamaz. Akarlar insan ve hayvan deri döküntüleri ve yünlerle beslenirler. Bundan dolayı yataklarda, yatak örtülerinde, tüylü yünlü battaniye türevlerinde, halı ve halıflekslerde, döşemeli mobilyalarda fazla miktarda bulunurlar. Akarlar 2-4 yıl uygun ortamlarda yaşayabilirler.ALERJİ YAPAN TOZLARDAN KORUNMA YOLLARITabii ki bu canlılardan tamamen kullanmak maalesef mümkün değildir, ama en azından sayılarını en aza indirmeye çalışmak önemlidir.•Öncelikle yatak odasındaki ve yataktaki maruziyete odaklanmak önemlidir. Çünkü çocuğumuz zamanının çoğunu buralarda geçirir.•Yataklar ve yastıklar toz akarlarının alerjenlerini geçirmeyen kılıf ve örtülerle kaplanmalıdır.•Haftada bir kez ortam, mobilyalar ve halılar tozu püskürtmeyen elektrikli süpürgelerle temizlenmelidir.•Örtüler haftada bir 55 C dereceden daha yüksek sıcaklıkta çamaşır makinesinde yıkanmalıdır.•Kitaplar, oyuncaklar, perdeler, tüylü oyuncaklar gibi toz tutan her şey minimuma indirilmelidir.•Eğer mümkünse yatak odasındaki halılar kaldırılmalı ya da en azından küçük, tüysüz, kolay temizlenen kilim benzeri kaplamalar kullanılmalıdır. Halıfeks gibi temizlenmesi zor olan kaplamalardan uzak durulmalıdır.•Yünlü, tüylü yatak ve örtüler kullanılmamalıdır.•Ev neminin yüzde 50'den az olarak tutulması.•Sıcak mevsimlerde havalandırma ve klimaların en düşük seviyede çalıştırılması uygun olur.DİĞER ETKENLERDEN KORUNMA YOLLARI•Kedi, köpek, kuş gibi tüylü tüm hayvanlar ev ortamlarından uzaklaştırılmalı.•Ev içi haşaratlarla özellikle en sık astım atağına neden olan hamamböcekleri ile mücadele ayrıca önemlidir.•Ev içi kapalı hiçbir ortamda kesinlikle sigara içilmemeli, mutfağında evin bir parçası olduğu unutulmamalıdır.•Odun, kömür sobaları, şömineler ve gazyağı ısıcıları gibi duman ve koku yapma potansiyeli olan ısınma aygıtları mümkün olduğunca kullanılmamalıdır.•Rutubetli ortamların kurutulması, küflenmiş ev eşyaların uzaklaştırılması, mantar ve küf oluşturabilecek banyo tuvalet gibi nemli ortamların yüzde 5’lik çamaşır suyu ile temizlenmesi gerekir.•Çamaşırlar ev içinde asılarak kurutulmamalı, polen dönemlerinde dışarıya asılmamalı, mümkünse çamaşır kurutucu makinesinde kurutulmalıdır.•Çiçek ve yeşil bitki polenlerinden uzak durulmalı, polen dönemlerinde kapı ve pencereler kapalı tutulmalı, evde çiçekli bitkiler mümkün olduğunca yetiştirilmemelidir.•Yatakların alerjenlerle (ev tozu, polen) kirlenmemesi için gün içinde kullanılmadığı dönemlerde üzerleri koruyucu bir örtü ile kapatılmalıdır.•Polenlere duyarlı kişiler polen mevsimlerinde bitki örtüsünün yoğun olduğu bölgelerden kaçınmalı, çim biçmek, budama yapmak gibi işlerden kaçınmalıdır.
Tüm bunlara ve benzeri önlemlere azami dikkat eder isek, çocuğumuz daha konforlu bir hayat yaşayacak, ilaçlara daha az gereksinim duyacak ve alerjik hastalıkların tetiklenme sıklığı azalacaktır. Lütfen bu konu hakkındaki geniş bilgiyi uzman hekimlerinizden alınız ve çocuğunuzun alerji tedavisindeki ilaç kullanım sıklığını azaltmada katkıda bulununuz.