20 Nisan 2022 Çarşamba günü, Kaymakamımız Sayın Dr. Fatih Ürkmezer, İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sayın Mustafa Erdoğan ve ALÇED Yönetim Kurulu olarak, Hamit Özçelik İlkokulu’nun konuğu olduk.
Hamit Özçelik İlk ve Ortaokulu, Küçükhasbahçe’de, Alanya’ya hakim bir alan üzerine konuşlandırılmış bir okulumuz.
Olabildiğince yeşillendirilmiş, yeterince sportif ve oyun sahaları olan tertemiz bir okulumuz.
Bu açıdan okul yönetimini kutlamak isterim.
* * *
İşte bu güzide okulumuzda, ALÇED olarak, “İklim Değişikliği ve Çevre Bilinci” konusundaki etkinliğimizi gerçekleştirdik.
"Okullarda Orman Programı” kapsamında, bu okulumuz öğrencilerinin oluşturduğu Orman Timleri ile tanışıp, söyleştik.
Alanya Orman İşletmesi Müdürlüğünün katkılarıyla sağladığımız defne fidanlarını dağıttık.
Etkinliğimizin görsel anlatım boyutunu Başkanımız Şerefnur Kayhan yaptı. Beyaz perdeye yansıttığı, çevreyle ilgili konuları bir öğretmen edasıyla, öğrencilerle birebir diyalog kura kura anlattı.
Başarılı bir etkinlik oldu.
* * *
Ben, bu etkinliğimiz süresince, etkinliğin dışında kalmayı; etkinliği uzaktan gözlemleyip, izlemeyi yeğledim.
Bu süreç içinde de şunu görüp, şunları yaşadım.
Çocuklarımız, bu tür bilgilere aç.
Dahası bu bilgileri, bu gerçekleri görmeye hazırlar.
Beyaz perdede gördükleri her çevre kirliği konusunda, çığlıklar attılar.
O an, o çocuklarımızın gözlerinde, korkuyu gördüm, paniği gördüm.
Çevrelerinde görüp, kanıksadıkları kirlilikleri; beyaz perdede görünce dehşete kapıldılar.
… …
Bütün bunları, sözü şuraya getirmek için anlatıyorum.
Çocuklarımızı bu tür konularda eğitmiyoruz.
Ne aile içinde, ne okullarımızda…
Çocuklarımız, kirli çevreler içinde yaşaya yaşaya büyüyor.
Ve bizzat içinde yaşadıkları bu kirli / kirletilmiş çevreler, giderek onlara doğal hale geliyor.
Zaman içinde de çevreyi kirletenlerden biri kendisi oluyor ama ne bunu bilinçli yapıyor, ne de yaptığı yanlışın ayırdına varabiliyor.
Çünkü ailesinden böyle görüyor.
Çünkü çevresinden böyle görüyor.
Eğitimsiz bir toplumun, tepeden tırnağa eğitimsiz bireyleriyiz.
Bu işin diplomalısı, diplomasızı yok; hepimiz aynıyız.
Bir baba, arabada çocukları varken; kırmızı ışıkta, arabasının kapısını açıp, arabasının küllüğünü yola boca ediyor.
Elindeki şişeyi, arabasının camını açıp, refüje fırlatıyor.
Bir anne, çocuğunun gözleri önünde, elindeki atık poşetini, çöp taşımalıklarının (konteynır) kapağını açıp, içine atmak yerine, (o poşeti kedi köpeğin parçalayıp, etrafa saçacağını bile bile) taşımalığın dibine bırakıyor.
Yine anneler, babalar çocuklarının gözleri önünde suyu akıta akıta dişlerini fırçalıyor, su savurganlığı yapıyorlar.
Anneden, babadan, öğretmenlerinden bu tür tavırları gören çocukların, doğaya ve de çevreye saygısı olur mu?
Nitekim de olmuyor.
Çocuklarımıza özenle, titizlikle ve ısrarla çevre bilincini aşılamak zorundayız.
Hem de anaokullarından başlayarak.
Dünyanın en kirli 135 ülkesi arasında 90. sıradayız.
Durum vahimden de öte çünkü…
Her geçen gün sıralamadaki yerimiz yükseliyor.
Bu koşullarda birinci olmamız yakındır.