Uzun süredir çarşıda pazarda, yolda sokakta, Tosmur tehnesi yapılan gizli dehlizlerde sıkça kulağıma çalınan soru şu.
“Alanya’yı kim yönetiyor?”
Şehrin maestrosu, orkestra şefi kim?
“Devlet Baba’nın en yüksek temsilcisi konumundaki Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu” diyenleri duyar gibiyim.
Ama bürokratik bir yönetimden, şehrin sadece asayişini sağlamaktan söz etmiyorum.
“Elbette 2014’ten beri yaklaşık 6 yıldır Alanya Belediyesi’nin başındaki isim olan Adem Murat Yücel” diyenleri de duyuyorum.
İktidarın Alanya temsilcisi konumundaki Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Toklu, yerel iktidar MHP’nin Alanya’daki temsilcisi Mustafa Türkdoğan, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ilçedeki temsilcisi CHP İlçe Başkanı Coşkun Karadağ, Millet İttifakı ortağı İyi Parti’nin İlçe Başkanı Yücel Apaydın’ın bu sorudaki rolleri nedir, hadi gelin hepsini, her şeyi masaya yatıralım.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Alanyalı olması, Alanya’ya iki üniversite kazandırması, bölge turizmine büyük katkısı olan Gazipaşa Havalimanı’nın bugünkü seviyeye gelmesinde önemli pay sahibi olması, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yanı sıra Payallar Hastanesi’nin mimarı olması gibi pek çok direkt ya da endirekt desteği de elbette “Alanya’yı kim yönetiyor?” sorusuna verilecek yanıtlar arasında belli bir kategoriye dahil edilebilir.
Sırf Bakan Çavuşoğlu’nun Alanyalı olmasından dolayı Ak Parti’nin Antalya milletvekillerinin Alanya’ya pek uğramadıkları, uğrasalar bile etliye sütlüye dokunmadan “geçerken şöyle bir uğradık” misali ziyaretler yaptıkları biliniyor.
Sırf bu yüzden Alanya kökenli milletvekilleri İbrahim Aydın ile Sena Nur Çelik’i bu kategorinin dışında tutuyorum.
Devam edelim.
2014’te yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile Alanya’da söz sahibi olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yeni patronu CHP’li Muhittin Böcek, ekonomik imkansızlıklar nedeniyle Alanya’dan elini eteğini yavaş yavaş çekiyor.
Büyük bulvar ve caddeleri Alanya Belediyesi’ne devretmesinin tek nedeni budur, bu devir Alanya’ya bir jest değil, aslında büyük bir maddi külfetin altına girmeme isteğidir.
Yakında “Alanya Hizmet Birimi’ni de al” diye Adem Başkan’a haber salarsa hiç şaşırmam, şaşırmayın.
Bakın, “Alanya’yı kim yönetiyor?” sorusunu gündeme getirirken, sokakları süpürmekten, çöpleri toplamaktan, ağaçları çimleri budamaktan, su parası, emlak parası, ilan reklam parası tahsil etmekten söz etmiyorum.
“Derin” yönetimden bahsediyorum.
Şehrin turizm, ticaret, sosyal, kısacası her manada şekillendirilmesini kastediyorum.
1999-2014 yılları arasında Alanya Belediye Başkanı olan Hasan Sipahioğlu bunu denemiş, kısmen başarmıştı.
Ticaretin kalbi ALTSO’nun, turizmin patronlar kulübü ALTİD’in, tanıtımın tek sorumlusu ALTAV’ın başına kendisine yakın isimlerin seçilmesini sağlıyor, meslek odası başkan adayları arasında ileride sorun çıkarmayacak olanlara destek veriyor, böylece 1994’te başladığı “derin yönetimi” kendince başarıyla sürdürüyordu.
(Bir dönem siyaseten dev bir güç haline gelen Sipahioğlu’nun kan kaybetmesine neden olan DEMAŞ, ALMAR, ALİDAŞ ve benzer konular başka bir yazının konusudur.)
Misal, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, genel iktidarın temsilcisi olan Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Toklu’yu da yanına alıp Ankara’ya gitmemekle, iktidara proje sunup ödenek almamakla eleştiriliyor son dönemde.
Cumhur İttifakı’nın bir kanadı olan Ak Parti’nin İlçe Başkanı Mustafa Toklu, Alanya’nın menfaatleri için Adem Başkan’ı da yanına alıp Ankara’ya gitmeye ikna etmediği, belki de edemediği için eleştiriliyor kapalı kapılar ardında.
Siyasi partilerin Alanya’daki muhalefet temsilcilerinin tam manasıyla muhalefet yapamadıkları, haftada bir gün basın açıklaması yaparak gün kurtarmaya çalıştıkları belirtiliyor.
Haklılık payı var mı, bence var.
2014 ile 2019 arasında kamuoyundaki algısı tavan yapan, yeri göğü “Adem Başkan” diye inleten Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in son dönemde kendisini bilerek ya da bilmeyerek geriye çektiği, belki gelişmeleri biraz arka plandan izlemeyi tercih ettiği iddia ediliyor.
Adem Başkan’ı Alanya Lisesi’nden beri, yani ta 90 yılından bu yana tanıyan, Kestel Belediye Başkanlığı’nın yanı sıra Alanya Belediye Başkanlığı dönemini de yakından takip eden bir gazeteci olarak, son dönemde kendisini biraz yorgun, biraz durgun gördüğümü söylemek isterim.
Ülkenin içinden geçtiği ekonomik darboğaz, dolayısıyla Alanya Belediyesi’nde özellikle bütçe için gereken ödeneklerin tam manasıyla oluşturulamaması, 31 Mart seçimleri döneminde vatandaşa vaat edilen “82 Proje” içerisinde yer alan dev projelere aradan geçen 8 aya rağmen henüz başlanamaması gibi sebepler moralini bozmuş, yorgunluğa ve durgunluğa sebebiyet vermiş olabilir.
2014’te Hasan Sipahioğlu gibi siyasi bir aktörü deviren, Şefik Türktaş gibi bir ustanın bileğini büken, 31 Mart’ta Cemaat faktörünü yanına çekerek Abdullah Sönmez’e seçim kaybettirdiği konuşulan Adem Başkan, eminim, bu zorlukları da aşacaktır.
Ülke genelindeki ekonomik sıkıntıya rağmen, Cumhur İttifakı’nın da verdiği güçle Ankara’ya gitmesi, çılgın projeler için ödenek talep etmesi kendisine hiçbir şey kaybettirmez, aksine kazanan hem kendisi hem de Alanya olur, üstelik Ankara’da Alanya’nın ağabeyi, kardeşi, evladı olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gibi bir güç varken.
Haydi Adem Başkan!
Önünde daha koskoca bir 4,5 yıl var.
2014’te ele geçirdiğin orkestra şefi çubuğunun hakkını ver, yeniden sahneye çık ve ekibinle birlikte Alanya için en güzel şarkıların notalarını yeniden seslendirmeye başla!
Adem Murat Yücel