SİYASETTE genellikle iktidarın yaptıkları ve muhalefetin söyledikleri mercek altına alınır. Bu açıdan bakıldığında, Alanya tam anlamıyla bir demokrasi örneği sunuyor. Hem genel iktidar (AK Parti) hem de yerel iktidar (CHP) temsilcilerinin icraatları, önümüzdeki seçimlerde belirleyici olacak. Bu nedenle, gözümüz hem AK Parti'nin hem de CHP'nin üzerinde olmalı.
Alanya Belediye Meclisi toplantılarına bizzat şahit olduğum bir durum var: CHP'li yönetim, bugüne kadar sert bir muhalefetle karşılaşmadı. Muhalefet partilere mensup meclis üyeleri, şehrimizin lehine olan her karara olumlu yaklaşarak, Alanya'nın menfaatlerinin siyaset üstü olduğunu açıkça gösterdiler. Bu, şehrimiz adına gurur verici bir tablo.
Belediye Başkanı Sayın Osman Özçelik'in rutinleri kırmak adına büyük bir çaba içinde olduğu, şehrimizi spor, sanat ve diğer değerlerle ön plana çıkarmak için emek verdiği su götürmez bir gerçek. Ancak, ülke ekonomisinde yaşanan durgunluk hem yerel hem de genel iktidar temsilcilerinin elini kolunu bağlıyor. Bu krizin etkileri, yerelde ve genelde yatırımların yavaşlamasına veya durmasına neden oluyor. Elbette, en büyük dileğimiz bu krizin bir an evvel sona ermesi.
Yine de temel hizmetlerde aksama olmamalı, vatandaşın günlük hayatı sekteye uğramamalıdır.
Mal Müdürlüğü Krizi ve Başkan Tavlı'nın Başarısı
Bu hafta, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Şarani Tavlı belki de en zor sınavını verdi. Mal Müdürlüğü'nün Alanya'dan alınması kararı, şehirde büyük bir krize neden oldu. İl olmayı beklerken, elimizdekini kaybetme riski Alanya'nın tüm dinamiklerini ayağa kaldırdı ve haklı bir tepki doğurdu. Bu durum, kabul edilebilir değildi.
İşte tam da bu noktada Başkan Tavlı devreye girdi ve müjdeli haberi verdi: Karardan geri dönülmüştü! Bu olay, "Uzayan kol bizden olsun" sözünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Elbette, Antalya Milletvekili Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun bu süreçteki katkılarını da unutmamız mümkün değil. Kendisine teşekkürü borç biliriz. Bu tip kararları tersine çevirmek hiç de kolay değildir.
Başkan Tavlı, bu zorlu sınavı büyük bir başarıyla geçti ve Alanya ile Ankara arasında boş yere mekik dokumadığını tüm şehre göstermiş oldu. Bu, Alanya'nın menfaatleri söz konusu olduğunda siyasi farklılıkların bir kenara bırakıldığının ve birlik olunduğunun en somut göstergesidir.
Alanya'ya sahip çıkmak, sadece siyasetçilerin değil, her bir Alanya sevdalısının görevidir. Şehrimizin geleceği için bu birlik ve beraberlik ruhunu korumak, en büyük dileğimizdir.