AFRİKA’NIN bir köşesinde, belki de daha önce adını bile
duymadığımız bir ada ülkesi, dünyanın dört bir yanındaki
emeklilere kucak açıyor. Bu ülke, emekli vizesi kolaylıkları ve
sunduğu cazip yaşam koşullarıyla adeta bir emekli cenneti
haline geliyor. Peki, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke
olarak biz neden bu fırsatı değerlendirmiyoruz?
Afrika'da bir ada ülkesinin bile başardığı bu dönüşümü,
Türkiye'de neden gerçekleştirmiyoruz? Yabancı yatırımcı
çekmek için çabalarken, emeklileri ülkemize çekmek için
neden aynı gayreti göstermiyoruz? Emeklilerin getirdiği
sadece para değil, aynı zamanda deneyim, kültür ve yeni bir
bakış açısıdır. Bu sayede ülkemizin turizm, sağlık ve emlak
sektörleri canlanabilir, yerel esnaf hareketlenebilir.
Elbette, yabancıların ülkemize gelmesi konusunda bazı
endişeler olabilir. Ancak bu endişeler, doğru planlama ve
denetim mekanizmalarıyla aşılabilir. Örneğin, emeklilerin gelir
durumları ve sağlık sigortaları gibi konularda belirli kriterler
getirilebilir. Bu sayede, ülkemize sadece ekonomik yük
getirenlere değil, ülkemize ekonomik anlamda katma değer
kandıracak özellikle Avrupalı emeklilere bu kapı sonuna kadar
açılabilir.
Türkiye'nin sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi ve kültürel
zenginlikler, emeklilerin hayallerini süsleyen bir yaşam
sunabilir. Ege'nin masmavi suları, Akdeniz'in sıcak güneşi,
Kapadokya'nın peri bacaları, İstanbul'un tarihi yarımadası gibi
birçok alternatif, emeklilerin tercih edebileceği yaşam alanları
arasında yer alır.
Afrika'daki bu örnek, bize önemli bir ders veriyor. Dünyada
rekabet çok kızışmış durumda. Ülkemizi daha cazip hale
getirmek için farklı stratejiler geliştirmeliyiz. Yabancı
emeklileri ülkemize çekmek, bu stratejilerin başında
gelmelidir.
Sonuç olarak, Afrika'da bir ada ülkesinin başardığı bu
dönüşüm, Türkiye için de bir fırsat.
Emekli vizesi kolaylıkları ve cazip yaşam koşulları sunarak,
ülkemizi emeklilerin gözde destinasyonlarından biri haline
getirebiliriz.
Bu sayede hem ekonomimize katkı sağlayabilir hem de
ülkemizin tanıtımına önemli ölçüde destek olabiliriz.
Unutmayalım ki, dünya küçülüyor ve rekabet her geçen gün
artıyor. Biz de bu rekabette geri kalmak istemiyorsak, yenilikçi
ve cesur adımlar atmalıyız.
Esen kalın.