Alanyaspor, bu yıl koyduğu hedef doğrultusunda yaptığı transferler ve ortaya koyduğu futbolla, “Ben şampiyon olurum” diyor. Ligin pahalı takımlarından biri konumundaki Alanyaspor’da gerçekten tecrübeli isimler tecrübeli bir hoca eşliğinde sezona merhaba diyor. Ancak her şey transfer yapmakla bitmiyor. Özellikle de bizim klasmanımızdaki takımlar için. Zira üst liglerden alınan futbolcular daha imzayı atarken bile tereddütler yaşıyor. Burada teknik direktör ve yöneticilerin verdiği güven futbolcunun kararında önemli etken oluyor. Son olarak Gökhan Kaba transferi de buna bir örnek gösterilebilir. Bucaspor'la anlaştı gözüyle bakılan Gökhan Kaba, Bucasporlu yöneticiler kendisine güven vermediği için bir alt ligde olan Alanyaspor ile sözleşme imzaladı. Yani her şey takımın bulunduğu lig klasmanıyla çözülmüyor. Hedeflerde kararlı olmak ve bunu futbolcuya da yansıtmak gerekiyor.
Yazının başlığı ile ne alakası var diye düşünebilirsiniz. Bu bahsettiğim klasmanına göre yıldız futbolcular için taraftar çok önemli bir kavram. Bir alt klasmana gelmenin verdiği tereddüdün yok edilmesinde yöneticilerin tavırlarının yanı sıra taraftarın takıma sahip çıkması da önemlidir. Kaliteli futbolcular taraftarlarla şahlanabilir. Bu nedenle deplasman ve kendi sahası arasında önemli farklar oluşur. Eğer siz kendi sahanızda oynadığınız maçta takımınızı deplasman takımı gibi yalnız bırakırsanız işte o zaman o takımdan başarı beklemek de biraz haksızlık olur. Sezonun ilk maçını Nazilli Belediyespor ile oynayacak Alanyaspor aslında büyük bir avantajı eline almış durumda. Nazilli Belediyespor kadar olmasa da üst ligden önemli futbolculara imza attırdı. Şanlıurfa’dan Behram, Beşiktaş’tan Samet gibi. Ligin en çok para harcayan takımlarından biri konumundaki Nazilli Belediyespor, şampiyonluk yolunda Alanyaspor’un da en büyük rakibi. Bu nedenle ilk maçı kendi sahasında en büyük rakibiyle oynayacak olan Alanyaspor, büyük bir avantaj yakalayabilir. Ancak bu avantaj bir anda dezavantaja da dönebilir. Rakip zaten deplasmanda oynayacağı ve ligin ilk maçı olacağı için temkinli bir oyun sistemi ile yenilmemek için mücadele edecek ve şans eseri bulacağı bir golle de galibiyeti düşünecektir. Ancak Alanyaspor, kendi sahasında rakibini yenmek için sahaya çıkacak ve ilk maçta hem moral açısından hem de ligin sonlarında rakibine karşı ikili averaj avantajını kazanmak açısından daha atak bir futbol anlayışını benimseyecektir diye tahmin ediyorum.
Alanyaspor’da hücum futbolu oynayacak hem kapasite hem de güç var. Ancak taraftarların futbolculara kendi sahalarında oynadığını hissettirip maça etkisini koyabilmesi gerek. Geçen yıl oynanan 6 puanlık bir İnegöl maçı vardı. Alanyaspor’u takip edenler iyi bilir. Statta yaklaşık 5 bin kişi vardı ve Alanyaspor sezonun belki de en iyi futbolunu oynayarak rakibini 2-0 yendi. Hem de şampiyonluk yolunda olan bir maçta. Bu maç bize seyirci desteğinin önemini gösterdi. Ligin ilk maçında geçen yılki İnegöl maçı havası hatta daha fazlası yakalanırsa Alanyasporlu futbolcular da taraftarların kendilerine olan desteğini görür ve Nazilli Belediyespor mağlup edilirse bu şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj olacaktır.
Alanyaspor'un bu mücadele edeceği Kırmızı Grup gerçekten büyük bir şans. Genellikle ilçe takımlarından oluşan guruptan Alanyaspor’un şampiyon olarak çıkma ihtimali de oldukça mümkün. Ama futbol kombine bir olaydır. Sadece futbolcu, sadece para, sadece yönetim ya da sadece taraftarla olmaz. Özellikle de mücadele gerektiren liglerde bunların hepsi bütünleşir ise başarı gelir. Önümüzde bir Akhisar, Akçaabat Sebat örnekleri var. Bunlar çok çok büyük paraları olan kulüpler değillerdi ancak şehir ve takım bütünleşerek başarıyı yakaladılar. Bana göre, bir Akhisar’ın, bir Buca’nın, bir Sebat’ın oynadığı Süper Lig’de Alanyaspor neden oynamasın? Ama artık çıkar savaşları bitsin ve herkes gerçeği görsün. Tüm şehir birleşsin ve Alanyaspor da, Alanya’nın ne kadar büyük bir şehir olduğunu göstersin. Ben tüm Alanyalılar'ı, Alanyaspor–Nazilli Belediyespor maçında takımına destek vermeye çağırıyorum.