Yerelde, Erdoğan Toktaş konuşma üslubu ve mimikleriyle, konuşmasının içeriği, doğru ya da yanlışlığı ele alınmadığı taktirde siyasi söylem etkinliği anlamındaki yarışta uzak ara önde gidiyor.
Hüseyin Güney, tam anlamıyla yalın, net, sadece doğruları söylemeye çalışan, siyasi polemiklerden uzak durma kaygısıyla hareket eden, şov yapmayan dümdüz bir siyasetçi.
Cafer Uyar ise bir eğitimci alışkanlığıyla, kimi zaman polemiğe, kimi zaman hamasete, kimi zaman da gerçekçi yaklaşım içinde olan bir öğretici edasıyla siyaset yapmakta.
Şevki Türktaş’tan da söz etmek gerekirse, o hiçbir tanıma girmeyen salt kendine özgü bir siyasetçi olarak belki de Türk siyasi tarihine geçebilecek birisi.
SP İlçe Başkanı Sinan Aktaş ise partisinin gücünün çok üzerinde bir performans sergilediğini rahatlıkla iddia edebiliriz.
Asıl baş rollerdeki Mevlüt Çavuşoğlu, Hüseyin Yıldız ve Atila Emek’ten söz edersek, Çavuşoğlu yerel siyasetin polemiklerine ve kısır çekişmelerine özellikle girmiyor.
Genel anlamda, siyasi geçmişiyle siyasi polemiklerden çekinmeyen çok sert politika alışkanlığı olan Hüseyin Yıldız, partisinin üst kademelerinde görev aldıktan sonra devlet adamı ciddiyeti içinde anlamsız polemiklerden bir süredir uzak duruyor.
Aynı şeyi Atila Emek için de söyleyebiliriz.
Velhasıl bu üç isim, Alanya’nın parlayan yıldızları.
Sayın Mevlüt Çavuşoğlu bugün için iktidar partisinin dış işlerinden sorumlu çok önemli bir mevkii olan Genel Başkan Yardımcısı görevine gelme başarısını gösterdi.
Atila Emek de, CHP’de parti meclisi üyeliğinin yanı sıra partinin Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı görevine getirildi.
MHP’de ise Hüseyin Yıldız, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olarak, partinin üst yönetimlerinde görev yapmakta.
Bu yönüyle Alanya, üç siyasi parti içinde de, güçlü isimlerle temsil edilme başarısını yakalamış durumda.
Çok daha ilginci, bu üç değerli ismin birbirlerine dönük en küçük bir siyasi polemik içine girmemeleri ve birbirlerine saygı göstermeleri.
Bu yaklaşımları nedeniyle bu üç ismi de alkışlamamız gerektiği kanısındayım.
Alanya son yıllarda, siyasetçileriyle, sanatçılarıyla, sporcularıyla, medya mensuplarıyla ve de her alanda büyük bir sıçrama içinde.
Alanya’nın bu performansını sürdürebilmesi için siyasi polemikler, siyasi zıtlaşmanın azami ölçüde dışında kalarak, kolektif olarak belli bir dayanışma içine girerek her alandaki yönetsel yarışta da belli bir olgunluk içinde demokrasiyi özümsemiş olarak bu yarışları hayata geçirebilirse Alanya çok daha büyük başarılara ve yatırımlara imza atabilir.