Alanya'nın şansı

HER ne kadar, yılların deneyimli mülki amiri olsa da Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven… Her ne kadar, on yıllık Kestel Belediye Başkanlığı tecrübesi olsa da Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel… Her ne kadar, 7 yıllık AKP İlçe...

HER

ne kadar, yılların deneyimli mülki amiri olsa da Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven…Her ne kadar, on yıllık Kestel Belediye Başkanlığı tecrübesi olsa da Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel…Her ne kadar, 7 yıllık AKP İlçe Başkanlığı gibi bıçak sırtı bir görevi uzun yıllar üstlense de Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya Koordinatörü Hüseyin Güney…Her ne kadar, daha önce Diyarbakır ve Burdur gibi büyükşehirlerde aynı görevi üstlenmiş olsa da CLK Akdeniz EDAŞ Bölge Müdürü Ahmet Sait Akboğa…***Hepsi de, özellikle 30 Mart’tan sonra yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile coğrafyası daha da büyüyen Alanya için “yeni”dir ve “şans”tır.Kaymakam Tanrıseven’in, daha önce Türkiye’nin neresinde görev yaptıysa, o bölgeleri en az 10 ile çarparak Alanya’da göreve başladığını ümit ediyorum.Adem Başkan’ın, Alanya ile Kestel arasında dağlar kadar fark olduğunu, aradan geçen 7 aylık süreçte çok iyi idrak ettiğini varsayıyorum.Koordinatör Güney’in, daha önce “bir nevi sadece parti içi ilişkileri koordine ettiği” AKP İlçe Başkanlığı görevi ile şu anda giydiği Büyükşehir Koordinatörlüğü gömleği arasında hayli beden farkı olduğunu çok iyi analiz edip kariyer rotasını buna göre şekillendirdiğini farz ediyorum.EDAŞ’ın Alanya, Gazipaşa ve Gündoğmuş’ta tek söz sahibi konumundaki Ahmet Sait Akboğa’nın, Alanya’nın bir Burdur veya bir Diyarbakır olmadığını, bu iki güzide şehre nazaran ufak olmasına rağmen ekmeğini turizmden kazanan bir memleket olduğumuz için “özellikle yazın” bıçak sırtı bir dönem yaşandığını öğrenmiş olduğunu düşünmek istiyorum.***Uzun lafın kısası sayın seyirciler, Alanya bu dönem hakikaten “çok şanslı” bir dönem yaşıyor.Hepsi kendi alanlarında farklı il, ilçe ve beldelerde görev yapıp deneyim sahibi olmuş olabilir ama Alanya bağlamında Kaymakam Bey de yeni, Belediye Reisi de yeni, Büyükşehir Koordinatörü de yeni, enerjinin başındaki Bölge Müdürü de yeni.***Basından takip ediyorsunuzdur, sanıyorum “yeni” olmalarından mütevellit, hepsi de koşturuyor, uğraşıyor, didiniyor, “Aman kimse bizim için ‘Bu işi beceremedi’ demesin” diye canla başla çalışıyor.Laf aramızda, bu dönem benim çok hoşuma gidiyor.İnşallah bundan Alanya kazançlı çıkacak ve yıllardır şehre çöken kasavetli hava dağıtılıp, özlediğimiz ve beklediğimiz atmosfer yaratılacak.***ALTYAPI SİPAHİOĞLU’NUN ESERİDİRCumartesi sabahından başlayıp öğleden sonra etkisini artırarak devam eden, akşam saatlerine doğru ise şehri esir alan olumsuz hava koşulları sırasında ve sonrasında Alanya sokakları adeta dünyanın sonunun geldiğini anlatan Amerikan yapımı bilim kurgu filmlerindeki stüdyo sahnelerini aratmadı.***Devrilip araçları altına alan ağaçlar, ne yazık ki üzülerek öğrendiğimiz, çatıdan kopup can alan uydu antenler, uçan tabelalar, insanları evlerine ve işyerlerine hapseden sert ve nereden ne zaman eseceği belli olmayan fırtına, vesaire.Alanya’da yaşayan bireyler olarak tek tesellimiz, bu manzaranın okulların kapalı olduğu Cumartesi gününe denk gelmesi ve Manavgat’ta yaşanan görüntülerin Alanya’da olmamasıydı.***Peki, bizde de yere en az Manavgat kadar yağış düşmesine rağmen neden sel baskını, taşkın, suların içine gömülmüş araç görüntülerine rastlanmadı?Bu sorunun elbette kişiye göre değişen pek çok yanıtı olabilir ama eğer bu soruya verilecek cevapların bir listesi yapılırsa, ilk sıraya kocaman harflerle “Hasan Sipahioğlu” yazmamız gerektiğini düşünüyorum.***Bilen bilir, bilmeyenler için kısaca 1997 yılında yaşanan acı olaylardan söz etmek gerek.***Dönemin DYP’li Alanya Belediye Reisi Cengiz Aydoğan, 1996 yılında, İlçe Başkanlığını Hasan Sipahioğlu’nun yaptığı Anavatan Partisi’ne (ANAP) transfer olmuş, tam bir yıl sonra ise tıpkı Cumartesi günü yaşanan sağanak yağmurun benzeri Alanya’yı etkisi altına almıştı.***Hacet Deresi taşmış, kuzeydeki dağlardan inen yağmur suları ile şehir merkezindeki yağış birleşince Alanya’da can kayıpları yaşanmıştı.***O dönem iktidar ortağı olan ANAP’ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile hemen irtibata geçen Hasan Sipahioğlu, 1997’den 2014’e dek sürecek bir altyapı harekâtına imza atmış, böylece aşağı yukarı her sene Alanya’yı etkisi altına alan benzer yağışlardan şehrin etkilenmesini önlemişti.***“Alanya, son yağışlardan sonra iyi ki bir Manavgat gibi olmadı” diye seviniyorsak, bu tamamen Hasan Sipahioğlu’nun eseridir.Elbette dönemin Belediye Reisi Cengiz Aydoğan ve ekibine, 15 yıl boyunca Alanya Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Kemal Dere’ye ve günümüzde görevinin başında olan yöneticilere de ufak bir teşekkür etmek gerekir.***Kısacası...Emeği geçen herkese binlerce teşekkür…