ALANYA, Türkiye'nin en gözde turizm merkezlerinden biri olarak
yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda ekonomik ve
kültürel zenginliğiyle de öne çıkıyor. 400 bine yaklaşan nüfusuyla artık
büyükşehir belediyesinin gölgesinde kalmak yerine, bağımsız bir il
olmanın vakti gelmiştir.
YERİNDEN YÖNETİMİN ÖNEMİ
Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'de de yerinden
yönetim ilkesi büyük önem taşıyor. Yerel yönetimler, kendi
bölgelerindeki sorunları ve ihtiyaçları en iyi bilen ve çözebilecek olan
mekanizmalardır. Alanya gibi büyük ve dinamik bir ilçenin, kendi
geleceğini kendi elleriyle şekillendirebilmesi için il olması şarttır.
BÜYÜKŞEHİR BOYUNDURUĞUNDAN KURTULMAK
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin sınırları içinde yer alan Alanya,
kaynaklarını ve potansiyelini tam olarak kullanamamaktadır.
Büyükşehir sisteminin merkeziyetçi yapısı, ilçelerin hızlı ve etkili bir
şekilde gelişmesini engellemektedir. İl statüsü, Alanya'ya daha fazla
yetki ve sorumluluk verecek, böylece kendi kaynaklarını daha verimli
kullanarak bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacaktır.
ALANYA'NIN POTANSİYELİ
Alanya, turizm, tarım, ticaret ve sanayi gibi birçok alanda önemli
potansiyele sahiptir. İl olmasıyla birlikte bu potansiyel daha da
artacak, Alanya sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da önemli
merkezlerinden biri haline gelecektir. Alanya'nın il olması, bölgedeki
istihdam olanaklarını artıracak, ekonomik büyümeyi hızlandıracak ve
sosyal refahı yükseltecektir.
SONUÇ
Alanya'nın il olması, sadece yerel bir talep değil, aynı zamanda
Türkiye'nin kalkınma hedeflerine de hizmet eden bir adımdır.
Alanya'nın haklı talebi, sadece seçim dönemlerinde öne çıkan bir
söylem olarak kalmamalı ve en kısa sürede gerçekleşmelidir. Ve bu
güzel şehrimiz, hak ettiği konuma ulaşmalıdır. Elbette bunlar bizim
dilek ve temennilerimiz. Ancak Alanya'nın il olmasıyla ilgili maalesef
ortak bir girişim yok.
En son 2012 yılında, Alanya'da siyasi partiler ve sivil toplum
kuruluşları (STK'lar), KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim önderliğinde
"Bütünşehir" uygulamasına yönelik çeşitli çalışmalar gerçekleştirmişti.
Yeniden böyle bir dinamizm yaratılabilir, zira Türkiye'de siyasi
gelişmeler her an her şeye açık durumda.
Süleyman Demirel nasıl şapkayı kaptırmamışsa, bizde 82'yi
kaptırmayalım.
Esen kalın…