BİLADER
bizim endee Alanya'da helaya deeşig isimler verilir. Heladan başga "Kenef", "Ayag Yolu", "Memişane" de deller. Benim güccüglüümde, hadda delaanlılıımda hindiki gibi löküs helalar yoodu. Hindi çoo yerde bile gene löküs hela yog. De gabbe deli dünya dee. Bilader, "Ayag Yolu" dediimiz helayı hööle size annadıverem. Engi helaların hepisi evin dışında olurudu. Kimisi eve pitişig olur, kimisi de üç beş meturo ötede olurudu. Helanın az berisinde abdes alma yeri olurudu. Abdesi ırbıg suyuula alırıdıg. Az ötaakasında da hela varıdı. Engi helanın iki yanı taddala çakılı olurdu. İçinde çömeşilen bi tadda olurdu. Taddanın ortası yarıg olurudu. Engire işenirdi. Gışın engi helaya gedmesi bi gönülezabıdı. Hööle hava ayaz olub da, gece helaya gagdıında adamın dışarı çıkası gelmezidi. Helaya titireye titireye varırdıg, içi de bi buz delii olurudu. Engi hela dolarsa temizleniridi. Yani sizin anlaacanız irezillig dizboyudu. O zamanlar aletirig yoodu. Birinde idare lambasııla gece helaya dooru yörüdüm. İdare lambasını meltem söndürdü. Garanlıgda helayı düşe uça zor buldum. O zaman taa çocuum. Bobama deeverdim gari. Bobamın ciyeri yuukadı. "İşeyesin geldiinde beni galdır oolum" deridi. Ben de ondan soona bobamı galdırır oldum. Bobam ıramedli heç üşenmez, gakar, beni helaya götürürdü. Nur içinde yadsın. Yarın da lab lab helaları annadıvericem.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.