Kestel ve Demirtaş hattı boyunca döşenen ana su boruları, sadece bölge esnafının ekmeğine değil, vatandaşın can güvenliğine de kastediyor. "İlla birinin ölmesi mi gerekiyor?" diyerek isyan eden bölge halkı, Devlet Su İşleri’nden (DSİ) acil müdahale bekliyor. Alanya’nın turizm ve tarım kalbi sayılan Dimçayı, Kestel ve Demirtaş güzergahı son günlerde sular altında. Ancak bu kez sebep bereketli yağmurlar değil; yerin altına adeta birer "saatli bomba" gibi döşenen, basınca ve zamana dayanıksız kalitesiz su boruları. Esnaf Çaresiz: "Sular Altında Kaldık" Son hafta içerisinde boruların tekrar patlamasıyla bölge adeta bir afet alanına döndü. İş yerlerini, seralarını ve bahçelerini çamur deryası içinde bulan esnafın sabrı taşmış durumda. Bölgenin sevilen işletmelerinden "Dalından Yöresel Köy Ürünleri" sahibi Senem Küçükcoşkun, yaşanan mağduriyeti şu sözlerle dile getiriyor: "Seramız, bahçemiz, kafemiz sular altında kaldı. Her yer çamur içinde ve hiçbir yetkili kapımızı çalmıyor. Geçmişte döşenen bu borular suya dayanıklı değil, günü kurtarmak için yapılmış. Şimdi bedelini biz ödüyoruz. Zararımızı kim karşılayacak?" "Jeep Safaride Katliam Yaşanabilir" Mesele sadece maddi hasar değil; asıl korkutucu olan can güvenliği. Patlama anında boruların yarattığı tazyik, o esnada oradan geçen bir canlıyı hayatta bırakmayacak kadar şiddetli. Özellikle bölgenin turizm trafiğini oluşturan Jeep Safari araçlarının bu hat üzerinden geçtiği düşünüldüğünde, olası bir facianın eşiğinde olduğumuz aşikar. Turist dolu bir aracın geçişi sırasında yaşanacak bir patlamanın hesabını kim verecek? DSİ Nerede? Dimçayı'ndan Demirtaş'a kadar uzanan bu hattın kronikleşen sorunu, "yama" çözümlerle geçiştirilemez. Mahalle sakinleri ve esnafın ortak sorusu net: "Müdahale etmek için illaki birkaç kişinin ölmesi mi bekleniyor?" Kestel halkı perişan, esnaf ise hem maddi hem manevi olarak tükenmiş durumda. Devlet Su İşleri'nin bu hattı sil baştan yenilemesi, kullanılan malzemelerin standartlara uygunluğunu denetlemesi ve bölge halkının sesine kulak vermesi bir tercih değil, zorunluluktur. Alanya'nın bu eşsiz güzellikteki hattı, ihmaller yüzünden bir korku tüneline dönüşmemelidir.