HER şey yolunda görünürken, sorunlar genellikle halının altına süpürülür, konuşulmaz ve üzerinde durulmaz. Ta ki birikip en küçük bir krizde gün yüzüne çıkana dek. Alanya'da inşaat sektöründeki krizin ardından, turizmdeki beklentilerin gerçekleşmemesiyle esnafı derinden etkileyen başka bir kriz daha patlak verdi. "Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur" misali, bu sezonun oldukça durgun geçeceği şimdiden kesinleşti. Daha şimdiden iflasları ve şehirden ayrılanları konuşmaya başlamış durumdayız.
Her krizin bir altyapısı vardır ve Alanya'yı bu durağanlığa sürükleyen faktörleri tespit edip konuşmadan gelecek yıllar için başarı beklemek pek de mantıklı değil. Geçmiş yıllarda, işler yolundayken ve herkes kazanırken, masaların veya barların üzerinde göbek atan garsonları hiç konuşmadık. Şimdi ise insanlar gergin, kira, personel ücretleri ve durgun bir dönemde ayakta kalma mücadelesi veriliyor. Ancak bu eğlence tarzını şimdi konuşmanın tam zamanı.
Gerçekte Alanya'ya gelen turistler bu tarz eğlencelerden hoşlanıyor mu? Bir memnuniyet anketi yapalım. Kolundan zorla dükkana çekilen turist bu davranışı gurur verici bir misafirperverlik olarak mı değerlendiriyor? Bu soruların cevapları, gelecekteki pazarlama stratejilerimiz için hayati önem taşıyor.
"Her şey dahil" sistemi hangi sebeplerden dolayı ortaya çıktı? Turist otelinde konaklar, sonra çıkar çarşıya istediği restoranda yemeğini yer. Peki, o yemek yediği yerde bol sıfırlı faturalar mı otel sahiplerini bu yola itti, yoksa başka sebepler mi var? Bunu konuşmalıyız. Aynı cadde üzerinde, aynı kalitede iki farklı mekan arasında fiyat bakımından uçurum olması normal mi, değil mi? Bunu da konuşmalıyız. Bu tür fiyat dengesizlikleri turistlerin Alanya deneyimine nasıl yansıyor?
Şehir içi ulaşım medeniyet ölçüsüdür, bizdeki ulaşım sistemi gelen misafirleri memnun ediyor mu? Bu da önemli bir konu. Milyar dolarlık bir sektörde hala sezonluk çalışanlarla hizmet verirken, o personelin yılın yarısında işsiz kalacağı düşüncesi performansını nasıl etkiler? Bu durum, hizmet kalitemizi doğrudan etkileyen bir faktör olabilir mi?
Bir dönem “Peynir ekmek gibi satılan" dairelerin bugün yüzüne bile bakan yoksa, sebebi nedir? Bunu konuşmalıyız. İçinden çıkılmaz trafik ve plansız yapılaşmayı masaya yatıralım, bu durumun turizme olumlu ya da olumsuz etkileri var mı? Çarpık yapılaşma, Alanya'nın genel çekiciliğini ve yaşanabilirliğini doğrudan etkiliyor mu, tespit edelim.
Ben "Şu iyi, bu kötü" demiyorum. Ancak birtakım sıkıntıların olduğu da bir gerçek. Yeni sezona daha profesyonel, sorunlarını çözmüş, herkese güven veren bir yapıyla hazırlanmalıyız. Turizmci kazansın, esnaf kazansın, yatırımcı kazansın ve en önemlisi, Alanya kazansın. Ancak bu, tüm bu sorunları açıkça masaya yatırıp konuşarak mümkün olacaktır...
Esen kalın…