Bilader dün aglıma Alanya'da çevrilen filimler geldi. Yılmaz Köksal'ın Alanya'da bi anısı var. 1970 yılııdı. "Alanya'ya artisler gelmiş" dediler. Bi araşdırdıg, Boba Oteli'nde galırlarımış. Gari artislere maraglıyız, zavadanag Boba Oteli'ni buldug. Artislerin içinde ıramedli Yılmaz Köksal da var. Ülkü Özen, Meleg Görgün deyi filim artisleri de var. Bi de filimlerde biboy dayag yeyen, o vakıdlarda kafası divlek gibi olan İhsan Gedig de varıdı. Gari, nabıcaglar ola deyi artisleri takib edmeye başladıg. Bi gış günüüdü. Az aşam da olub gelir. Biri ordan "Damlataş Maarası'na filim çegmeye gediceglerimiş" dedi. Gari engi filimcilerin peşine biz de dakıldıg. Gari goca goca elatirig lambalarını maaranın içine gurdular. Maaranın içi alatiriin şavkından bildiin gündüz gibi oldu. Yılmaz Köksal'ın eline bi portakal dikeni batmış. Ona, buna "İnne var mı?" deyi soruyoru. Benim çekedin yakasında da inne varıdı. Zavadanag inneyi çıkardım, ıramedli Yılmaz Köksal'a verdim. Iramedli bana teşeggür eddi. Gari orteer biseel adam doldu. Biz de naabıcaglar deyi bakıyoz. Engi Alanya'da çevrilen filimin adı da 'Hoş Memo' filimidi. Bilader, engi işin taa öörü var. Galanını yarın yazıvericem.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.