Alanya'da bir esnafın gözünden turizm sezonu

ALANYA'NIN sıcak ve hareketli atmosferinde, Oba Mahallesi'ndeki turistik bir restoranın sahibi olan Ali Koca ile sohbet ediyoruz. 13 yıldır bu sektörün içinde, turizmin inişlerini ve çıkışlarını bizzat yaşamış deneyimli bir işletmeci o. "Sezon nasıl?" diye sorduğumda yüzünde beliren buruk gülümseme, aslında her şeyi özetliyordu.

Koca, hikayesini 2012 yılında kendi işletmesini açtığı günlere kadar götürüyor. "O zamanlar her şey çok farklıydı," diyor. "Kirayı rahatlıkla ödüyor, personelimizin maaşları ve diğer giderleri çıktıktan sonra ciddi bir kazanç sağlıyorduk. Müşterilerimin neredeyse tamamı İskandinav ülkelerinden gelen turistlerdi." Rusya ile yaşanan uçak krizinden bile çok etkilenmediklerini, koronavirüs salgınında ise biraz sarsılsalar da sonrasında bir toparlanma olduğunu anlatıyor. Ancak o eski canlılığın, o yoğunluğun artık kalmadığını ekliyor.

"En kötü sezonunuz korona dönemi miydi?" diye sorduğumda, "Hayır," diye yanıtlıyor tereddütsüz. "Bu sezon kadar kötü bir dönem yaşamadık."

Peki, sebebi neydi bu kadar derin bir karamsarlığın?

Koca, nedenlerini tek tek sıralıyor:

Ülkeye Güvensizlik ve İkamet Kısıtlamaları: En önemli sorunlardan biri, yabancıların Türkiye'ye ve özellikle Alanya'ya olan güvensizliği. İkamet izni almanın zorlaşması, buraya yerleşip para harcayacak potansiyel müşteri kitlesini doğrudan etkiliyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Etkileri: Savaş nedeniyle Alanya'ya akın eden insanlar, ev kiraları ve genel yaşam maliyetlerinde büyük bir artışa neden oldu. Bu durum, Avrupa'dan gelen ve yüksek fiyatlardan bunalan birçok Avrupalının evlerini satıp gitmesine yol açtı.

Fahiş Fiyatlar: Koca'nın en büyük dertlerinden biri ise gıda enflasyonu. "Fiyatlar çok yükseldi. Bir kilo bonfile 30 Euro. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir fiyat yok. İnsanlar menüye bakıp 'Vavvv' diyerek çekip gidiyorlar" diyor. Zarar etmeyecekleri bir seviyeye çekseler bile fiyatların müşterilere pahalı geldiğini belirtiyor.

Çözüm olarak, gıda enflasyonunun acilen kontrol altına alınması gerektiğini vurguluyor. Ona göre, bu fiyatlarla ne kendileri kazanabiliyor ne de turistler gönül rahatlığıyla yiyip içebiliyor.

"Bir çarkı bozmak kolaydır ama o düzeni yeniden tutturmak çok zaman alır," diyerek durumun ciddiyetini özetliyor. Bugün Alanya'daki birçok restoran işletmecisinin dükkanlarını devretmeyi ya da kapatmayı düşündüğünü söylüyor.

Gelecek yıl için bir ışık göremediğini, dayanabildikleri kadar dayanacaklarını, olmadığında ise kapatmak zorunda kalacaklarını söyleyerek sohbetimizi noktalıyor.

Karamsar bir tablo çizse de, Koca'nın sözleri Alanya turizminin içinden geçtiği zorlu dönemi net bir şekilde gözler önüne seriyor. Gerçekleri bilmek, belki de bu zorlu süreçten çıkış için atılacak ilk adım olacaktır.