Alanya ve Ekrem İmamoğlu...

ÖNCE şunu anlatayım...
Çok uzun yıllar önce Konya'da görev yaparken Yeni Konya Gazetesi'nin Yazı İşleri Müdürüyüm...
Sevgili dostum Uğur Özteke'nin başkanlığındaki Konya Gazeteciler Cemiyeti'nin de yönetim kurulu üyesiyim...
Almanya kökenli Konrad Adenauer Vakfı, yerel gazetelerle daha doğrusu gazeteciler cemiyetleri ile işbiriği yaparak yerel medya eğitimleri etkinklikleri düzenliyor...
Sıra Konya'ya geldi...
Gazeteciler cemiyeti binasında hazırlıklar, programlar filan yapıyoruz...
Başkan Uğur Özteke, oturumun birisine "Oturum Başkanı" olarak benim ismimi yazdı...
Yaşım daha çok genç, en fazla otuzlu yılların ikinci yarısındayım...
Benim başkanlık yapacağım oturumda konuşacak isimlerden birisi Dünya Gazetesi'nin kurucusu rahmetli Nezih Demirkent...
Diğeri ise yine rahmetli olan Konya'nın duayen gazetecilerinden Rıdvan Bülbül...
Neredeyse çocukları yaşındayım...
Büyük bir heyecan ve gururla oturumu açıp, önce Nezih Demirket'e söz verdim...
Ve o günden bu güne konuşmasındaki bir cümle kulağıma hep küpe oldu, asla unutmadım...
Dedi ki...
"Yerel gazeteler önce kendi evlerinin önünü süpürmeli, Konya'da oturup da Türkiye'yi kurtarmak çok anlamsız, önce kentinize sahip çıkın"...
O dönemlerde cep telefonu ya da internet gibi teknolojiler yok...
Konya'da yazdığın Konya'da kalır yani...
Bu nedenle sonuna kadar hak verdim...
İşte o yıllardan kalan alışkanlık nedeniyle hep öyle yapmaya çalıştım...
Alanya'da oturup, genel siyaset yazmayı hiç sevmem, tarzım değil...
Yıllardan beri nerede çalışıyorsam, nerenin ekmeğini yiyor, suyunu içiyor, havasını teneffüs ediyorsam o kentle ilgili yerel yazılar yazdım ve öyle de devam ediyor...
Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na önceki gün verilen ceza ülke gündemine oturduğu ve bir kesimi heyecanlandırdığı için bir kaç kelam etmek istedim...
Sosyal medyayı dikkatle takip etmeye çalıştım gün boyunca...
Herkes nalıncı keseri gibi hep kendine yontmaya çalışıyor...
Cumhur İttifakı cephesi İmamoğlu'nu suçlamaya devam ediyor...
Millet İttifakı cephesi de verilen hapis cezasına sevinerek, şimdiden zaferini ilan ediyor...
Ekrem İmamoğlu'na sadece "Ahmak" kelimesinden dolayı verilen cezanın hiç bir izahı olamaz...
Hem hapis cezası veriyorsun, hem de siyasetten men ediyorsun...
Böyle bir adaletin olması mümkün değil...
Hiç kimse olaya bu gözle bakmıyor zaten...
Varsa yoksa Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu olacak ve bu mağduriyetten sonra seçimi açık ara kazanacak...
Adalet ve Kalkınma Partisi bu haksız kararın verilmesinde etkin oldu mu, olmadı mı elbette bilemiyorum ancak Cumhur İttifakı açısından Cumhurbaşkanlığı seçimi çok büyük riske girdi...
Tıpkı geçmişteki Recep Tayyip Erdoğan örneğinde olduğu gibi bu millet her zaman mazlumun yanında olmuştur ve olmaya da devam edecektir...
AK Parti önümüzdeki süreçte bu durumu telefi edebilecek mi bilemiyorum...
Hep birlikte bekleyip göreceğiz...
Bugün bu köşede Alanya yok ama bu karar elbette Alanya'da sandık başına gidecek seçmenleri de etkileyecektir...
Alanya'dan nasıl bir sonuç çıkacak çok merak ediyorum doğrusu...
Nokta...