**
Alanya Alaaddin Üniversitesi (ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan gariplikler, ilkellikler bir türlü bitmiyor...
Yoğun bakımların ve acil servislerin dolu olduğu bugünlerde hastane yönetimi ne yazık ki "çözüm üretme" anlamında "aciz" kalıyor...
Ya da ne bileyim, "umurlarında değil"...
Bu iki şıktan birisi, başka açıklaması yok çünkü...
Fotoğraflardaki ilkel görüntüler, "acziyetliği iyi anlatan" görüntüler...
Şöyle ki...
Serum askısı icad olalı 100 yıl olmuştur belki...
Ama bizim hastanemizde "yok" denecek kadar az...
Günde ortalama 1000 hastaya hitap eden acil servisteki serum askısı sayısı sadece iki...
Evet evet yanlış okumadınız, rakamla yazayım sadece 2...
Serumlar hastaların tepesindeki oksijen tüplerine ya da rastgele bir yere takılıyor...
Hastanın başına düştü düşecek yani...
Bir hasta yakını bizzat yaşadığı diyaloğu şöyle anlattı...
"88 yaşındaki babamı rahatsılığı nedeniyle ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne götürdüm...
Muayene edildi ve serum takılması uygun görüldü...
Sedyeye yatırılan babama serumu takan hemşire hanım, serum şişesini babamın başının üstündeki oksijen tüpüne iliştirdi...
'Ama bu şekilde olmaz ki, küçük bir harekette şişe babamın başına düşer' diyerek müdahale ettim...
Hemşire hanım bana hak vererek, kendi adına özür diledi ve serviste 18 yatak olduğunu ancak sadece iki tane serum askısı olduğunu, onlarında boşta olmadığını söyledi...
Çaresiz katlandım ve serum bitene kadar babamın başında ayakta teyakkuz halinde bekledim"...
Bu tamamen yönetim acziyetidir...
Lafa geldiği zaman cümleye "Kalite standartları gereğince" diyerek başlayanlar...
Alın size "İlkellik standardı"...
"Bacak kadar boyu olup da türlü türlü huyu olanlar" aracılığı ile personelin sürekli "taciz" edilmesini görmemezlikten, duymamazlıktan geliyorsunuz, hadi bunu anladım da...
Bu "serum ilkelliğini" nasıl göremiyorsunuz, bunu anlayamadım...
Nokta...
**