Alanya çarşısında umut rüzgârları esiyor

ALANYA ticaretinin kalbi, o meşhur çarşısı...

Kış aylarında adeta sessizliğe bürünen bu canlı nokta, son günlerde yeniden hareketlenmeye başladı. Turizm sezonunun yaklaşmasıyla birlikte esnafın yüzünde beliren o tatlı telaş ve umut dolu bekleyiş, çarşının her köşesinde hissediliyor. Geçtiğimiz günlerde ayaküstü yaptığım sohbetlerde, turizm sektöründe faaliyet gösteren esnafın umutlarının yeşerdiğine şahit oldum. Birçoğu, mayıs ayının sonlarına doğru işlerin canlanacağına inanıyor. Sanki uzun bir kış uykusundan uyanan doğa gibi, çarşı da yavaş yavaş canlanıyor.

Ancak içlerinden bir esnafın dile getirdiği benzetme, hem tebessüm ettirdi hem de düşündürdü. "Askere giden erken terhis çıkacakmış der ve umudunu korur. Cezaevine giren af çıkacakmış der ve umutlanır. Turizmci ise sezon patlayacak der ve umudunu korur" diyerek turizmcinin bitmek tükenmek bilmeyen umuduna ironik bir gönderme yaptı.

Bu esprili yaklaşımın ardındaki gerçeği merak ederek onu daha fazla dinlemek istedim.

"Biz çarşı esnafı ne uzar ne kısalırız" diye devam etti. "Sezona umutla gireriz, yaylaya yıldırım düşse biz burada çarpılırız." Yıllardır bu çarşıda ekmeğini taştan çıkardığını, az ya da çok kazanıp geçimini sağladığını anlattı. "Öyle öldük bittik diyenlere inanmayın" derken sesindeki kararlılık dikkat çekiciydi. "İyi ya da kötü bir şekilde kazanıyoruz. Burada dükkanını kapatıp giden esnaf yok denecek kadar azdır. Kazanmasa nasıl ayakta duracak?" diye sordu haklı bir sitemle.

"Bizim iş zengin etmez fakir de bırakmaz" diyerek mütevazı kazançlarını özetledi ve ekledi: "Ben yeni sezondan umutluyum. Ya af çıkacak ya da erken terhis!" diyerek yine o neşeli tavrını sergiledi.

Görünen o ki, Alanya çarşısı esnafının morali yerinde, umutları taze ve beklentileri de gayet mütevazı.

Biz de onlara bol kazançlar diliyor, işlerinin güçlerinin ve umutlarının her daim yeşil kalmasını temenni ediyoruz.

Esen kalın...