MİSAL,
bir tanesi şudur: Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, bundan birkaç ay evvel, İskele/Rıhtım'ı tel örgüyle çevirmeye başlayan Balıkçılar Kooperatifi'ne tepki göstermiş ve basının huzuruna çıkarak, "Ben bu koltukta olduğum sürece onlara İskele'de bir bardak çay bile sattırmam" demişti ya.
Sonra bu reste restle karşılık veren Balıkçılar Kooperatifi de, "Elimizde Devlet'le yaptığımız kapı gibi sözleşme var. 10 yıllığına kiraladığımız yerde istediğimiz alanı dilediğimiz gibi çeviririz" deyip, dediklerini de aynen yapmıştı ya.
Bu da yetmezmiş gibi, Balıkçı Barınağı sınırları içerisinde modern, havalı ve yasal ticarete başladığında epey müşteri çekeceğe benzeyen üç adet kafeterya yapıp, Alanya Belediyesi'nden ruhsat alıncaya kadar da çayı kahveyi vatandaşa bedava verme kararı almışlardı ya.
Merak ediyorum.
Acaba Adem Başkan dediğini yapıp da işyeri açma ruhsatı vermezse, Balıkçılar Kooperatifi inşa edilen ve hayli yüklü bir meblağa mal olan kafeteryalarda ne yapacak?
Balık ağı mı onaracak, kışın ufak tekneleri mi istifleyecek, ya da "Nasıl olsa Adem Başkan'la bir şekilde uzlaşıp ruhsatı kaparız" diye mi düşünüyorlar.
Arşivler ortada.
Eğer Adem Başkan "Ben olduğum sürece İskele'de bir bardak çay biler sattırmam" demesine rağmen ruhsatı verirse kamuoyu nazarında tüm inandırıcılığını ve bundan sonra bazı sektörlere vereceği ince ayarlardaki güvenirliğini kaybeder.
Diğer taraftan, balıkçı esnafı yüz binlerce liraya mal ettikleri kafeteryalara ticari ruhsat alamazsa hem paraları boşa gitmiş olacak, hem de 10 yıl boyunca "kendin pişir kendin ye" misali çayı kahveyi kendilerine demleyecek.
Bu konuda yaşanacak gelişmeleri kendi adıma büyük bir merakla izliyorum.
Bakalım, balıkçı esnafına posta koyan Adem Başkan'ın dediği mi olacak, yoksa hayli rahat tavırlarıyla dikkat çeken balıkçıların mı?
***
TURİZMDE ALARM
ZİLLERİ ÇALIYORMUŞ!
DÜN
haber ajanslarında bir haber.
Diyor ki: "Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizmde Rusya pazarındaki 300 bini aşkın düşüşün yanı sıra, batı medyasında Türkiye'nin savaş ortamında gösterilmesi gibi sorunlar nedeniyle Antalya, Muğla, Aydın, İzmir, İstanbul ve 'aralarında Alanya'nın da bulunduğu' turizmin yoğun olduğu ilçelerde sektör temsilcileriyle bir araya geliyor."
Doğrudur, "turizme hayli geç bakan" bakanlığın, "muhtemelen turizmcilerin gazını almak için" başlattığı bu "son çırpınış" toplantılarının birisi de bugün Alanya'da yapılacak.
Toplantıya, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı "dinleyici" olarak katılacak.
Doğrusu, şunu çok merak ediyorum.
Gelmişiz Haziran'ın son haftasına.
Birkaç gün sonra Temmuz'dayız, sonra bir bakmışız Ağustos gelip geçmiş ve çok kıymetli Turizm Bakanlığı, sezonun ortasında dert dinlemeye, sizin anlayacağınız gaz almaya, sözüm ona sorunları not alıp çözmeye geliyor.
Bakın kıymetli okuyucularım.
Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs çuvala mı girdi?
Bakanlık dinleyicileri o zaman neredeydi?
Bu bir.
İkincisi.
Bugün, iki yıldızlısından tutun da, beş yıldızlı otelde çalışan komisinden en havalı genel müdürüne kadar turizmin sorunlarını herkes üç aşağı beş yukarı bilir.
E sektör elemanları bunu biliyorsa bakanlığın bilmemesi zaten saçma olduğuna göre, bu ve benzer toplantılar tıpkı geçmişte yapılanlar gibi havanda su dövmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Uzun lafın kısası...
2015'e "elveda" dedik sayılır, gelin konuşacaksak şimdiden 2016'yı ve ilerisini konuşalım.
Yoksa gerisi fasa fisodur, hikayedir, göz boyamadır.
***
İKİ ÖNEMLİ NOT
BİRİNCİSİ,
Mehmet Erken'den mektup var. Şöyle ki; İki gün boyunca şehrin muhtelif bölgelerindeki portakal büfelerini kaleme aldığım için, doğal olarak büfelerden sorumlu olan kıymetli arkadaşım Belediyepor Kulübü Başkanı Mehmet Erken'e cevap hakkı doğdu.
Sağ olsun, dün arayıp büfeleri ve çevrelerini birlikte incelemeyi teklif etti ama vakit darlığından buluşmak nasip olmadı.
Ben de "Dilediğin her şeyi bana yazıp gönderebilirsin, aynen yayınlayacağım" dedim ve bana hayli açıklayıcı bir mektup gönderdi.
Erken'in portakal büfeleri ile ilgili açıklamasını sizlerle yarın paylaşacağım.
***
İKİNCİSİ: Birkaç gün önce sosyal medya Twitter'a şöyle bir mesaj atmıştım.
Demiştim ki: "Madem seçim bitti. Alanya'da AKP, CHP, MHP kaç parçaya bölündü? Cuma'ya da bunu yazalım. Önerilerinizi merakla bekliyor, saygılar sunuyorum."
Herkesten peşinen özür diliyorum.
Çünkü yer darlığından bunu da bugün yayınlayamıyorum.
Müsaade buyurursanız bu yazı dizisini sizlerle önümüzdeki Pazartesi paylaşacağım.
Şimdilik hoşça kalın.
Allah'a emanet olun.