Akdeniz'den gelen sağlık Akdeniz diyeti

Akdeniz diyeti terim olarak Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin beslenme düzenlerinden adını almıştır. Akdeniz Diyetinde meyve, sebze, tahıllar, kabuklu kuruyemişler ve kurubaklagiller gibi bitkisel besinler açısından zengin bir diyet modeli olmasının yanı sıra ana yağ kaynağı olarak zeytinyağı kullanılmaktadır. Akdeniz diyeti içerisinde kırmızı et ve işlenmiş et tüketimi açısından sınırlı bir diyet olmasına ek olarak beyaz et, balık, deniz ürünleri, yumurta, süt ve süt ürünleri alımı da orta düzeydedir. Bu sebeple sürdürülebilir diyet modelleri içinden önde gelen örnek bir diyet modeli olarak bilinmektedir. Akdeniz diyeti aynı zamanda düşük maliyetli bir beslenme modeli olmasına ek olarak çevreye etkileri açısından değerlendirildiğinde de olumlu bir diyet modelidir. Sera gazı emisyonu, su ayak izi, toprak ayak izi, ekolojik ayak izi ve enerji kullanımı açısından örnek bir beslenme modelidir. Akdeniz diyet modeli herkes tarafından uygulanabilecek bir diyet modeli olması yanı sıra temelinde kısıtlamadan uzak olarak genel anlamda sağlıklı beslenerek kalp ve beden sağlığını korumak temel alınmıştır.

Akdeniz diyetinin faydalarından bahsedecek olursak;

Kalp damar sağlığını olumlu yönde etkiler,

Kan şekerini düzenleyici etkisi vardır,

Sindirim sistemini düzene sokar ve kabızlığı önler,

Psikolojik sağlığı olumlu yönde etkiler,

Bağışıklık sistemini güçlendirir,

İşlenmiş gıdalardan uzaklaştırdığı için Tip II diyabeti olumlu yönde etkiler,

Kanser, diyabet, kalp hastalığı, depresyon, Alzheimer gibi hastalıkların önlenmesinde etkilidir.

Akdeniz diyetinde neler tüketilmelidir. Günlük 4-5 porsiyon sebze/meyve tüketimi önerilmektedir. Haftada en az 2 kez balık tüketimi önerilmektedir. Tam buğdaylı ekmek, karabuğday gibi tam tahıllı gıdalar tüketilmelidir. Yağ tercihi zeytinyağı olmalıdır. Günde 3 ana öğüne ek olarak ara öğünler eklenmelidir. Protein ihtiyacının bir kısmı bitkisel proteinlerden (örneğin kurubaklagil) karşılanmalıdır. Kırmızı et tüketimi azaltılmalı kompleks karbonhidrat tüketimi arttırılmalıdır. Minimum 2 litre su tüketilmelidir. Akdeniz diyeti besinlerle beraber vücuda aldığımız biyoaktif bileşenler, antioksidan ve anti inflamatuar ajanlar sayesinde koruyucu etki sağlamaktadır. Akdeniz diyetinde tüketilen sebze, meyve ve zeytinyağı Akdeniz diyetinin faydalarından bahsedecek olursak; Kalp damar sağlığını olumlu yönde etkiler, Kan şekerini düzenleyici etkisi vardır, Sindirim sistemini düzene sokar ve kabızlığı önler, Psikolojik sağlığı olumlu yönde etkiler, Bağışıklık sistemini güçlendirir, İşlenmiş gıdalardan uzaklaştırdığı için Tip II diyabeti olumlu yönde etkiler, Kanser, diyabet, kalp hastalığı, depresyon, Alzheimer gibi hastalıkların önlenmesinde etkilidir. içeriklerinde bulundurdukları E ve C vitamini gibi antioksidanlar Akdeniz Diyetiyle beraber koruyucu etkileri sayesinde kronik hastalıkların oluşma riskinde azalma buna ek olarak sağlıklı yaşam süresinin uzamasına katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda içerisinde balık ve zeytinyağı tüketimiyle beraber yağ asitleri ve doymuş yağ asitlerinin alımındaki artışla kalp damar hastalıklarından koruma konusunda da etkili bir diyet modelidir. Akdeniz diyeti glisemik yükü ve enerji yoğunluğu düşük bir diyet modeli olmasından dolayı metabolik kontrol sağlamaktadır. Birçok araştırma sonucuna göre de bu diyet modeli sayesinde HDL kolesterol, kan basıncı, trigliserit, bel çevresi ve kan glukoz düzeyleri açısından olumlu etkileri bilinmektedir ve bunun sonucu olarak Akdeniz Diyetinin metabolik sendromdan koruyucu özelliğe sahip bir diyet modeli olduğundan söz etmek mümkündür. Bu ve bunun gibi Akdeniz Diyetinin birçok olumlu özelliği vardır. Bu beslenme modelini özetlemek gerekirse kompleks karbonhidrat tüketiminin arttırıldığı, bol sebze meyve tüketiminin yapıldığı, kırmızı et tüketiminin minimum seviyelerde olup ağırlıklı olarak bitkisel protein, tavuk ve balık tüketiminin yapıldığı, yağ tercihinin zeytinyağı olarak yapıldığı sağlığı olumlu yönde etkileyen genel bir beslenme modelidir.