Akdeniz'de yalnız mı kaldık

BUNDAN on yıl önce Suriye'de yaşananları hayal etmek bile zordu. Geldiğimiz noktada İsrail, Suriye'nin savaş gücünü Suriyelileri bölerek adeta sıfıra indirdi…

Oysa 5 Haziran 1967'de başlayan Altı Gün Savaşı'nda İsrail'e en büyük darbeyi vuran, Suriye kara kuvvetleri olmuştu. Yıllarca süren mezhepçilik kışkırtmalarıyla Suriye iç savaşı için zemin hazırlandı.

Kırılgan fay hatları ustaca kullanılarak büyük planlar devreye sokuldu ve sonuçta Suriye, isim olarak varlığını sürdürse de, devlet olma vasfını yitirdi.

Şimdi ise sıra Akdeniz'e hâkim olmaya geldi. Kıbrıs Rum Kesimi'ni "Kıbrıs Devleti" olarak tanıma yarışına girdiler.

En büyük hayal kırıklığı ise Türk Devletleri Teşkilatı'na üye dost ve kardeş ülkeler, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan oldu.

AB'den gelen 12 milyar avroluk yatırımın şartı olarak Güney Kıbrıs'ı tanıyıp büyükelçi atayarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) yok saydılar…

Türkiye ise bu süreci adeta bir seyirci gibi izledi.

Şimdi de Güney Kıbrıs yavaş yavaş NATO üyeliğine yaklaşıyor. İsrail, Kıbrıs ve Akdeniz'de stratejik enerji kaynaklı bir plan peşinde.

Peki, tüm bunlar olurken biz ne yapıyoruz? İktidar ve muhalefet arasındaki politik hesaplaşmalarla boğuşuyoruz. İçeride birbirimizi kucaklayıp tek yumruk olmak yerine, tehlikeli bir ayrışmanın derinliklerine sürükleniyoruz.

Yüz iki yıllık Cumhuriyetimizi daha çok demokrasi ve daha büyük bir ekonomiyle taçlandırmak yerine, yıllardır süren sistem tartışmalarıyla yıpratıp durduk.

Devletle siyaseti ayıramamanın faturası ağır olur ve bunun geçmişte çok acı örnekleri mevcuttur.

Maalesef sinsi sinsi işleyen bir plan var ve bu durum ülkemiz adına büyük tereddütler yaratıyor.

Türkiye, bu iç siyasi tartışmalar sürdüğü müddetçe daha çok şey kaybedecektir.

Sadi Irmak'tan Nihat Erim'e, Demirel'den Özal'a kadar pek çok başbakan gördüm. Hepsi görevlerini yapıp bu dünyadan göçtüler.

İnsanlar gelip geçicidir, ancak devletler bakidir. Bir devletin ömründe o devleti yaşatanların ve ileriye taşıyanların isimleri kalır, diğerleri ise siyasi bir figür olarak tarihteki yerini alır.

Dünyayı karıştıran ve haritaları değiştirmeye odaklanan bir Trump var ve ne zaman nerede ne yapacağı belirsiz.

Lütfen şu zor dönemde bir akil insan çıksın ve her iki tarafı da uyarsın.

Ekonomi dahil olmak üzere her alanda büyük sorunlarımız var ve çok kısa sürede toparlanmak zorundayız.

Bu devlet bizim. Bizi birbirimize düşman etmelerine izin vermeyelim.

Esen kalın.