DÜN
sabah, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Konferans Salonu’nda, yaklaşık 300 kişi ile birlikte eski Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Lütfi Elvan’ı dinledim.
Malum, aslen Karamanlı olan Lütfi Elvan, bu dönem Antalya’dan, hem de 1. sıradan milletvekili adayımız oldu.
***
(
ARA NOT BİR:
2011 Genel Seçimleri’nde de eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ü Antalya’nın 1. sırasına yazmışlardı.
Yemin ediyorum, bir üstteki satırı yazmadan önce, Vecdi Bey’in ismini unuttuğum için mecbur gogıl’a sordum.
Bu arada aslen Erzincanlı olduğunu da tesadüfen burada öğrendim)
***
Tıpkı Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gibi, AKP’nin tüzüğündeki 3 Dönem Kuralı gereği bu dönem hiçbir yerden aday gösterilmeyen 1939 doğumlu Vecdi Gönül’ün bir dönem ara verildikten sonra yeniden aktif siyasete dönmeyeceği tahmin ediliyor.
***
(
ARA NOT İKİ:
İsmini gogıl’dan ararken, 7 Haziran sabahına kadar halen Antalya’nın milletvekili olan Vecdi Bey’in en son ne zaman Alanya’ya gelip halkın sorunlarını dinlediğini de merak edip tarama yaptım, sayfalarca aşağıya inmeme rağmen sabrım yetmedi, aramayı yarıda bıraktım.
Sizin anlayacağınız, vekilimizin en son ne zaman Alanya’ya geldiğini gogıl bile bulamadı.
İnşallah aynı akıbeti, aslen Karaman/Ermenekli olan Lütfi Elvan’da da yaşamayız diye ümit ediyorum.)
***
ALTSO’da kalabalık bir heyet önünde söz alan ve katılımcılara hitap eden Elvan, yine Mersin-Antalya arasına yapılacak duble yoldan, nereye, hangi araziye ve kaç milyon TL’lik istimlak bedeliyle yapılabileceği halen meçhul olan hızlı tren’den ve elbette Kuşyuvası Yolu ile Tünelleri’nden söz etti.
Hatta bir ara hızını alamadı, Kuşyuvası Yolu’nu da duble yapacaklarını söyledi.
Sayın Elvan; “yol”, “tren”, “duble”, “otoban” dedikçe salondaki zevat elleri patlayıncaya dek alkışladığı için bir araya kafamı çaktırmadan çevirip salondakileri inceledim.
***
Salondakilerin üç aşağı beş yukarı yüzde 90’ını tanıdığım için kendimce bazı çıkarımlarda bulundum.
Şöyle ki…
Misal, 50-55 yıllık hayatında Mersin’e hiç gitmeyen amcalar da alkışlıyordu, Konya denilince Mevlana, bıçak arası ve etli ekmek’ten başka bir şey aklına gelmeyen teyzeler sanki mütemadiyen Kuşyuvası Yolu’nu kullanıyormuş da her hafta üç posta Konya’ya gidiyormuş gibi sevinçten adeta havalara uçuyordu.
***
(
ARA NOT ÜÇ:
Yanlış anlaşılma olmasın. Elbette Alanya gibi bir turizm memleketine yol da lazım, hızlı tren de.
Ama sırf 1,5 sene Ulaştırma Bakanı oldu diye Lütfi Elvan’ın hemen hemen her şeyi yola, trene, otobana bağlaması, Alanya gibi bir turizm memleketine yeterli gelmiyor, en azından benim gibi ortalama zekaya sahip bir seçmeni kesmiyor, avutmuyor.)
***
Lütfi Elvan programını bitirip, 5. Sıra Adayı Sena Nur Çelik hanımefendi ve partililerle birlikte Atatürk Caddesi üzerinde mini bir esnaf ziyareti yaptı, hemen hemen girdiği tüm işyerlerinde yine yol’dan, tren’den, otoban’dan, tünel’den söz etti.
Bu arada, Caner Kırbaş adlı bir esnaf, bir iki dakikalığına işyerine giren Elvan’ın konuşmasını cep telefonu ile videoya çekip sosyal medyada, “Elvan, Kuşyuvası Tünelleri’nin duble yol olacağından söz etti” diye paylaşınca, dayanamadım, videonun altına şu yorumu yazdım:
“Ben günde 20 kez Konya’ya gidip geliyorum. O yüzden Kuşyuvası Tünelleri hem benim hem de Alanya halkı için çok önemli. Dört gözle bekliyorum açılmasını. Alanya’nın geleceği o tünellere bağlı.”
***
İşin şakası bir yana, kusura bakmayın ama, Alanya’da yaşayan, üstelik bu şehirde gazetecilik yapan bir vatandaş olarak bu konuda biraz dertliyim, sitemim ve eleştirilerim de tamamen bundandır.
***
Halen Alanya’nın “gönüllü” Büyükşehir Koordinatörlüğü’nü sürdüren Hüseyin Güney dururken, İstanbul’dan aday olmak isteyen, üstelik “Antalya” Milletvekili Adayı olmasına rağmen oyunu “İstanbul”da kullanması gerektiği özenle gizlenen Sena Nur Çelik’in, babası Demirtaş’ın İspatlı Mahallesi’nden olduğu için hadi “Alanya Adayı” olmasına ses etmeyelim de, Lütfi Elvan’ın “Bütün yollar Roma’ya çıkar” veciz sözü misali, yaptığı her konuşmada bütün vaatlerini yol’a bağlaması, Alanya seçmenine artık mizah gibi gelmeye başladı, benden uyarması.
***
Seçim sürecinde, özellikle kırsal kesimde yaşayan annelere ve teyzelere “evin küçük kızı” imajıyla yaklaşan Sena Nur Çelik’in sempatisiyle idare eden AKP’nin sanıyorum “yoğun programına rağmen” Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu haftada en az bir iki kez daha Alanya’ya davet etmesi gerekecek.
***
(
SON NOT:
Madem laf Ulaştırma Bakanlığı’ndan ve Gazipaşa Havalimanı’ndan açıldı, gelin sizi biraz eskilere, 11 Nisan 2008’e götüreyim.
Yer: Sabiha Gökçen Havalimanı.
Sun Express’in iç hat uçuşlarının başlaması dolayısıyla düzenlenen törende bulunan Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yanına gider, Alanya turizmi için hayati önem taşıyan Gazipaşa Havalimanı’na uçakların inişine neden izin verilmediğini sorar.
Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal’ı yanına çağıran Yıldırım, Dim’i göstererek, “Alanyalı arkadaşa Gazipaşa’nın durumunu anlat” der.
Ve Birdal, Dim’e aynen şunları söyler: “Gazipaşa’ya büyük uçak inemez. Orta ve büyük gövdeli uçaklarla yapılan uluslararası charter uçuşlarında kullanılamaz. Pist uzatılsa bile, pistin kuzeyinde yer alan doğal mania nedeniyle uçaklar pas geçemeyeceğinden güvenlik açısından riskli. Ancak, küçük uçaklar için elverişli olabilir.”
Dim ise bu açıklamayı ertesi gün Yeni Alanya’da (gazetecilik tabiriyle) manşetten patlatınca, Alanya’da infial olur.
Neden bu mevzuyu yeniden anımsattım biliyor musunuz?
Çok değil, daha üç beş sene öncesine kadar “Önünde dağ var, buraya uçak inemez” diyen Bakanlık, ne MHP’ye bağlıydı, ne de CHP’ye.
Biz o günleri de gördüğümüz için, şimdi söylenen her lafa temkinli yaklaşmayı, öğrenilmiş çaresizliğimize borçluyuz, hatırlatayım dedim.)