BU
sene bu patlamalar sürdükçe, uçak krizi falan devam ettikçe, bize ne Avrupa'dan, ne de son yıllarda Türk turizminin can simidi haline gelen Rusya'dan hayır gelmeyeceği belli oldu.
Peki ne yapacağız?
Avrupa'dan, Rusya'dan yeterli turist gelmiyor diye oturup ağlayacak mıyız, yoksa otelleri kapatıp, şehri yazın ortasında terk edilmiş zombi kentine mi çevireceğiz?
Endişeye mahal yok!
Değişmez fizik kuralıdır, her boşluk bir şekilde dolar.
Dolduracak bir madde bulunamazsa bile o boşluk elementle, yani havayla bile dolar, ki, Antalya ve Alanya turizminde krizden dolayı öngörülen boşluk anında 'Acem' halkıyla, yani İranlı turistlerle doldurulmaya çoktan başladı bile.
Cumartesi Gazipaşa civarındaydım, havalimanına İran uçağının biri inip biri kalkıyordu, gözümle gördüm, sevindim.
İranlı turistlerin sadece otelleri doldurmayacakları, alışverişi, yani para harcamayı sevdikleri için esnafı da memnun edeceklerinden söz ediliyor, buna da memnun oldum.
İyi hoş da, bünyesi ecnebi turiste alışkın olan yurdum esnafı bu konuda ne denli idmanlı?
Alışverişin yanı sıra müşteri memnuniyeti (!) açısından tüm kodları elin sarışın İskandinav, Alman, Hollandalı, beyaz tenli Rus turistine göre ayarlı esnaf kardeşlerime İranlı turiste nasıl davranacakları konusunda bir brifing verilmeyecek mi?
Acem turist Alanya'ya geldiğinde İranlıların 'Acem'isi esnafla mı karşılaşacak?
Yalnız başlarına tatile çıkmayan, maaile dolaşan bu İranlılar ne yer, ne içer, onlara nasıl davranılmalı, bu ve benzer mevzularda antrenmanı olmayan esnafın çuvallamaması, çarşıda kavga dövüş olmaması için eğitim çalışması yapılmayacak mı?
Diye düşünürken, "Madem konuyu açtın, sen de bir odun at ateşe evladım" dedim kendi kendime, necip Alanya esnafı için ufak çaplı bir araştırma yaptım.
İşte, bir kültür hizmeti (!) olarak, çekilişsiz kuponsuz, İranlı turistlere genel bakış, Acem kadını ve Acem erkeğinin genel profili ve İran'ın 2016'da Alanya'ya getireceği eksiler ve artılar.
-DEVAMI YARIN-