O Alanya’nın yaşayan ayaklı tarihi ve tarihçisi.
O Alanya’nın güçlü bir gözlemcisi, güçlü bir araştırmacısı, güçlü bir kalemi ve ozanı.
O bir Alanya sevdalısı.
… …
Alanya Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş’tan söz ediyorum…
Daha önce de yazdım; O’nu tanımayanlara O’nu anlatırken, “adamlığın ve vefa duygusunun ete kemiğe bürünmüş halidir” betimlemesiyle anlatırım.
Adamdır çünkü.
Adam gibi adam.
İyi bir belediyeci, iyi bir görev adamıdır.
Bulunduğu makamı doldurur; makamının hakkını verir.
Üretim yanlısıdır.
Bilge bir yapıya sahiptir.
Sürekli okur ve araştırır.
En yakın dostları da kendisi gibi Alanya bilgeleridir.
Yaşayan, yaşamayan tüm Alanya bilgeleriyle haşır neşirdir.
… …
Sözün özü, alçak gönüllü ve güzel insandır Akbaş Üstat.
* * *
Boş zamanlarında uzun süredir üzerinde çalıştığı; Alanya’dan mübadele adı altında göç etmek durumunda bırakılan Alanyalı Rumlarla ilgili bir çalışması vardı.
Göç etmek durumunda bırakılan Rumların, Alanyalı tanıdıklarını buldu.
Onlar kanalıyla, Alanyalı Rumlara ulaştı.
Sordu, soruşturdu.
Edindiği bilgileri bir kitapta topladı.
Ve o kitap şu an kitapçılarda.
Kitabın adı “Dilvarda”…
Yani Alanya Kalesi’nin denize uzanan burnunun adı.
Kimi Alanyalının “Cilvarda” dediği ama doğrusu “Dilvarda” olan burnun adı.
Enfes bir dil, enfes bir anlatım.
Enfes bir araştırma ürünü.
Sayın Akbaş’ın bu kitap için verdiği emeğin, birinci derecede tanığıyım.
Gerçekten büyük emek verdi bu kitaba.
Alanya Kayseri İpek Yolu üzerindeki yerleşim bölgeleri üzerinde bizzat iz sürdü.
O yerleşim bölgelerinde yaşayan, o bölgelerde yaşayan Rumları tanıyan kişilerle görüştü.
Onların bilgilerine başvurup, onlarla bire bir görüştü.
O bilgileri derleyip, toparladı, kendi süzgecinden geçirdi.
Ortaya güzel, tarihsel bir belge çıktı.
Mutlaka alıp, okuyun derim.
… ….
Teşekkürler Sayın Akbaş Başkanım.
Sizi kutluyorum.
Emeğinize, yüreğinize sağlık.