ABD'nin Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkileri (2)

AMERİKA'NIN daha çok ilgi gösterdiği adresler Ankara ve Bakü. Öyle anlaşılıyor ki ABD, Azerbaycan yönetimi ile işbirliğini yeni bir seviyeye yükseltmekte kararlıdır. Bu tutumu Cumhurbaşkanı Aliyev'le Bakü'deki görüşmede...

AMERİKA'NIN

daha çok ilgi gösterdiği adresler Ankara ve Bakü. Öyle anlaşılıyor ki ABD, Azerbaycan yönetimi ile işbirliğini yeni bir seviyeye yükseltmekte kararlıdır. Bu tutumu Cumhurbaşkanı Aliyev'le Bakü'deki görüşmede ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya konularından sorumlu yardımcısı bayan Bridcet Brinki de sergilemişti. Amerika yetkilisi "Ülkelerimiz arasında başarılı işbirliğinin ABD'nin yeni yönetimi ile de sürdürüleceğine inandığını" ifade etti.
Uzmanlar, Washington'un Azerbaycan'la enerji, terörle mücadele, güvenlik, ekonomi, ulaşım, savunma ve diğer alanlarda işbirliğini yeni bir seviyeye yükseltmek niyetinde olduğunu vurguluyorlar. Bunun için geniş imkanlar olduğu ayrıca kaydediliyor. Yani uzmanlar ABD'nin önceki yöneticilerinin bazı durumlarda izin verdikleri önyargılı yaklaşımlar ve asılsız suçlamalardan Trump'ın vazgeçmek istediğini öne çıkarıyor, bu konuda Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısı sonucunda oluşan tehlikeli durumdan Bakü ile Washington'un kurtuluş yolu bulması olasılığına çok değer veriyorlar.
Meselenin diğer yönü ABD-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi olanakları ile ilgilidir. Trump Erdoğan'la da telefon aracılığıyla bağlantı kurdu. Her iki lider ülkeler arasında ilişkilerin daha da iyileştirilmesi konusunda görüşlerini ifade ettiler. Trump, Türkiye Cumhurbaşkanının kişiliğine saygı duyduğunu ayrıca vurguladı. O, genellikle kendi ailesinde Türkiye yönetimine dikkatin olduğunu açıkça söyledi. Böylece Amerika'nın yeni cumhurbaşkanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ile birlikte, Türkiye liderine de sempatisinin olduğunu ifade etti. Bütün bunlar artık uzmanların dikkatinden kaçmıyor. Onlar ABD-Türkiye ve ABD-Azerbaycan ilişkilerinin geleceğine iyimser bakıyorlar. Fakat bazı çevrelerin de artık iftira, karalama kampanyasına başladığını söylemek gerekir. Özellikle Ermeni basını Amerika'nın iki Müslüman ülkeye büyük önem vermesini hazmedemiyor. Ermenistan basınında Donald Trump'ın daha önce Serj Sarkisyan'la değil, Cumhurbaşkanı Aliyev'le telefon görüşmesi yapmasını izah edememektedirler. Onlar çeşitli bahaneler uydurarak, olayın önemini azaltmaya çalışıyorlar. Fakat gerçek böyle.
Ermenistan uzmanları yaptıkları "analizlerde" Türkiye ve Azerbaycan'ın Amerika ile ilişkilerini büyük ölçüde fütursuz tonda sunmaya gayret ediyorlar. Güya ABD, Türkiye ve Azerbaycan'a bağımsız politika yürütmeye olanak vermeyecek, onların faaliyetlerine ciddi denetim gerçekleştirecek.
Anlaşılan Ermenistan, Azerbaycan'ın bağımsız dış politika yürütmesini asla sindiremiyor. Kendileri buna engel olamadığı için bunu başkalarının yapmasını hayal ediyorlar. Çünkü Azerbaycan kendi sözünü söyledi, ulusal tutumunu her defasında ortaya koydukça hem dünyada nüfuzu daha da artıyor, hem de Ermenistan'ın konumu zayıflıyor. Bu nedenle Ermeni siyasi yönetimi ile birlikte, uzman çevreleri de mantıksız iddialarla gerçeği tahrip etmeye çalışıyorlar.
Ancak tüm bu girişimlerin başarısız olacağına kuşku yoktur. Yıllardır, Azerbaycan kendi bağımsız dış politikası ile ona engel olmak isteyenlerin hepsine hak ettiği cevabı verdi. Bakü ile Ankara'nın bir yerde daha bağımsız bir çizgi yürüteceklerine kimse kuşku duymamalıdır. Bu anlamda Amerika'nın yeni yönetimi de öncelikle bu devletlerle işbirliği yapmalıdır. Deneyde defalarca kanıtlandı, Azerbaycan ve Türkiye adaletin, hakkın, eşit işbirliğinin taraftarı. Bunu anlamayanlar hep sonradan yanlış yaptıklarını anladılar. Muhtemelen ABD'nin yeni yönetimi bu hatayı tekrarlamak istemez.
Bunu bölgedeki ve dünyadaki gerçek de gerektiriyor. Karşılıklı yarara dayalı işbirliği olmazsa, Ortadoğu'da ve sonra da Güney Kafkasya'da mevcut durum daha da kötüleşebilir mi? Özellikle Ermeni işgalinin önüne geçilmezse, dünyada istikrarı sağlamak mümkün olmayacaktır. Yeni Amerikan yönetimi bunları idrak edebilecek derecede bilgilidir.
- BİTTİ -