Önce şunu söyleyelim…
Alanya, öyle sıradan, “özelliği olmayan”, her bürokratın “elini kolunu sallaya sallaya ”görev yapabileceği bir ilçe değil…
Alanya, başlı başına çok özel bir kent…
Deniziyle, güneşiyle, plajıyla, hatta yağmuruyla…
İki üniversitesi, sosyal yaşamı, tarihi, kültürü, coğrafyasıyla…
Dünyanın hemen hemen her bölgesinden gelerek burada yaşayan “yabancı uyruklu vatandaşlar” başta olmak üzere, tam bir “mozaik” kıvamındaki nüfus yapısıyla…
İşte böyle bir kentte, gerek seçilmiş siyasetçiler gerek atanmış bürokratların işi öyle kolay değildir…
“Kolay değil” dedim ancak bunu “işleri zor” olarak algılamayın hemen…
Önemli olan, “zoru kolaya” çevirme yeteneğini, hünerini gösterebilmektir…
“İyi yönetici olabilmenin” temelinde de bu yatar zaten…
Dolayısıyla, Alanya gibi “çok özel bir kentin” idarecileri, gerektiği zaman “inisiyatif” almayı bilmeli, gerektiği zaman “masaya yumruğunu vuracak” cesareti göstermeli, gerektiği zaman da “ben buradayım” mesajını verebilmelidir…
Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu açısından, geride kalan hizmet süresine bakarsak maalesef ki karşımıza çıkan tablo hiç “iç açıcı” görünmüyor…
Dahası, Kaymakamı Mustafa Harputlu’nun “bilakis kendisi Alanya’da çok fazla görünmüyor”…
Bu memlekette gazetecilik yapan, kalem sallayan bir adam olarak, yaklaşık üç yıldır Alanya’da görev yapan Kaymakam Mustafa Harputlu’yu “canlı canlı gördüğüm” anların sayısı bir, bilemediniz iki elin parmaklarını geçmez…
Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Alanya’ya gelirse ya da ne bileyim, Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun yolu buralara düşerse, Kaymakam Harputlu yanlarında görünüyor…
Bunun dışında yok, kayıplarda…
Pardon, pardon…
Bir de Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in yaptığı organizasyonlarda boy göstermeyi hiç ihmal etmiyor…
Başkan Yücel’in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile geçmişten gelen muhabbetini filan mı hesap ediyor, bilemem elbette…
Her neyse, fazla kurcalamaya gerek yok, anlayan anladı…
Alanya’nın sorunları hakkında iki kelam ederek açıklama yaptığına, bu kentin “mülki amiri” sıfatıyla yol gösterdiğine, ışık tuttuğuna da şahit olmadım…
Misal, Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi…
Bu üniversitenin ait olduğu vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı kanunen Kaymakam Mustafa Harputlu, ancak bu üniversiteye karşı mesafeli nedense…
Öte yandan, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’ne de oldukça mesafeli olduğu söyleniyor.
Bunun nedeni, “eşi hanımefendinin yeniden rektör yardımcısı yapılmaması mı acaba” diye düşünmeden yapamıyor insan…
Ağzından laf almak da kolay değil…
Gel-git aklım yanıltmıyorsa bir kere “açıklama yapar “ gibi olmuştu ve “Kaymakam konuştu” diye manşet atmıştım…
O derece “sessiz” o derece “ilgisiz” yani…
Yanlış anlaşılmasın sakın…
“Her yiğidin bir yoğurt yiyiş şekli vardır” misali, kendi yöntemlerine göre elbette ilgileniyordur, mülki amiri olduğu Alanya ile…
Ne bileyim, Kaymakam olarak attığı “imzalarla” aldığı maaşın hakkını elbette vermeye çalışıyordur…
Bunlara lafımız yok…
Ancak, Alanya Kaymakamı demek, odasından başını çıkarmadan, önüne gelen pembemsi dosyalardaki evraklara imza atmak demek değildir…
Ya da ne bileyim, yapılması gereken “rutin toplantılara” başkanlık etmekle bitmez, bitmemeli Alanya Kaymakamı’nın görevi…
Şehri kucaklamalı önce…
Vatandaşın ayağına gitmeli, hasbihal etmeli, “devlet babanın şefkat elini” hissettirmeli…
İddia ediyorum…
Çıkın sokağa sorun vatandaşa, hatta fotoğrafını da gösterin…
Her 10 kişiden en az 8 tanesi ne ismini bilecektir, ne de fotoğrafından tanıyacaktır…
Halktan ve Alanya’dan bu derece “kopuk bir görüntüsü var” maalesef…
Ne yalan söyleyeyim, Alanya halkı, bir önceki Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven’i “mumla arar” hale geldi…
En başta da dediğim gibi, Alanya her anlamda çok ama çok özel bir kent…
Yeri geldiği zaman, “Dünyanın gözü Alanya’da” deriz ancak, Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu’nun gözü Alanya’da değil gibi sanki…
Bunu söylemek çok kolay değil ama durum “kabak gibi ortada”…
Ben de isterdim Devletin Kaymakamı ile ilgili “olumlu, güzel” şeyler yazabilmeyi…
Bugün il yapılsa “büyükşehir statüsüne” sahip olabilecek bir Alanya’nın başındaki mülki amirin biraz daha “etkin, etkili” olmasını arzu etmek çok olmasa gerek…
Bu memleket, “belediye anlamında zaten kötü yönetiliyor”…
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Alanya’daki temsilcisi olan Kaymakam Mustafa Harputlu bari bu memlekete sahip çıksın” demek, en tabi hakkımız olsa gerek…
Alanya bunu fazlasıyla hak ediyor…
Dileğimiz o ki, sayın Mustafa Harputlu, görev süresi içinde Alanya adına ”etkin” olsun, sonrası kolay…
Buluruz şöyle güzel bir arsa, kondururuz üzerine malikhane, emekliliğini bu güzel memlekette yaşar…
İşte o zaman “sessiz kalma hakkını” istediği gibi kullanır…
Söz, arsa aramasına da gerek yok arsayı bulmak benden…
Dünkü yazımızda yılın en başarısız siyasetçisini” açıklamıştık, bugün de en “silik bürokratını” açıklamış olduk…
Sadece 2019 yılı için değil aslında, son üç yıldır bu manzaranın aynı olduğunu da hatırlatmakta fayda var…
Nokta…