2018,5

BUNDAN 1 yıl önce, 2017'ye girerken yine bir yazı ile birlikte buluşmuştuk. O yazının başlığı ise 2016,5'tu. Çünkü 2017'nin özelliği yarım olmasıydı, 2016'dan 2017'ye geçerken, halen arkamızda bir çok sorunu...

BUNDAN

1 yıl önce, 2017’ye girerken yine bir yazı ile birlikte buluşmuştuk.

O yazının başlığı ise 2016,5’tu.
Çünkü 2017’nin özelliği yarım olmasıydı, 2016’dan 2017’ye geçerken, halen arkamızda bir çok sorunu birlikte taşımamızdan kaynaklanıyordu.
Ne yazık ki bir sene önce yazdıklarımız hala geçerliliğini koruyor. Halen bir ilerleme gösteremiyoruz.
OHAL halen devam ediyor. Demokrasi için yeni bir ivme kazandıramadık.
Aynı gazeteciler halen tutuklu, üstelik toplum algısını yumuşatmaya yönelik bir çalışma da yok.
Bilişim, teknoloji devrindeyiz, hükümet “İnternet bir zehirdir” açıklaması yapıyor.
Yeni yılın devlet bütçesini kabul ettik, her yıl gibi yine bütçe açığımız var, borcumuz artmaya devam ediyor. Bizler de bütçeye eklenen 28 yeni hapishane ile nasıl bir yatırım yapacağımızı şaşkınlıkla izliyoruz.
Bizlerin ne kadar geliştiğini gösteren endeksler var, demokrasi endeksi, eğitim endeksi, üretim endeksi, kadına karşı işlenen suçlar endeksi, ne yazık ki yine önemli bir ilerleme gösteremedik.
Yani, ara bir yıl olarak 2017 öylece geçti ve gitti.

*

Peki böyle olmak zorunda mı?
2018’i de mi böyle geçireceğiz?
Emin olun, böylesine büyük ve güçlü bir ülke olarak bunların hiçbirisinin zorunda değiliz.
Biraz çalışacağız, biraz hoşgörü göstereceğiz, elbette biraz da fedakarlık edeceğiz.
Yıllardır sürekli borçlanan ve huzurun azaldığı ivmeyi tam tersine döndüreceğiz.
Hepimize düşen önemli görevler olacak.
Bunları yapmak için bir makama gerek yok, aksine vatandaşlık görevi yerine getirilmediği zaman makamdakilerin de çok fazla yapacak bir şeyleri yok.
O zaman haklı olarak bana sormanız gerekiyor:
“2018’i bu kadar methettiysen neden başlığı 2018,5 yaptın?”
İşte bu başlık ise benim değil, Türkiye’nin siyasi takviminin yapmış olduğu bir başlıktır.
Gelin kısaca ondan da bahsedeyim.

*

Özellikle bu yılın son iki ayı boyunca partiler kongrelerini gerçekleştirdi ve süreçlerin ardından basına yapılan açıklamalar ardı ardına devam ediyor.
CHP, AKP, MHP fark etmeksizin 2019 vurgusu yapılıyor.
Bir yanda Antalya bizim, Alanya kesin bizim olacak sesleri, kendi tabanlarına yönelik iyimser mesajlar, diğer yanda başkanlık sisteminin ilk seçimi ile birlikte yükselen Cumhurbaşkanlığı bizim olacak nidaları ile birlikte politika takvimini kesinleştiriyoruz.
Bu takvimin içerisinde 2018 yok, 2018’de ne yapılacağını söyleyen de yok, tek hedef 2019 olarak görünüyor.
Bu arada seçimlerin erkene alınmayacağını da kimse bilemez, ancak şu da bir gerçek ki, baskın seçim durumunda dahi en erken yaz sonu gibi bir seçim olabileceği düşünülüyor.
Yani politik takvim 2018,5’tan başlıyor.

*

Bu vermiş olduğum haber iyi midir kötü müdür, o size kalmış.
Ancak ben iyi yanından bakıyorum.
Politikacılar 2018’i politikadan arındırıp, hedefi 2019 olarak koyduğuna göre, 2018 bizimdir.
Dilediğimiz gibi, tepe tepe kullanabiliriz.
O zaman barışın, huzurun, kardeşliğin ve bizi biz yapan değerlerin daha iyi söylenebileceği bir yıl yapalım, olsun bitsin.
Hepinize en içten saygılarımı sunuyorum.