2002 yılında seçmen sayısı 41 milyon 407 bin. 2007 yılında bu sayı 42 milyon 799 bine çıkmış. Yani 800 bin kişi artmış. 12 Haziran'daki seçimlerde ise bu sayı 52 milyon 700 bin. Yani 2007’ye göre seçmen sayısı 10 milyon kişi artmış. Özelikle 2007 ve 2011 seçimleri arasında oy kullanılacak seçmen sayıları arasındaki farkın büyüklüğü ve seçmen sayısındaki artış, birtakım şüphelere de yol açmış durumda. Seçmen sayısındaki fazla artış kamuoyunda, seçmen kütüklerine olan güvenin sorgulanmasına da yol açtı.
‘ARTIŞIN NEDENİNİ YSK AÇIKLASIN’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski İstanbul Milletvekili Bülent Tanla’nın konuya dair görüşleri şöyle: “12 Haziran'daki seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçmen sayısını 52 milyon 700 bin olarak açıkladı. Bu ne Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini tutuyor ne de İçişleri Bakanlığı'na ait Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) verilerini tutuyor. Bu artışın nedenini YSK açıklamalı" dedi.
Bülent Tanla, yüzde 10 barajının yaklaşık 1 milyon kişi artmasının, baraj tehlikesi yaşayan partileri doğrudan etkilediğini söyleyerek "YSK'nın kararları mahkemeye götürülmez ve kesindir. Yaşanan anormal artışı YSK yetkilileri açıklamalı. Bundan önceki rakamlar yanlış ise parlamento sorunla karşı karşıyadır. Eğer bir yanlışlık yok ise artışın nedeninin açıklanması lazım. Bu artışı partilerin denetimine sunuyorum. Bilmeden kimsenin kasıtlı olduğunu söyleyemem. Ama YSK, Seçmen Kütükleri Genel Müdürlüğünün seçmenleri, doğru, hızlı, dürüst bir şekilde sandığa götürülmesinden sorumlu” diye konuştu.
Sandık başında partilerin sonuçları almasının çok önemli olduğunu belirten Tanla “Partilerin ellerinde dilekçeleri ile YSK’nın kapısında oturup ‘bunu açıkla’ demesi gerekir” dedi.
SEÇİM SEÇMEN SAYISI
2002 41.407.027
2004 43.552.931
2007 42.533.041
2007 42.629.733
2009 48.006.650
2010 49.446.269
2011 52.758.907
‘YSK, SANDIK SONUÇLARINI İLAN ETMELİ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim güvenliği, sandık gözlemcileri, sandık tutanakları ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) konusunda 25 Mayıs tarihinde basına şu açıklamada bulunmuştu: “Seçim güvenliğini sağlayabilmemiz için YSK’nın sandık sonuçlarını da ilan etmesi gerekir ki karşılaştırma yapılabilsin. İki defa başvurduk, bir cevap alamadık. YSK, bu sonuçları internet sitesinde yayınlamalı ki, herkes denetleyebilsin. Üniversite sınavlarında 1 milyon 700 bin adaya ayrı soru kitapçığı hazırlayabiliyorsun da 300 bin tutanağı neden yayınlamıyorsun? Medyanın ısrarcı olması lazım ki, bu konuda kamuoyu oluşsun. Biz CHP olarak, referandumda sandık denetimini yüzde 65-70 oranında yaptık. Genel seçimlerde bu denetimin oranını yükseltmek için çalışmalarımız devam ediyor. Tutanaklar tutulduktan sonra, sandık sonuçlarının İlçe Seçim Kurulu’na teslim edilmesini de takip etmek gerekiyor.”
PARTİLER SANDIĞA SAHİP ÇIKMALI
Sonuç olarak seçimlere yönelik en önemli çalışmalardan birisi sandıklardan çıkan sonuçların sandık kurulunun resmi tastiğinden sonra siyasi il, ilçe başkanlıklarına en kısa zamanda ulaştırılmasıdır. Bu sonuçlar il ve ilçe sandık sonuçlarıyla karşılaştırılmalıdır. Olası yanlışlıklar, en kısa zamanda parti sandık kurulu görevlileri tarafından düzelttirilmelidir.