Yaşanan yalnızca bir seçim değildi

AŞK

, gözyaşı, kan, ihanet, intikam; ne ararsan vardı bu seçim sürecinde…

İlk kez 31 Mart’ta, kağıt üstünde birleştirilmiş ama gönüllerde apayrı duran ittifaklarla seçime girilmişti. Bir tür “zoraki evlilik” söz konusuydu.

Ailenin büyüğü huzursuzluğa el koyup listede fermuar sistemini getirince göreceli bir rahatlama oldu. Ama yüze gülüp arkadan bıçaklama işine devam edildi. Çok ilginç olarak, “İlçede o, büyükşehirde öbürü!” denklemi kurulup, dolaşıma sokuldu.

Kurulan ittifaklar tarafların içine sinmediği gibi, bu yapay birliktelikler oy kullanacak halkı da tatmin etmiyordu. Savaş içinde savaşın yaşandığı çıkar birlikteliklerinde dönenleri, çekirdek Alanyalı ve çok meraklıların dışında bilen yoktu.

Aslında yerel seçimler halkın malını, servetini ilgilendirdiği için, siyasi tercihten ziyade kişileri kollaması beklenen adaylar desteklenirdi. Hemşeri grupları, meslek örgütleri, etnik kimlikler yerel seçimlerde belirleyici güç olarak kampanya sırasında değer görürdü.

İlk kez bu seçimlerde ülkenin bekası yerel hizmet kavramının önüne geçti. Seçimler siyasi iktidarın yaşam savaşına döndü. Dolayısıyla iktidarın ittifak kurduğu bütün yerleşimlerde devlet aygıtının propaganda gücü fazlasıyla hissedildi.

Ama ülkenin bütününden farklı olarak Alanya’da, geçmiş başka hesaplaşmalarda ihanete uğradığını varsayan, örselenmiş yerli sermaye rol oynamaktaydı. Alanya’nın son yıllardaki çarpık gelişimi içinde palazlanmış bu kişiler için yerel seçimler intikam zamanıydı.

Sessiz ve derinden yürüyerek listelere istediği kişileri yerleştirdi. İlginçtir, karşı listeye de istemediğini aldırtmadı. İcabında bastı parayı yeni adaylar bile çıkardı!

İttifaklarda örgütsel siyasi, ideolojik birlikteliğin planlı çalışması yerine bireysel ilişkilere dayalı bir kampanya süreci yürütüldü. Kazanıldığında nasıl bir ödül mekanizmasının hayata geçirileceğinin yalnızca bu kısıtlı çevre ile bilindiği bir güçbirliği vardı!

Bir de eğer, harcamalarda şeffaflık olabilse ve tutarı bilebilseydik, korkunç paraların harcandığı bir seçim olarak tarihe geçtiğini de görürdük. Yalnızca güç savaşı değil, ego tatminleri ve kişilik onaylatması için de harcanmaktaydı bu, kaynağı belirsiz servet.

Her zaman olduğu gibi yine gece yarısı telefonları beklendi. Desteğin komşu ilçelerde açıklanıp Alanya’da belirsizliğini sürdürmesi, “serbest bırakılma” şüphelerini doğurdu.

O haber gelmese de, bu beklenti bile o mecranın gücüne güç katmaktaydı…

Gönülsüzce oy vermeye gidenlerin yüzünde, “Niye koskoca şehirde başka adaylara yer verilmez” klişe sorusu okunmaktaydı. Bu soruyu yöneltenlerin Alanya’da dönen siyaseti ve şehrin sosyolojisini çok anlamadığını söylemeye gerek yoktu.

Seçim günü ise, sonuca göre çok fazla bir şeyin değişmeyeceğine inanan insanlar, gelecek günlerdeki kendi rutinlerini düşünerek, vatandaşlık görevini yapmış olmanın huzuruyla gidip oyunu kullandı. Yapabilecekleri bu kadardı…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Feyzi Açıkalın - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber