Tarım ve hayvancılığın perişan hali

OKULLARDA

ders kitaplarında övünerek okurduk. “Türkiye dünyada ürettiği tarım ve hayvan ürünleri kendine yeten yedi ülkeden birisi” diye. Hatta bu yedi ülkeden en şanslısı da Türkiye’dir zira kendine yettiği gibi dışarıya ürün satan bir ülke konumuna sahiptir. Ders kitapları hep böyle yazardı. Öğrenciler de bu duruma hep sevinirlerdi.
Şimdi geldiğimiz duruma bakınca gerçekten bu duruma milli utanç demek az gelir. Zira Türkiye 100'ün üzerinde ülkeden tarım ve hayvan ürünü ithal etmektedir. Lütfen bu milli utanç değil de nedir?
Sormak lazım bu ülkeyi yöneten yetkililere. Devraldığınızda acaba Türk tarım ve hayvancılığının böyle zelil bir durumu var mıydı? Acaba ne oldu da bu hale geldik? Son olarak Sırbistan’dan 5 bin ton et ithal edeceğimiz yetkili ağızlardan gururla ve onurla açıklandı. Hani 300 bin Müslüman Boşnak kardeşimizi şehit eden katillerden et ithal edeceğiz. Adeta ödüllendirircesine.
Bu böyle gitmez, Allah’ın her türlü güzelliği verdiği, son teknoloji kullanırsak ve en az 600, 700 milyon insanı rahatlıkla doyuracak bu toprak üzerinde yaşayanların dışarıdan tarım ve hayvan ürünü ithal etmesi son derece utanç duyulacak bir durumdur. Kabul edilemez.
Kabahat üreticilerimizde değil yöneticilerimizdedir. Zira Türk çiftçisine, hayvan üreticisine imkan verildiği takdirde her işin üstesinden gelir. Merak etmesinler, insanlarımız tembel değil çalışkandır. Yeter ki imkan verilsin. Tarımın ve hayvancılığın en önemli sorunu pahalı petrol ve elektriktir. 1.20 kuruşa mal ettiğiniz mazotu 4.5 liraya satarsanız bu çiftçi para kazanamaz, zarar eder, sonra da üretim faaliyetlerini mecburen durdurur. Buna yukarıdakiler bir çözüm bulmak zorundadırlar. Yeter ki kararlılık olsun, iyi niyet olsun, çözüm kolay.
Bu ithal ürünlerden yandaşlar, candaşlar köşe olmaktalar. Çünkü üretirse zarar etme riski çok yüksek ama kurulacak basit bir şirketle köşe olma ihtimali binlerce tonluk ithal ürün ile kesin. Tabi yandaşlar gereksiz ithallerle köşe olurken aynı anda binlerce çiftçimiz iflas etmekte. Önce traktörünü, sonra tarlasını satmak zorunda kalıyor. Çünkü çiftçilerimiz bilinçli olarak bankalara borçlandırıldı. Çiftçilerimiz üretime teşvik edileceği yerde bir nevi üretmemeye teşvik edildi. Bizi kimse laf cambazlığı ile kandırmaya kalkışmasın, kandıramazlar.
Milli bir tarım ve hayvancılık politikası ile Türk tarım ve hayvancılığı iki veya üç yılda eskiden olduğu gibi yine dünya devler liginde oynayabilir. Maalesef şu anda mahalli kümenin en altında yer alıyoruz. Acı ama gerçek budur dostlar. Kimse kimseyi kandırmaya kalkışmasın. Kararlılık olursa çözüm çok kolaydır. Laf değil icraat görelim icraat.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M. Rüştü Mat - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber