Antibiyotik kullanırken yeşil çay için

Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, mikropların antibiyotiğe karşı vücutta oluşturacağı direnci yeşil çayın kırdığını söyledi. Prof. Dr. Yeşilada, soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik kullanmak zorunda kalanlara, antibiyotiğin dirençli bakterilere karşı etkisini göstermesi için şekersiz yeşil çay içmelerini önerdi.

KIŞ aylarının yaklaşması ve soğuk havaların etkili olmasıyla bitkiçaylarına olan talep arttı. Bitki çayları sadece ısınmak ve boğazı yumuşatmak için değil içerisinde bulunan etkili maddelerin bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve hastalıklardan koruması içinde sıklıkla tercih ediliyor.

Prof. Dr. ErdemYeşilada, her bitkinin çayı olmayacağını vurgulayarak, "Çay yapmak için etkili maddelerin suda çözülüyor olması veya sıcak suya koyduğumuz zaman bozulmaması lazım. Örneğin, piyasada sarı kantaronun çayı satılıyor, ondan çay olmaz. Çünkü sarı kantaronun içinde bulunan etkili maddeler suda yeterince çözülmez, sıcak suda bozulur. Hafızayı güçlendirmek için ginkgo çayı satılıyor çok popüler, ginkgonun çayı olmaz çünkü içindeki etkili maddeler suda çözülmez. Bu çayların doğrudan insan vücuduna zararı yoktur ama sadece oksidatif hasara karşı antioksidan etkisi vardır" diye konuştu.
 
"YEŞİL ÇAY MİKROPLARA KARŞI SİLAHTIR"
 
Yeşil çayın mikroplara karşı silah olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Antibiyotik kullanırken şekersiz yeşil çay içilmesini öneriyorum. Çünkü mikroorganizmalar, antibiyotik içeri girmesin diye koruma kalkanı oluşturuyor. Buna ‘antibiyotik direnci’ diyoruz. Yeşil çayın içerisindeki bileşikler işte o savunma kalkanını parçalıyor. Dolayısıyla antibiyotiğin etkisinin daha yüksek olması için abartmadan yeterli miktarda yeşil çay tüketmek gerekir. Tabi bütün bu bitki çayları kaliteli yerlerde üretilmelidir. Kaliteli büyük markaların poşet çaylarını kullanmak lazım" ifadelerini kullandı.
 
BİTKİ ÇAYINA ŞEKER ATMAYIN
 
Bitki çaylarının hastalıklardan koruyucu özelliği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeşilada, "Yeşil çayı, ada çayını her gün tüketmek ve yoğun şekilde hazırlanan çay ile gargara yapmak gerekir. Ama bu çayları şekersiz tüketmeliyiz. Şekerle içtiğimiz zaman mikroplar bu şekerlerin üzerine yapışıp ağzımızda üremeye başlıyor ve bize hayatı zehir ediyorlar" dedi.
 
"GİNKGO BEYİN KANAMASINA YOL AÇABİLİR"
 
Bitkilerin bir çoğunda kan sulandırıcı etki olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeşilada, "Eğer kişi doktor reçetesiyle kan sulandırıcı ilaç alıyorsa, besin desteği kullanıyorsa, sık sık sarımsak tüketiyorsa bunların yanında bitki çayı da içerse birikim etkisi yaparak beyin kanamasına neden olabilir. Ginkgo mesela beyin kanamasına yol açabilir" ifadelerini kullandı.
 
ALIÇ KALP KRİZİNİ ÖNLÜYOR
 
Bitki çaylarının kalp krizine yol açmayacağını belirten Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Aksine örneğin alıç bitkisi çay olarak da kullanıldığında kalp krizini önler, tansiyonu dengeler. Hiçbir zararı yoktur, tam da zamanıdır. Bol bol alıç yemek lazım. Görseli güzel değil diye fazla değeri bilinmiyor, her yerde de bulunmuyor ama çok faydalıdır. Damla şeklinde yapılanı var o daha etkili oluyor" diye konuştu.
 
BOĞAZ AĞRISINA ÇARE: ADA ÇAYI
 
Ada çayını her mevsimde içmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Yeşilada, "Kış çayı olarak hazırladığınız karışımların içine zencefil koyabilirsiniz. Ihlamur vazgeçilmez kış çaylarındandır. Ada çayı, bundan 3 bin yıl önce İtalya’daki hekimler, ‘bahçesinde ada çayı yetişen neden ölsün ki’ demiş, bu kadar önemli. Ada çayını yaz-kış tüketmek gerekir. Eğer boğazınızda ağrı, çevrenizde öksüren varsa, hastalanacağınızı hissediyorsanız 3-4 poşet ada çayını, yeni demlenmiş suyun içerisine koyup ağzını hemen kapatıp ılıyınca onunla gargara yapmak iyi gelecektir" dedi.
 
ÖKSÜRÜĞE EBEGÜMECİ OTU ÇAYI
 
"Virüs ve bakterilere karşı nar kabuğu, zencefil ve zerdeçalı karıştırarak çay yapabilirsiniz, savunma silahlarıdır" diyen Prof. Dr. Yeşilada, “Eğer öksürüğünüz varsa ebegümeci veya hatmi çiçeği veya yaprağıyla çay yapabilirsiniz. Ihlamur da öneriyorum boğazı yumuşatır. Ayrıca yaptığımız araştırmada ıhlamurun iltihap giderici özelliği olduğunu da bulduk. Boğazdaki mikroplara karşı reaksiyon olarak iltihap oluşur, enfeksiyon boğazdan aşağıya doğru gittikçe zatürreye çevirir. O yüzden enfeksiyon ağız ve boğaz bölgesindeyken savunma son derece önemlidir” diye konuştu.
 
ÇAYLARDA HASTALIK RİSKİ
 
Uygun koşullarda yapılmayan bitki çaylarının tüketilmesi halinde kansere kadar pek çok hastalığa neden olacağını söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Hijyenik olmayan koşullarda hazırlanan bitki çaylarının tüketilmesi, bağırsak enfeksiyonlarına bağlı olarak iltihaplı bağırsak hastalıklarından ishale kadar birçok hastalığın gelişime yol açabilir. Karaciğer ve böbrek hasarı riski artar. Günümüzde neden bu kadar çok böbrek enfeksiyonu var? İnsanlar açıkta satılan bitki çaylarını doğal olduğu için aldıklarını söylüyorlar. Artık doğala ölçülü yaklaşmak gerekiyor. Doğa artık doğal değil çok risk var. Sağlık aynı zamanda risk denetimidir. Bitki çaylarının kalitesi çok önemli, mikrop, tarım ilacı, çevresel zehirler taşıyıp taşımadığından emin olabileceğiniz ürünleri kullanın” ifadelerini kullandı.
 
BUZDOLABINDA SAKLAYIN
 
Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bitki çayı paketlerinin yaz aylarında küflenmesin veya böceklenmesin diye buzdolabında, kış aylarında ise naylon değil hava geçirgenliği olan bez ve kağıt torbalarda saklanması gerektiğini söyledi.

16 Kas 2019 - 23:48 - Sağlık


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.


Çorum Haber