Her yıl 1-7 Mart arası, tüm Türkiye’de “Yeşilay Haftası” olarak kutlanır. Bu yıl kutlanan 92. kuruluş yıldönümünü etkinliklerinde, özellikle okullarda içki, sigara, uyuşturucu, internet bağımlılığı gibi kötü alışkanlıkların zararlarından ve nasıl önlenmesi gerekliliğinden bahsedildi. Çeşitli yarışmalar düzenlendi, ödüller dağıtıldı. Umarım bu durum, yalnız bir hafta ile sınırlı kalmaz, her geçen gün, daha geniş katılımlarla hatırlanır.Her insanın hayatında kötü alışkanlıklar olmuştur. Esas olan, bunun farkına erken varıp, bir an önce kurtulmaktır. Aksi taktirde, bu alışkanlıklar belli bir süre sonra insanın kabusu olur. Önüne geçilmez felaketlere sebep olur ve kişinin kaderine tesir eder.Önce, Yeşilay’ın kuruluşundan ve amacından kısaca bahsedeyim. 5 Mart 1920 yılında, Dr. Mazhar Osman (soyadı; sonradan “Uzman”) ve arkadaşları tarafından, “Hilal-i Ahdar” adıyla kurulmuş, 1934 yılında çıkarılan bir kanunla “Yararlı Cemiyetler” arasına alınmıştır (Mazhar Osman, aynı zamanda, Türkiye’nin ilk ruh sağlığı hastanesi “Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi”nin de kurucusudur). Cemiyet önce “Yeşil Hilal”, daha sonra “Yeşilay” adını kullanmıştır. Bugünkü resmi adı ise; “Türkiye Yeşilay Cemiyeti”dir.Yeşilay’ın sembolü; iki ucu sağa bakan, yeşil renkli hilaldir. Bu sembolü, devletimizin milli kimliğini ve bağımsızlığını sembolize eden Türk bayrağından, yeşil rengini ise, huzur ve mutluluğu belirtmesinden almıştır. Amacı; Yurdumuzda ahlâki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde, alkollü içki, sigara ve uyuşturucu madde kullanımını, özel sektör ve devlet organları ile de iş ve gönül birliği yaparak, en az miktara indirmektir. Bu vesile ile 2009 yılında, konutlar dışında, umuma açık kapalı alanlarda başlatılan sigara içme yasağı, halkımızın örnek davranışı ve azmi ile her geçen gün genişleyerek ve başarıyla uygulanıyor. Unutmayınız ki Yeşilay, sigara içene değil, içilen zehrine düşmandır.20 yıldan uzun bir süre önce sigarayı bırakan biri olarak, 2 yıldan fazla bu cemiyette gönüllü olarak çalışan ve 2012 yılı başında, Ankara Şube Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilerek, başta Şube Başkanımız Şemsettin Toprak olmak üzere, Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte, özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize yardımcı olabilmek adına, bu mücadeleyi sürdürmekten gurur duyduğumuzu belirtmek isterim.Bu yazımda, bağımlılık yaratan kötü alışkanlıklarımızdan bir olan “sigara” hakkında, derlediğim son bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Lütfen sigarayı önce siz veliler bırakın, sonra çocuklarınızla bu satırlarımı paylaşın.Günümüzde, dünyanın en kıymetli bitkilerinden biri olan tütünün, aslında çok da matah bir şey olmadığını şunlardan anlarız. Tütün tarlalarının üzerinden kuşlar bile geçmez, dalına konmazlar. Bitkiyi kemiren biti dışında, hiçbir hayvan tarlasına girmez, yuva yapmaz, köklerini yemez. Hatta, ekili alanlara böcekler girmesin diye, bazı tarlaların etrafına, iki sıra tütün ekilir.Tütünden elde edilen sigaraların içinde, 4.000’den fazla zararlı madde olduğunu biliyor musunuz ? Bunlar arasında, kanser yapıcı katran, fenol, üretan, polonyum-120, toluen, piren, bağımlılığı hızlandıran; nikotin, fare zehiri olarak; arsenik, temizlik maddesi; amonyak, gaz odalarında insan öldürmek için kullanılan; hidrojen siyanür, haşere öldürücü; DDT, akü yapımında kullanılan; kadmiyum, egzoz gazı; karbonmonoksit, öldürücü zehirler; siyanür, kurşun ve naftalin en başta gelir.Sigara kullandığınız müddetçe, kaç kanser türüyle karşı karşıya kaldığınızın farkında mısınız ? Sigara, tüm kanserlerin % 30’undan sorumludur. Akciğer kanserinin; % 90’ı, gırtlak kanserinin; % 99’u, beyin kanamasının % 85’i, kalp krizlerinin % 80’i sigara tüketiminden kaynaklanır. Ayrıca; ağız kanseri, diş eti, dil, bademcik, yemek borusu kanserleri ile böbrek, mesane, prostat, pankreas, rahim ağzı ve kan kanseri gibi ölümcül hastalıkları, 2-30 kat oranında hızlandırır.Dünya’da, her 20 saniyede bir ölüm, sigaradan kaynaklanmaktadır. Bu da şu demektir. Her yıl 5 milyon insan sigaradan hayatını kaybediyor. 2015 yılında dünyada, 9 milyon kişi akciğer kanserine yakalanacak, 6-7 milyonu hayatını kaybedecek. Türkiye’de yılda, 110-120 bin kişi hayatını sigara kullandığı için kaybetmektedir. Ayrıca, 40 bin bebek, çocuk gibi pasif içicilerle, bu sayı daha da artmaktadır. Tüm önlemlere rağmen, son 20 yılda sigara tüketimi, Türkiye’de % 80 artmış, ABD’de % 30 azalmıştır. Son 4 yılda ise, evde sigara içme oranı % 60’dan % 40’lara gerilemiş ve son 2 yılda, 2 milyon 250 bin kişi sigarayı bırakma başarısını göstermiştir.Günde 1 paket sigara içen birinin, 20 yılda ciğerlerinde 7 kg. katran biriktiğini biliyor musunuz ? 1 sigara, ömrünüzden 5 dakika çalıyor. Sigaraya erken başlayan birinin ömrü, 20-25 yıl eksiliyor. 1 sigara, 1 portakalda bulunan 80 miligramlık C vitamininin, 2,5 miligramını yok ediyor. 1 paket sigara, C vitamininin yarısını yok ediyor. Bu eksilmeyi tüm vitaminler için düşünürsek, vücudumuzun bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve sık hastalanmamıza neden oluyor. Üstelik, tat alma duyumuz etkileniyor, mide ağrılarımız artıyor. Beyin büzülmesine neden olduğu için, “Alzheimer Hastalığı’na yol açıyor. Damarların daralması ve bacaklara yeterli kan gidememesi nedeniyle, şiddetli ağrılar oluşuyor, bacak hissizleşiyor ve morarmaya başlıyor (Burger hastalığı). Kesilen bacakların % 90’ı sigaradan kaynaklanır. Nefes darlığı, kan pıhtılaşması, damar tıkanması, yüksek tansiyon, görme azalması, cinsel iktidarsızlık, kısırlık, iştahsızlık, erken cilt yaşlanması ve buruşukluk, saçlarda kırılma ve dökülme, kemik erimesi, ağız kokusu, boğaz, mide ağrıları ve sürekli öksürük, sigaranın meydana getirdiği bozukluk ve rahatsızlıklardır.Şimdi sizlere soruyorum; sigarayı bırakırsak ne kazanırız ki ? Tabii ki çok şey. Öncelikle İlk 20 dakikada tansiyon ve nabız normale dönüyor. 8 saat sonra vücut kendini yenilemeye başlıyor ve kandaki oksijen normale dönüyor, kandaki nikotin atılıyor. 24 saat sonra kalp krizi riski azalıyor. 48 saat sonra duyu organları daha iyi çalışıyor. 72 saat sonra bronşlar rahatlıyor, akciğer kapasitesi artıyor ve solunum normalleşiyor. 2 haftanın sonunda kan dolaşımı sistemi düzeliyor, yürüyüş kapasitesi artıyor. 3 ay sonra bu oran % 30 artıyor. 9 ay içinde her türlü risk azalıyor, vücut enerjisi artıyor. 5 yıl sonra, akciğer kanserinden ölüm riski % 50 azalıyor.10 yılda vücut kendini tamamen yenilemiş oluyor ve kanserden ölüm riski, sigara içmeyenlerin düzeyine iniyor. Kırmızı renkli bitkiler (domates, kırmızı biber, havuç, elma vs.) vücudu yenileme sürecini hızlandırıyor.Sayın sigara kullanıcıları; sigara sizi hayattan silmeden, siz onu hayatınızdan silin. Sigara, yalnızca nefesinizi tıkamaz, hayat yolunuzu da tıkar. Sigaraya, sağlıklıyken son verin. Sigara size ne kazandırıyor ? Hiç ! Ne kaybettiriyor ? Her şeyinizi. İş işten geçtikten sonra bırakmanın bir anlamı yok.Unutmayın ! Sevdiğinize sigarayı bıraktığınızı söylemek en büyük hediyedir. O halde, sormanın tam zamanı; Şimdi değilse, ne zaman?
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.