YILLARDIR
anlatıyor, yazıyor, çiziyoruz.
Yazmaktan bana gına geldi.
Feyzi Açıkalın kardeşim, defalarca yazdı, konuya ilişkin televizyon programları yaptı.
Sami Çaycoşar kardeşim, Alper Kutay kardeşim yazdı ve yazıyor.
Dört koldan, her fırsatta uyarıyor, her fırsatta dillendiriyoruz.
Diyoruz ki;
Sayın Kaymakamım ya da Sayın Emniyet Müdürüm ya da Sayın Belediye Başkanım ya da Sayın İlçe Trafik Komisyonu Başkanım ya da Sayın ALTİD Başkanım ya da Sayın Kent Konseyi Başkanım ya da Sayın ALKOD Başkanım ya da Sayın ve de Değerli Siyasi Parti İlçe Başkanlarım ya da her neyse işte…
… …
“…Alanya’nın en göz önündeki caddeleri Atatürk ve Ahmet Tokuş Caddelerinde (ve tabii ki tüm cadde ve sokaklarında) iki tekerlekli “kent ayıları” cirit atıyor.
Hem de trafik polislerinin gözü önünde…
Ve de günün 24 saatinde…
Marifetmiş gibi, çiftteker motosikletlerini, tek tekere düşürüp, şaha kaldırarak, kulakları sağır eden bir gürültüyle, çevreyi gaza boğarak, magandalık gösterisi yapıyorlar.
Ara gazı vere vere, egzozunu dinamit gibi patlata patlata çevreyi kirletip, inletiyorlar.
Ne ses çıkaran var, ne de uyaran.
Lafa geldi mi, “Dünya Kenti Alanya’da yaşıyoruz…” diyorsunuz.
Bu mu Dünya kenti?
Attı mı mangalda kül bırakmıyor, “turizmin başkentiyiz” diye lafa başlıyorsunuz.
Bir turizm kentinde olacak şeyler mi bunlar?
Gittiğiniz yurtdışı gezilerinde, bu tür magandalıklar görüyor ya da işitiyor musunuz?
Bu mu sizin turizm anlayışınız?
Bu mu sizin yöneticilik anlayışınız?
Bu magandalara niye tepki vermiyor, niye tavır koymuyor ya da koydurmuyorsunuz?
Arabaların arasında slalom yapan; kaldırımlar, refüjler üzerinde gezinen bu ayılardan, bu gürültü makinelerinden (hâlâ) bihaber misiniz!?”
… …
Tık yok!
İşin garibi; “Ayı” dediğimiz bu adamlar, “Bize ayı diyemezsin…” diye tepki veriyor; bizi malum yol ve yöntemlerle tehdit ediyor; bu ayılara dur demesi gereken makam ve merciiler, kör ve sağır ayağına yatıyor, iyi mi?
Böyle bir vurdumduymazlık, böyle bir yöneticilik olabilir mi?
* * *
Ben artık bu orman kaçkınlarının, gündüz saatlerinde sergiledikleri “ayılık” gösterilerine razı(!) olur hale geldim!
Artık anladım ve kabul ettim ki; bu memlekette ayıların dokunulmazlığı var!
Tamam da; hiç olmazsa, gece huzur versinler be kardeşim.
Ayılıklarını gündüz sergilesinler, geceleri, rahat ve huzur versinler.
* * *
Mevsim koşulları ortada.
Sürekli açık klima karşısında uyuyamıyorsunuz, oranız, buranız tutuluyor; mecburen klimayı devre dışı bırakıp; cam çerçeve açık yatıyorsunuz.
Gecenin ikisi ya da üçü hatta dördü…
Tam uykuya dalmışsınız ya da dalmak üzeresiniz; bir veya birkaç ayı birden; egzozlarını ve sonradan ilave aparatlarını(!), dinamit gibi patlata patlata seyri sefer ediyorlar.
Yahu siz nasıl bir insansınız?
Bu nasıl bir duygu, bu nasıl bir vurdumduymazlık?
Çıkardığınız ses, binaların alt katlarından üst katlarına doğru artan bir biçimde; ikiye, üçe, dörde, beşe katlanarak patlayan bomba etkisi yaratıyor.
İnsanlar yataklarından fırlıyor.
… …
Sizi hangi ana, hangi baba, hangi öğretmen yetiştirdi?
Yahu hasta var, çocuk var, hamile var…
Sizin hiç hastanız, hamile yakınınız, küçük çocuğunuz / torununuz olmadı mı?
Ne hakkınız var insanları bu denli rahatsız etmeye?
Yahu altınızdaki o meretleri, uygar insanlar gibi kullanamaz mısınız?
Ne anlıyorsunuz, o hayvansal sesleri çıkarttırmaktan?
Yeter gayri, yettiniz gayri…
Allah’ınızı, dininizi, imanınızı, kitabınızı severseniz huzur verin
Gündüzden vazgeçtik, hiç olmazsa geceleri huzur verin be kardeşim, geceleriiiii!…
* * *
Bu yazı gibi onlarca yazı yazdım.
AYI sayısında en ufak bir düşüş olmadığı gibi katlanarak arttı bu sayı. Artmaya da devam etti ve ediyor.
Nasıl olsa soran yok, sorgulayan yok…
Şimdi duyumladık ki, bugünden itibaren “dev operasyon” başlatılacak; yaklaşık 800 polis ve jandarma, kasksız motosiklet sürücülerine ağır cezalar uygulayacakmış.
Tamam, Allah razı olsun da NİYE SADECE KASK DENETİMİ?
NİYE ALTLARINDAKİ O İKİ TEKERLEKLİ MERETE, PATLAYICI APARATLAR TAKTIRANLARI;
NİYE O İKİ TEKERLEKLİ MERETİ TEK TEKERE DÜŞÜRÜP, ORTALIĞI İNİM İNİM İNLETENLERİ;
NİYE ARABALAR ARASINDA SLALOM YAPANLARI;
NİYE KALDIRIMLARDA GEZİNENLERİ DENETLEMİYORSUNUZ? NİYE?
KOYUN ÇİMEN OTEL’İN BAŞINA SİVİL BİR GÖREVLİ; YEŞİL IŞIK YANAR YANMAZ, DAĞI TAŞI İNLETEREK OK GİBİ FIRLAYAN BU GÜRÜLTÜ MANYAKLARINI BİR GÖRÜN.