“Sat-Kirala-Geri Al” yönteminin sağladığı vergi avantajları

“Sat-kirala-geri al” yöntemi; işletmelerin her türlü taşınır ve taşınmaz varlıklarını,  6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kiracılar tarafından kiralayanlara (yani finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına) satışı, kiralayanlar tarafından kiracılara kiralanması ve kiralayanlarca  da söz konusu varlıkların kira süresi sonunda kiracılara devri, şeklinde tanımlanmaktadır. Bu yöntemden yararlanan işletmeler ise  önemli avantajlar elde edebilmektedirler. Örneğin, bu yöntemi kullanan işletmeler, özellikle likiditesi düşük bir kısım varlıklarını kolayca nakde dönüştürüp ve daha uygun koşullarda uzun vadeli kaynak elde ederek işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılayabilmektedirler. Ayrıca, “Sat-kirala-geri al”   yöntemi sonrası, işletmelerin özellikle taşınır ve taşınmaz varlıkları cari piyasa değerine yakın bir değerde bilançoda yer alacağından, işletmelerin mali yapısı güçlenebilmekte ve bu durum, işletmelerin daha kolay kredi bulmalarına da imkan sağlayabilmektedir.


“Sat-kirala- geri al”  yönteminden yaralanan işletmeler, aynı zamanda vergisel olarak da bazı avantajlar elde edebilmektedirler. Örneğin;

5520 sayılı Kurumlar Vergi Kanunu’nun 5/1-j bendine göre, her türlü taşınır ve taşınmaz varlıklarını 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, işletmeler tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı işletmelere kira süresi sonunda devrinden doğan kazançların tamamı “kurumlar vergisinden istisna” tutulmaktadır. Yani, bu tür kazanç elde eden işletmeler bu kazançları üzerinden kurumlar vergisi ödememektedirler. Fakat, işletmelerin bu kazançları üzerinden kurumlar vergisi ödememeleri için ise söz konusu varlıkların kazancından elde edilen tutarın kiracı tarafından bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında tutulması  ve özel fon hesabında tutulan bu tutarın da sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılması gerekmektedir. Aksi takdirde, özel bir fon hesabında tutulan bu tutarın, herhangi bir şekilde başka bir hesaba (sermayeye eklenmesi bile yasaklanmıştır) nakledilen veya işletmeden çekilen veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılmakta ve tahsil edilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-y maddesine göre, 21.11.2012 tarih ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında; finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu varlığın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralamaya konu taşınır ve taşınmaz varlıkların kiralayana satılması, satan kişilere tekrar kiralanması ve devri “KDV’den istisna” tutulmaktadır.

492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun “Harçtan Müstesna Tutulan İşlemler” başlıklı 59/p maddesine göre, 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde, kiralanan taşınmazın finansal kiralama sözleşmesinin süresi sonunda kiracıya devri, harçlardan  da istisna tutulmaktadır. Fakat, bu istisnadan yararlanacak olanlar ilk satışta satış tutarın sadece % 0,455 oranında tapu harcı ödeyecekler, kira süresi sonunda geri satın almada ise herhangi bir harç ödemeyeceklerdir.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 37. maddesinin birinci fıkrasına göre, finansal kiralama sözleşmeleri, bu sözleşmelerin devrine ve tadiline ilişkin kâğıtlar, finansal kiralama konusu varlıkların teminine ilişkin kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ile bunların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtlar “damga vergisinden”  istisna tutulmaktadır. Yani, sat-kirala-geri al işlemleri için düzenlenen kağıtlar üzerinden damga vergisi hesaplanmamakta, bu kağıtlarla ilgili yapılacak işlemlerden de herhangi bir harç alınmamaktadır.


Yukarıda sıralanan bu vergi avantajlarından ise sadece kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilmektedir. Bu nedenle uygulamanın yeniden gözden geçirilerek gelir vergisi mükelleflerinin de bu istisna kapsamına alınmasında fayda bulunmaktadır. Özellikle tarım faaliyetinde bulunan işletmelerin bu düzenlemeden yararlanabilmesi yani, devlet tarafından tarım arazilerinin bu yönteme uygun bir şekilde satın alınması, kiralanması ve  vadesi sonunda devlet tarafından çiftçiye iade edilmesi önem arz etmektedir. Çünkü, tarım işletmeleri bu yöntem sayesinde mevcut olan kredi borçlarını hemen ödeyebilecekler ve asıl işleri olan üretime yoğunlaşabilecekleridir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Zeki Doğan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı anketi - Antalya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler
Çorum Haber