80’li (kısmen de 90’lı) yıllarda; gerek yurtiçi, gerekse yurtdışı gezilerimde görüp, beğendiğim binaları, yeşil alanları, kent mobilyalarını belleğime kazır; sonra da o binaları, o yeşil alanları, o kent mobilyalarını hayal dünyamda Alanya’nın uygun yerlerine konuşlandırırdım!....
Hayalen olsa keyif verirdi bana.
O günlerin Alanya’sına hayali de yakışırdı, gerçeği de…
Ya şimdi?
Şimdi neresine ne yaparsan yap; yapılan güzellik kaybolup gidiyor beton tarlalarının arasında
Bırakın gerçeğini, hayalini kurmak bile olanaksızlaştı artık.
… …
Falih Rıfkı Atay’ın,
“Tüm Dünyayı gezip görmeli ama Alanya’yı görmeden ölmemeli”
dediği Alanya’dan, eser kalmadı çünkü…
Dağ, taş beton oldu.
Bir yandan betonlaştırma işlemleri hızla sürdürülürken; diğer yandan
“acaba daha nerelerini betonlaştırırız”
çalışmaları yapılıyor ilgili çevrelerce.
Ağaç ve yeşil düşmanı betonseverlerin gözleri, şimdilerde, kentin orta yerinde,
“çöl ortasında kalmış bir vaha gibi parlayan”
Karayolları Şantiye’sinde.
Betonlaştırma hastalarının akılları, fikirleri ve de gözleri bu bölge üzerinde şimdi.
Kapalı kapılar ardında;
“Ne yapsak, neylesek, nasıl bir katakulliye getirsek de bu bölgeyi de betonlaştırsa
k’ın” ince hesapları yapılıyor.
Yapmayın.
Lütfen yapmayın.
Aklınızı başınıza devşirin artık.
Dokunmayın bu bölgeye, bırakın hiç değilse bu bölge yeşil kalsın.
… …
Cuma Pazarı’nın bulunduğu bölgede, yerine düğün salonu yapmak üzere yıkılıp, şimdilik Pazar yeri olarak kullanılan bir alan var.
Bu alanın; bir üzerindeki bina yıkılmadan önceki halini gözünüzün önüne getirin, bir de şimdiki halini.
Bu alandaki o bina yıkılınca nasıl rahatladı, nasıl aydınlandı çevre.
Bu alana yeniden bina yapıp, iç karartan bir ortam yaratacağınıza; ağaçlandırın bu bölgeyi, hem pazaryeri, hem yeşil alan olarak kullanılsın.
Düğün salonu yapacak başka yer mi yok.
Nefes alacak yer kalmadı Alanya’da.
Sağa bak beton, sola bak beton…
Şu ekli resme bir bakın hele; estetiğin, “e”sinden eser var mı? Bu hale getirdiniz Alanya’yı işte.
Yeter artık.
Betona, betonlaşmaya çalışan aklınız; biraz da yeşil alanlar, parklar yaratmak için çalışsın, ne olur.
Park derken de,” park gibi parklar”ı kastediyorum, avuç içi kadar sözde parkları değil.
* * *
Tamam…
Dağ taş beton oldu, geriye dönüşü kalmadı bu işin,
Ancak şu saatten sonra bile yapılabilecek bazı güzel şeyler hâlâ var Alanya için.
Örnek mi?
Örneğin, bu beton yığınlarını (olabildiği kadar) sevimli hale getirmenin koşulları zorlanabilir.
Örneğin çatılardan başlanabilir bu işe.
Çatılara standart bir estetik getirilerek, (son derece sakil görünen) güneş enerjilerinin kaba aksamı, bu estetik çerçevesinde gizlenebilir.
Bina cephelerinin dörtbir yanını kaplayan klima motorları ekli resimde olduğu gibi tek bir kanalda toplanarak kamufle edilebilir.
Bina cephesi boyalarına ve tabelalara, mantıklı bir standart getirilip, gözleri rahatsız eden renk cümbüşünden ve tabela kirliliğinden arınılabilir.
… …
Bu noktada Alanya Belediyesi İmar Müdürlüğü’ne büyük iş düşüyor.
Önce Alanya Belediyesi İmar Müdürlüğü, kendisine çeki düzen verecek. Bu rahatsızlıkları, önce kendi içinde tartışıp, değerlendirecek.
Yaratılan çirkinliklerdeki günahını bilecek ve kabul edecek.
Kabul edecek ki, yeni çirkinliklere sebebiyet vermesin…
* * *
Şimdi ben bunları dillendirdim diye anında savunmaya geçilip, tepki verilecek.
Savunmaya geçilip, tepki verilmeden önce lütfen şunlar düşünülüp, değerlendirilsin.
Kentsel dönüşüm çerçevesinde binalar yıkılıyor, binalar yapılıyor.
Eskisi yıkılıp, yenisi yapılırken ne aranıyor, ne isteniyor?
??!!...
Bu uygulamada, toplumsal çıkarlar da göz önünde bulunduruluyor mu?
Örneğin açık ya da kapalı otopark koşulu aranıyor mu?
Örneğin çekme mesafeleri yeterince dikkate alınıyor mu?
Örneğin estetik bir çatı, bu çatı içine gizlenmiş güneş enerjisi depoları üzerinde duruluyor mu?
Örneğin klima motorlarının (ekli resimde olduğu gibi) derli toplu bir ya da iki kanalda toplanması üzerinde duruluyor mu?
Kent estetiğine katkı sağlayacak ölçüt ve standartlara uyuluyor mu?
Uyulmuyor.
Her şey yine eski hamam, eski tas.
Dünün yanlışları, bugün de aynen sürdürülüyor.
Eski binalar yıkılıyor, aynı hatalarla yeni binalar yapılıyor.
Ne değişiyor?
Hiçbir şey.
Alanya betonlaşmaya ve sakilleşmeye devam ediyor.
Günümüzde Alanya.
1970 öncesi Alanya.
Kamufle edilmiş klima motorları.